Kentlerde 'Hayır'lı buluşmalar 2017-02-12 16:03:13 HABER MERKEZİ - "Hayır" kampanyası kapsamında Urfa, İzmir ve Batman'da düzenlenen halk toplantılarında konuşan siyasetçiler, 16 Nisan'da yapılacak referandumda Kürt halkının, yakılan ve yıkılan şehirlerin hesabını soracağını belirtti. Referandum seçimleri çalışması kapsamında HDP tarafından gerçekleştirilen halk toplantısında konuşan HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan ise Bu sürecin bize reva görenler ‘Tek Adam’ diktatörlüğünün temelini mecliste savaş tezkeresine 'Evet' diyenler attı. Onun için bizler Elbette ki 'Hayır' diyeceğiz" diye konuştu. İZMİR Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü,16 Nisanda referanduma sunulacak olan anayasa değişikliği tasarısına ilişkin Kültür Park Mini Golf Salonu'nda halk buluşması gerçekleştirdi. Buluşmaya, HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezai Temelli ve HDK Yürütme Kurulu Üyesi Çiğdem Kılıçgün Uçar ile HDP Parti Meclis Üyesi İbrahim Akın konuşmacı olarak katıldı. Birçok sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra çok sayı da kişinin izleyici olarak katıldığı toplantıda, "Umudun Adıdır Hayır” ve birçok dilde "İrademize Özgürlük için Hayır” pankartları asıldı. 'DARBE MEKANİĞİ KURUMLARA YÖNELİKTİR' Toplantıda konuşan HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, Türkiye tarihinin hiç bir zaman bu denli karanlık bir dönemden geçmediğini belirterek, "Darbe mekaniği hiçbir zaman bu kadar güçlü olmadı. Bu darbe mekaniği de bizim bu güne kadar bedel vererek kazandığımız kurumlara yöneliktir. Bu süreçte neredeyse tüm kurumlarımız kapatıldı, belediyelerimize kayyum atandı, 10 binlerce kişinin işine son verildi" dedi. Türkiye'de yaşayan insanların en sağcısından en solcusuna kadar herkesin kaygılarının olduğunu söyleyen Doğan, şunları aktardı: "Bu yeni oligarşi düzen yasama, yürütme ve yargıyı tek elde tutan yeni bir rejimle karşı karşıyayız. Kürdistan'da yaşanan vahşetin boyutlarını çok iyi biliyorsunuz. Bu sürecin bize reva görenler Meclis'te savaş tezkeresini onaylayanlar, HDP'li vekillerin dokunulmazlığını kaldıranlardır. Tek adam diktatörlüğünün temelini buna 'Evet' diyenler attı. Onun için bizler Elbete ki 'Hayır' diyeceğiz." 'SÜRECİN KADERİNİ KADINLAR DEĞİŞTİRECEK' PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın tüm yaşamı boyunca barış çağrıları yaptığına işaret eden HDK Yürütme Kurulu Üyesi Çiğdem Kılıçgün Uçar da, "Sayın Öcalan 15 Şubatta uluslararası bir komployla Türkiye'ye getirildi. Sayın Öcalan tüm bunlara rağmen 2012 ile 2015 yılları arasında bu ülkeye cenazelerin gelmediği bir zamanı yaşattı. Onun için bizler ve Kürt halkı 15 Şubat komplosunu kınıyoruz. Yeniden o masanın kurulması ve Sayın Öcalan'ın fikirlerinin konuşulması gerekiyor. Her birimizin, 'Hayır' diyecek birini bu sürece kazandırmamız bizim devrimizdir. En önemlisi de bu sürecin kaderini kadınlar değiştirecek. En güçlü 'Hayır'ı kadınlar verecek" ifadelerini kullandı. 'KARANLIĞIN ÜZERİNE YÜRÜYENLERE SELAM OLSUN' HDP Eş Genel Başkanı Selehattin Demirtaş'tan selam getirdiğini söyleyen HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Sezai Temelli de, "Umut mücadeledir, umut direniştir. İçerdeki yoldaşlarımıza selam olsun. İmralı'ya, Kandıra'ya, Silivri'ye umudu büyütenlere selam olsun. Karanlığın üzerine yürüyenlere, Sur'a, Rakka'ya yürüyenlere selam olsun" diye belirtti. Hükümetin zulmü normalleştirmeye çalıştığını söyleyen Temelli, şunları aktardı: "Tekçi anlayışın kendini var etmesinin yolu; savaş ve katliamdır. Son 40 yıldır özgürlük mücadelesi, Mahirler, Öcalanlar 'Hayır' diyor