‘Küle dönmüş bedenini etek parçasından tanıdım’ 2016-11-22 16:34:44 VAN - Erciş’te diri diri yakılan Hediye Ataman’ın cenazesini nasıl teşhis ettiğini anlatan kardeşi Harun Polatcanlı, “Ablamın kül olmuş bedeninin ayak kısmında aylar önce hatırladığım eteğinin parçası vardı, yanmamıştı. O etek parçası ile ablamın cenazesini aldık” dedi. Van’ın Erciş ilçesi Çelebibağı Mahallesi’nde asker ve polisler tarafında ateşe verilen evde yanarak yaşamını yitiren Hediye Ataman’ı teşhis eden kardeşi Harun Polatcanlı, ablasını yaklaşık 1 ay üstünde gördüğü eteğinin kalan bir parçasından tanıdığını anlattı. Otopsi yapılan ancak tanınmayacak durumda olan Ataman’ın cenazesinin tamamen yandığını dile getiren Polatcanlı, “Ablamın cenazesinin teşhisi için beni aldılar morga gittik. Bütün bedeni yanmıştı sadece ayak kısmında eteğinin bir parçasını gördüm ondan teşhis edebildim. O eteği ile yaklaşık bir ay önce köye gelmişti. Hediye ablamın ve yeğenimin fotosunu beraber çekmiştim o eteği de oradan hatırlıyordum. Oradan teşhis edebildim. Cenaze tamamen yanıp kül olmuştu. Eteğin ayak kısmındaki parçasının yanmaması mucizeydi” dedi. ‘SELASINI DAHİ OKUTMADILAR’ Cenazeyi alana kadar karşılaştıkları zorlukları dile getiren Polatcanlı, Hediye’nin için okutulması istenen selanın dahi engellendiğini söyledi. Polatcanlı “Cenazeyi Erciş’e getirmek için ambulans istedik vermediler. Polisler ‘Van Büyükşehir ve Erciş Belediyesi’nden cenaze nakil aracı istemeyin boşuna vermezler’ dedi. Biz de bir araç ayarladık cenazemiz için. Erciş’e gelene kadar polisler bizi sürekli takip etti. Cenazeyi gece defin edecektik selasını okumadılar. Ablamın selasının okunmama nedeni ise PKK’li olduğunu içinmiş. Ablamın PKK’li olmadığını bütün herkes ve kendileri de biliyorlar” diye konuştu. EVDEN NEDEN BAŞKA CENAZE ÇIKMADI? Ablasının katledildiğine dikkat çeken Polatcanlı, “Şayet ablamın evinde birileri olmuş olsaydı evin bütün etrafı sarılmış durumdaydı. Evde biri ya da birileri olmuş olsaydı neden onların cenazeleri çıkmadı. Ablamın cenazesi dışında cenaze çıkmadı. Kendileri de bunu biliyorlar. Şimdi de bu katliamı yapanlar kendilerini temize çıkarıp kurtarmaya çalışıyor. Evin içinde ‘PKK’li varmış’ söylemleri ile kendilerini kurtarma çabaları içerisindeler” ifadesinde bulundu. ‘ABLAM TABANCADAN DAHİ KORKARDI’ Polis ve askerin delilleri ortadan kaldırmak için evi yaktığını söyleyen Polatcanlı, “Ablamın evi tarandıktan sonra ev ateşe verilmiş. Ablam evi yıkılırken çığlıklar ile ‘beni kurtarın’ demiş. Bahsedildiği gibi evin içinde bomba patlamış mı patlamamış mı diye savcı ve bilirkişilerin gelip bakması lazım. Ablamın tabancadan korktuğunu iyi bilirim kaldı ki bomba atması imkansız. Ablamın herhangi bir örgüte üye olmadığını devlette biliyor. Devlet arşivlerinde de var. Ablam çocuğu olmadığı için defalarca tüp bebek başvurusu yapmıştır” dedi. ‘YARALI POLİSLER BAŞKA BİR YERE GİDERKEN ARAÇLARI DEVRİLMİŞ’ Ana akım medya da yer alan çatışma ve 3 polisin yaralandığı haberlerine de değinen Polatcanlı, “Hastaneden aldığımız bilgilere göre buraya ya da başka bir yere giderken zırhlı araç devrilerek kanala düştüğü duyumunu aldık. Polisler orada ufak tefek sıyrıklar almış. Elimize bilgiler gelince kamuoyu ile paylaşacağı. Bu katliamın peşini bırakmayacağız. Şuanda bile yaratılma istenen hava ‘PKK’liymiş’ gibi taziyesi abluka altına alınmış. Panzerler akrepler çevremizi sarmış. Taziyemize bile saygıları yok. Mezarlıkta da etrafımızı sarmışlardı. Söylenecek bir şey kalmamıştır. İnsanları diri diri yakmanın bir cezası olmalı. Cizre’de Nusaybin’de Gever’de ablam gibi binlerce insanı yakarak katlettiler. Unutmuş değiliz” diye konuştu.