SİİRT - Şirvan'da facianın yaşandığı maden ocağının yönetim kurulu üyesinin “Patron” diye bilinen Güray Eken olduğu öğrenildi. Faili meçhul cinayet ve işkencelerle tanınan Korkut Eken’in oğlu olan Güray Eken, ailelerin tepkisini çekerken, Avukat Can Atalay, “Eken ailesinin bu coğrafyada yaptıklarını biliyoruz ve hatırlıyoruz” dedi.
Siirt’in Şirvan ilçesi Maden köyündeki maden ocağında 17 Kasım akşamı meydana gelen göçük faciasında 16 madenci göçük altında kalırken, şu ana kadar 7 madencinin cansız bedenine ulaşıldı. Maden faciasının ardından buraya gelen ve daha önce de Somalı ailelerin avukatlığını üstlenen Sosyal Haklar Derneği üyesi avukatlar, Soma’yı takip ettikleri gibi Maden’de de sorumluların yargılanması için mücadele edeceklerini vurguladı. Öte yandan şirketin yönetim kurulu üyesinin işçiler tarafından “Patron” olarak bilinen Güray Eken olduğu öğrenildi. Eken, adı faili meçhul cinayetlerle ve 80’li yıllarda Siirt bölgesinde çok sayıda kişinin kaçırılıp öldürülmesiyle bilinen Özel Harp Dairesi, MİT ve emniyette kritik görevlerde bulunan Korkut Eken’in oğlu. Güray Eken’in göçükten sonra ocağa geldiği ve ailelerin kendisine tepki gösterip darp ettiği öğrenildi.
‘KATLİAM GÖZ GÖRE GÖRE GELDİ'
Toplumsal olaylar konusunda verdiği mücadeleyle bilinen Sosyal Haklar Derneği üyesi Avukat Can Atalay, Şirvan ve Soma’daki işçi katliamı arasındaki benzerliklerin, farklılıklarından daha fazla olduğunu söyledi. Atalay “Burada da göz göre göre bir katliam var. Bir dönem madende çalışmalara ara verilmiş. O arada kaybedilen kârın tamamlanması için işçiler daha fazla çalıştırılmaya zorlanmış. Bu yüzden madendeki çatlakların görülmesine rağmen üretim sürmüş. İşçiler tarafından işaret edilen çatlaklar kepçelerle tekrar doldurulmuş. Zaten göçüğün olduğu yer yumuşak zemindir. Bu nedenle daha fazla iş güvenliği tedbiri alınması gerekirdi” dedi.
PATRON KORKUT EKEN’İN OĞLU
Göçüğün olduğu işletmenin patronunun Korkut Eken’in oğlu olduğunu hatırlatan Atalay, şunları söyledi: “Eken ailesinin bu coğrafyada yaptıklarını biliyoruz ve hatırlıyoruz. Şimdi de aynı aile ticari işletme kisvesi altında aynı şeyleri yapıyor. Dolayısıyla bugün tutuklanan sadece bir kişi değil siyasi tüm sorumlular da yaşanan bu faciadan sorumludur.”
‘SORUŞTURMA MAKAMININ OLMAMASI EKSİKLİKTİR’
Şu ana kadar 6 kişinin gözaltına alındığını ve bunlardan sadece birinin tutuklandığını paylaşan Avukat Evren İşler ise “Kimin tutuklanıp tutuklanmadığından daha önemli olan burada delil toplama işlemlerinin sağlıklı ve düzenli toplanmasıdır. Burada az sayıda işçinin ifadesine başvuruldu. Bizler biliyoruz ki böyle yaşanan sosyal cinayetler bir günde, bir anda olan işler değil. Belli bir süre devam eden ihmaller zincirinin ve görmezden gelmeler sonucu bu katliamlar yaşanıyor. Dolayısıyla konuyla bilgisi olan kişilerin ifadelerine başvurulmamış olması ve savcılığın burada delil toplamamış olması, şu anda yapılan çalışmaların valilik ile AFAD kontrolünde yürütülmesi ve soruşturma makamının burada olmaması büyük bir eksikliktir” şeklinde konuştu.
‘KAMU MAKAMLARI VE BAKANLIKLAR DA SORUMLUDUR’
Maden iş kolunda yaşayan cinayetlerin tamamında sorumluluğun sadece iş güvenliği mühendisine bırakılmasının doğru olmadığına dikkat çeken İşler, şunları kaydetti: “İşvereni, en üst kademesine kadar denetlemekle yükümlü olan kamu makamları ve bakanlıklar da bu konuda sorumludur. Biz Sosyal Haklar Derneği olarak ihmali olan, en alt düzey sorumludan en üst düzey sorumluya kadar kim varsa yargılanması gerektiğini düşünüyoruz. Bu yapılıncaya kadar da sürecin takipçisi olacağız.”