diye bizde 'Hayır' diyoruz. Biz bu toprakların ortak vatanın gerçek sahibiyiz. Emeğin hakları için 'Hayır' diyoruz. Ensar Vakfı'nda yaşananları biliyoruz. Doğa talanı Kürdistan'da yakmadıkları ağaç kalmadı. Onun için 'Hayır' diyoruz." BATMAN Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Özgür Kadın Hareketi (TJA) öncülüğünde bölge illerinde yürütülen referandum kampanyası sürüyor. “Hayır” kampanyası kapsamında Batman’da halk buluşması gerçekleştirildi. DBP Merkez ilçe binasında “Demokratik Cumhuriyet Ortak Vatan” şiarıyla yapılan buluşmaya, DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Aslan, HDP Grup Başkanvekili ve Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, HDP Batman milletvekilleri Ayşe Acar Başaran, Saadet Becerikli, Batman Barış Anneleri Meclisi üyeleri, HDP ve DBP il yöneticileri ile yüzlerce yurttaş katıldı. Yoğun katılımdan dolayı yurttaşlar salona sığamadı. Konuşmalardan önce NÇM dengbêjleri kılamlarını seslendirdi. ‘YIKILAN YIKILAN ŞEHİRLERİN CEVABI VERİLECEK’ Buluşmada konuşan DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Aslan, yapılan baskı ve zulmün direnişle kırılacağını belirterek, "16 Nisan’da yapılacak referandumda Kürt halkı Kürdistan da yakılan ve yıkılan şehirlerin cevabını verecektir” dedi. 16 Nisan’da yapılacak referandumda kesinlikle boykot seçeneğinin masada olmadığını söyleyen Aslan, “Kirli odaklar tarafından bu tartışmalar yürütülerek boykot meselesini gündeme getiriyorlar. Halkımızın kafasını karıştırmaya çalışıyorlar. Halkımız sandığa giderek bu oyunlara gelmeyecektir” şeklinde konuştu. 'HAYIR ÇIKARSA SAVAŞ KOALİSYONU SON BULUR’ Bazı kesimler tarafından kendilerinin "CHP’nin kuyruğuna takıldığı" söylemlerine tepki gösteren Aslan, şunları aktardı: “Bizler Kürt siyaseti olarak hiçbir partinin kuyruğuna takılmadık ve takılmayacağız. Biz her dönem kendi siyasetimizi yürütecek güce sahip olduk. Referandum süreci çok önemli bir eşiği tarif ediyor. Bu rejimin değişmesi gerekir. Referandumda “Hayır” diyerek AKP ve MHP'nin savaş koalisyonunun önüne geçeceğiz ve demokratik bir Anayasa'nın zeminini hazırlayacağız. Ezilmişlerin kendini bulduğu bir Anayasa'nın yapılabilmesi için 'Hayır' diyeceğiz. Kürt siyasi hareketi tüm ezilenlerin özgürlük ve barış mücadelesini sürdürüyor.” 'Evet" çıkması durumunda baskıların artacağına işaret eden Aslan, "Hayır" çıkması durumunda ise demokratik çözümün kapılarının aralanacağını söyledi. Aslan, güüçlü bir “Hayır” çıkması takdirinde de AK Parti ve MHP'nin savaş ortaklığının sona ereceğini kaydetti. 'PAKETİN AMACI ERDOĞAN’I KORUMAKTIR' HDP Grup Başkanvekili ve Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım ise, "Bu pakete karşı çıkmamız için HDP’li ve Kürt olmamıza gerek yok” diyerek, “Çünkü 80 milyon kişinin iradesini bir kişiye bağlayacak ve bu da halk üzerinde daha fazla baskıyı getirecek. Bu Anayasa değişikliği paketi Erdoğan ve hükümeti tarafından son iki yılda işlenen suçların cezasını vermemek ve kendini korumaya almaya dönük bir pakettir” dedi. EVET ÇIKARSA TEKÇİLİK HÜKÜM SÜRECEK Anayasa değişikliği tasarısınınTürkçülük üzerine yapıldığını ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti: “MHP ruhuna bürünmüş AKP makyajıyla ülke yönetiliyor. Mevcut haliyle AKP kendi kuruluşundan uzaklaşmış. Bu pakette tekçilik, Türkçülük diyor. Biz de bu ülkede Türkler dışında da insanların yaşadığını söylüyoruz. Yine bu paket doğa kaynaklarımızı talan ediyor ve kadınları yok sayıyor. Kürtler yok, Alevi ve emekçiler yok. Onun için hiç bu pakette hiç kimsenin hayrı yok. Sadece bir avuç insan için hazırlanmış bir Anayasa'dır. Dolayısıyla 