İrfan Değirmenci: Susmak daha ağır geliyor, belki böylesi daha 'Hayır'lı 2017-02-12 12:29:40 İSTANBUL - Referandumda "Hayır" diyeceğini açıkladığı için Kanal D’deki işine son verilen gazeteci İrfan Değirmenci, "Belki böylesi daha 'Hayır'lı oldu" dedi ve ekledi: "Susmak daha ağır geliyor, insan simit satarak da onurlu yaşar." Referandumda "Hayır" diyeceğini açıkladığı için Kanal D’deki işine son verilen gazeteci İrfan Değirmenci, Evrensel'den Meltem Akyol'a konuştu. Değirmenci, içinden geçilen süreç için “Dürüst gazeteciler topyekun hedefte olduğu, çalışılabilecek kurumların bir bir kapandığı ve de paraya doymayan özel görevli elemanların kendilerini gazeteci diye tanıttığı tuhaf bir dönem bu” ifadelerini kullandı. ‘UMUT HEP OLACAK’ “Bildiğimiz gibi, doğru olduğuna inandığımız gibi yaşamaktır, bazen de direnmek. Bedel ödemeyi göze alarak ama vicdanen rahat” diyen Değirmenci, şöyle devam etti: “Bu ülkede işini değil canını, özgürlüğünü kaybetmek pahasına direnen güzel insanlar oldu. O yüzden umut hep var olacak. Benim o ekranda devam etmem çoğu kişi için her şeyin normal devam ettiğini ifade ediyordu, belki böylesi daha 'Hayır'lı oldu. Normal değil hiçbir şey. Birileri de artık konuşmayı göze alabilir umarım. Bitecek elbet ve devran dönecek, ama bu halk kimin ne olduğunu hep hatırlayacak.” 'SUSMAK DAHA AĞIR GELİYOR' BirGün’den Uğur Şahin’e de konuşan Değirmenci, şunları söyledi: “Biz işimizi kaybettik, ama biliyoruz ki ilelebet işsiz kalmayacağız. Ama hayat devam ediyor, insan simit satarak da, limon satarak da onurlu yaşar. Biz üçümüz de böyle insanlarız. Susmak daha ağır geliyor insana, biz hiçbir zaman susma taraftarı olmadık. Benim de sıralarından geçtiğim Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Cebeci Kampüsü’nde yaşananları da görünce oturdum yirmi madde sıraladım. Ben öyle bir adım sonrasını düşünen biri değilim, duygularımla yazıyorum. Son maddelerden birinde de, ‘öyle uygun gördüğüm için hayır’yazdım. Bunu deme şansım ve hakkım olduğunu sanıyordum, demek ki bunu söyleyenler cezalandırılıyormuş. Fakat bu ilelebet gitmez, bunu herkes biliyor. 24 saattir inanılmaz telefonlar ve destek mesajları geliyor ki, bu bizi umutlandırıyor. Biz doğru bildiğimizi söyleyerek, mutlu yaşamaya devam etmek isteyen insanlarız. Ne kahraman ne de hainiz, sadece onurlu yaşamaya çalışanlar insanlarız. Biz on yıldır birlikte çalışan bir ekibiz. Başta Ertuğrul Albayrak var, sonra da Buluş Akpolat. Buluş, on yıl önce yanımıza geldiğinde gencecik bir iletişim fakültesi mezunuydu ve staj için gelmişti. O günden beri de beraberiz ve her şeyi birlikte gördük. İyi günleri de kötü günleri de. Fox TV’de başladık, sonra Mehmet Ali Birand’ın teklifiyle Kanal D’ye birlikte transfer olduk. Yıl 2013’e geldi ve son 2013’ten beri dört yıldır Türkiye’nin içinde bulunduğu ortamla paralel karşılaşmadığımız baskı kalmadı. Çok zor günler geçirdik, herkes gibi, hep de birikti. Biz ekip olarak vicdanımızın sesini dinlemeye çalıştık, mağdurun yanında yer almaya gayret ettik. Her geçen gün de mağdurların sayısı arttı. Şimdi en son mağdurda biz olduk, bizim mağduriyetimiz, insanların yaşadıklarının yanında hiçbir şey.”