'Hayır' diyeceğiz.” HAYIR ÇIKARSA OHAL BİTER Türkiye’de bir Kürdistan da ise iki referandum yapılacak. Birincisi despotik yönetime 'Evet' mi 'Hayır' mı diyeceğiz. Diğeri ise eş genel başkanlarımızın tutuklanması ve belediyelerimize kayyımların atanmasıdır. Dolayısıyla Kürdistan’dan net bir 'Hayır'ın çıkmasını bekliyoruz. Kürdistan da güçlü bir 'Hayır' çıkarsa AKP yaptıklarını düşünmeye başlayacaktır. OHAL biter, siyasi tutsaklar tahliye olur. Açlık, işsizlik sorunu çözülür. En önemlisi de savaş biter ve demokratikleşme başlar. Referandum sürecinde bu yükü sadece yerel yöneticilere bırakmamalıyız. Aksine desteğimizi artırmalıyız. Biz haklı, güçlü ve örgütlü olduğumuzda herkes bize saygı duyacak. Kürdistan’ın birçok ilinde 'Hayır'lı sonuca birincilikle ulaşacağız. Referandumda yüzde 51 'Evet' çıksa bile, Kürdistan da yüzde 70 'Hayır' çıkarsa yine demokratikleşme süreci başlayacaktır. Erdoğan oturup düşünmeye başlayacaktır.” URFA Urfa'da gerçekleştirilen halk toplantısına ise HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, DTK Eş Genel Başkanı Leyla Güven, DBP Eş Genel Başkanı Salih Yıldız, HDP Meclis Üyesi Ziya Çalışkan, HDP, DBP yöneticileri ve çok sayıda yurttaş katıldı. Toplantıda ilk önce konuşan Altan Tan, Türkiye'ye getirilmek istenilen başkanlık sistemi ile diğer ülkelerdeki sistemin çok farklı olduğunu söyledi. Dünyanın demokratik ülkelerinin 3'te 1'inde başkanlık isteminin olduğunu vurgulayan Tan, "Aslında başkanlık sistemi dünyanın bir çok ülkesinde var. Ancak mesele başkanlık sistemi değil, başkanlığında kuralları var. Sınırlı yetkileri var. Bakın Amerika başkanlık sisteminden bahsettik, nasıldır bu sistem valiyi de emniyeti de sen seçiyorsun. Bunlara halk karar veriyor, o eyaletin meclisi karar veriyor. Meclis kabul etmezse kimse kimseyi tayin edemez. Ancak Türkiye'deki başkanlık sistemi nedir? Bir bakalım. Burada ki kanuna göre 'rektörü, valiyi, kaymakamı ben atarım, istediğim şirkete istediğim fonu veririm' bu yetki padişahlıkta bile yok. Bu yetki Sultan Abdulhamit'te yoktu. Türkiye'deki başkanlık sistemi ile birlikte getirilecek olan yetkiler bir kişiye verilemez. Bu hiç bir ülkede böyle değil. Bu ağalıktır, diktatörlüktür, padişahlıktır" dedi. Sorunun başkanlık sistemi olmadığını ifade eden Tan, şunları aktardı: "Anlaşılmalıdır artık mesele başkanlık meselesi değil, ben hükümete seslenmek istiyorum malum bizi çok iyi dinliyorlar. Bu yol yol değil. Bakın Türkiye'nin iç ve dış siyasetinin önünü tıkayan Kürt meselesidir. Önce iç barışın sağlanması lazım. Türkiye bu iç barışı sağlayamadığı ve Kürt meselesini çözmediği sürece karın ağrısı devam edecek. Her gün bir ülkeye yalvaracak." 'DİKTATÖRLÜĞE, KATLİAMLARA, TECRİDE HAYIR DİYECEĞİZ' DTK Eş Genel Başkanı Leyla Güven ise, "Ortadoğu ve Kürdistan’da önemli gelişmelerin yaşandığı bu süreçte kimse halkımızdan geri durmasını bekleyemez. Gerek ulusal birlik çalışmalarımızı gerek Bakur Kürdistan’ındaki çalışmalarımızı devam ettireceğiz” diye belirtti. 16 Nisan’da yapılması öngörülen referanduma ilişkin ise Güven, “Başkanlık sistemi olarak ifade edilen tek adamcılık diktatörlük sistemidir. Biz Kürtler, demokratik bir coğrafyada birlik içinde yaşamak isteyenler; bu referandumda Cizre, Ankara, Suruç için 'Hayır’ diyeceğiz. ‘Hayır’ diyerek Kürdistan ve Türkiye halkları üzerindeki, kadınlar, işçiler, emekçiler, gazeteciler üzerindeki baskıyı kaldıracağız” ifadelerini kullandı. KADINLAR: SAVAŞ VE ÖLÜM SİYASETİNE 'HAYIR' Urfa'da HDP Haliliye İlçe Örgütü binasında bir araya gelen kadınlar da, tercihlerinin "Hayır"dan yana olacağını ifade etti. Yapılan toplantıda konuşan HDP Urfa İl Eşbaşkanı Ayşe Sürücü, "Hayır" gerekçelerini şöyle sıraladı: "Biz Urfalı kadınlar 'Hayır' diyeceğiz. Çünkü, referandumda 'Hayır'ın çıkması AKP ve MHP'nin ittifakının çökmesi ve yeniden demokratik çözüm sürecine dönebilme imkanı demektir. Türkiyeli tüm halkların, tüm toplumsal kesimlerin, emekçilerin özgürlüklerini tanımlayan, Demokratik Cumhuriyet Anayasası oluşturulmadığı müddetçe 'Hayır' demeye devam edeceğiz. Belediyelerimize atanan kayyumların ilk işi kadın çalışmalarını durdurmak oldu. Bu tür kadın kazanımlarının hiçe sayılması kabul edilemez. Bu nedenle savaş ve ölüm siyasetine 'Hayır' diyoruz. Irkçı erkek egemenliğine, diktatörlüğe, tek adam rejimine ve meşru olmayan anayasaya 'Hayır' diyoruz." HATAY HDP'nin "Hayır" kampanyası kapsamında gerçekleştirdiği halk buluşmaları Hatay'da da devam etti. HDP İskenderun İlçe binasında gerçekleştirilen toplantıda konuşan Batman Milletvekilli Mehmet Ali Aslan, iktidar partisinin dini istismar ederek, referandum propagandası yürüttüğünü belirterek, neden "Evet" dediklerine dair bir gerekçelerinin de olmadığını ifade etti. İktidar partisinin dine saygısı olmadığını kaydeden Aslan, din üzerinden yapılan bir siyasetle dine de zarar verileceğini söyledi. ANTALYA HDP Antalya İl Örgütü de, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ve HDP Van Milletvekili Lezgin Botan’ın katılımı ile Muratpaşa ilçesinde bulunan bir düğün salonunda halk buluşması gerçekleştirdi. Çok sayıda yurttaşın katıldığı toplantıda sık sık sloganlar atıldı. Toplantıda konuşan HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye getirilişinin 18’inci yıldönümüne değinerek,“Bu İmralı sistemi Kürt halkını esir almak için kurulmuştur. Ancak Kürt halkı İmralı’da da, İmralı dışında da her zaman mücadele etmiş, teslim olmamıştır” dedi. ‘REFERANDUMLA ESARETE SON VERİLECEK’ Devamında referandum sürecine dikkat çeken Koçyiğit, "Hayır"ın herkesin yararına olduğunu söyledi. Anayasa değişikliği teklifinin tüm kesimleri esaret altına alma Anayasası olduğunu kaydeden Koçyiğit, "Bütün 'Hayır'cılar 'teröristtir’ diyorlar. Herkesi kategorize etmeye çalışıyorlar. Vicdanlı kesimlere ‘acaba ben kötü bir şey mi yapıyorum’ dedirtmek istiyorlar. Bizim bu algı operasyonunun önüne geçmemiz gerekiyor. Biz gerçekten bu ülkeyi sevdiğimiz için bu mücadeleyi veriyoruz. Biz insanları sevdiğimiz için bu değişiklik paketine ‘Hayır’ diyoruz. Herkes şunu bilsin ki bu referandum süreci Türkiye için halkların özgürlük, demokrasi zaferi olacaktır" şeklinde konuştu. HDP Van Milletvekili Lezgin Botan ise, Öcalan'ın Türkiye'ye getirildiği 15 Şubat 1999 tarihindeki uluslararası komplonun bugün tüm halklar üzerinde OHAL ile uygulandığını söyledi. Bu ülkeye barışın gelmesi için en fazla mücadele eden kişinin Öcalan olduğunu ifade eden Botan, halkların iradesinin teslim alınamayacağının 18 yılda ortaya çıktığını dile getirdi. ‘AKP DE KAYBETMEYE MAHKUMDUR' Konuşmasında referandumda neden "Hayır" denilmesi gerektiğini anlatan Botan, şöyle devam etti. “Bu anlamda emekçilerin kadınların her kesime doğru bir saldırı gerçekleştiriyorlar. Ancak bu saldırılar da boşa çıkarılacaktır. Toplumun tüm kesimlerine saldırıyorlar. Daha da saldıracaklar. ‘Hayır’ diyenlere saldıracaklar. Ancak tüm saldırıları azmimizle püskürteceğiz. Emekçileri atacaklar. İşçileri, kadınları hepsini atacaklar ancak kendi sonlarını da bu şekilde getirecekler. Halkların üzerinde ortaklaşmadığı bir metinle halklara neyi dayatmaya çalışıyorlar. 'Gelin bu tek adam rejimini destekleyin' diyorlar. Bu halk bunu asla kabul etmeyecektir. AKP’de kaybetmeye mahkumdur.”