HABER MERKEZİ - HDP ve HDK’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği “Halkla Hayır’lı Buluşmalar” etkinlikleri aralıksız devam ediyor. Parti çalışanları ve milletvekilleri şehir şehir gezerek neden 'Hayır' dediklerini anlatıyor.
Referandum çalışmaları kapsamında Halkların Demokratik Kongresi (HDP) ve Halkların Demokratik Partisi’nin (HDK) “Hayır buluşmaları” İstanbul’un ilçelerinde devam ediyor. Gaziosmanpaşa ilçesinde Hira Düğün Salonu'nda "Halkla Hayır'lı buluşmalar" sloganıyla gerçekleştirilen ve "Demokratik Cumhuriyet ortak vatan için hayır" pankartın asıldığı halk toplantısına yüzlerce kişi katıldı. Halk buluşmasına HDK Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Can Memiş, HDK MYK üyesi Tarık Oruç, HDP MYK üyesi Gülsüm Ağaoğlu ve HDP Milletvekili Pervin Buldan katıldı.
‘YENİ BİR ÜLKE UMUDU KAZANACAK’
Toplantıda ilk olarak konuşan Can Memiş, “Hayır diyenleri gözaltına alarak susturmaya çalışıyorlar, bizler en güçlü şekilde 'Hayır'ı örgütleyeceğiz. İrademizi asla kimseye teslim etmeyeceğiz" dedi. Gülsüm Ağaoğlu ise partilerine dönük baskılara karşı iktidara en iyi cevabı sandıkta “Hayır” diyerek vereceklerini söyleyerek, “Mahalle mahalle ve sokak sokak kararsız seçmeni etkileyeceğiz ve ‘Hayır’ın sesini yükselteceğiz" diye konuştu. Tarık Oruç ise “Herkesin bizimle umudu büyütmeye ihtiyacı var. 16 Nisan'da hayır diyenler yeni bir ülke umudu ile kazanacaktır” dedi.
HDP Milletvekili Pervin Buldan ise sandıktan “Evet” çıkması durumunda inkarcı, asimilasyoncu ve baskıcı politikaların devam edeceğinin altını çizerek, “Ancak ‘Hayır’ çıkarsa başta Kürtler olmak üzere Türkiye halklarının geleceğinin garanti altına alınacağı demokratik çoğulcu aydınlık bir Türkiye Anayasası’nın yazılma süreci başlayacak. Özgür yeni bir Türkiye bizi bekliyor olacak. Bu Anayasa yürürlüğe girmeyecek yeni bir Anayasa yazım süreci başlayacak. İmralı’da cezaevinde olan Sayın Öcalan üzerindeki tecrit koşulları kalkacak ve kendisinin barış ve müzakere konuşmalarının daha özgür bir koşulda olacağı garantilenmiş olacak. Bu yüzden özellikle 16 Nisan sabahı ‘Hayır’ın çıkması için bugünden başlayarak kadınlar, gençler, yaşlılar bütün insanlar bulundukları her ortamda ev ev mahalle mahalle sokak sokak gezerek ‘Hayır’ı örgütlemek durumundadır” ifadesinde bulundu.
Yapılan konuşmaların ardından halk toplantısı, halay ve sloganlarla son buldu.
BİNGÖL
Bingöl’de de aynı amaçla Belediyesi Gençlik Merkezi’nde yapılan buluşmaya HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, DBP MYK üyesi Fikriye Aytin ve HDP PM üyesi Hatice Kavram ile çok sayıda kişi katıldı. Salon 3 dilli “Ney, Hayır ve Na” yazılı pankartlar ve HDP bayraklarıyla süslendi.
‘HAYIR’LARINIZ HAYIRLARA VESİLE OLSUN’
HDP PM Üyesi Hatice Kavram, meclisten çıkarılan 18 maddelik yasanın hiçbirinin halklara ilişkin değil hepsinin başkanlık sistemi için olduğunu söyledi. Kavram, “ Halkın kafasını karıştırmak için HDP’nin boykota gideceğini gündeme getirerek algı operasyonları yaratılıyor. Şuan ki tek düşündükleri şey Recep Tayyip Erdoğan’ı bu bataklıktan nasıl kurtaracağımızdır. Bizim amacımız ise tek kişi değil tüm Türkiye halklarının kurtuluşunu sağlamaktır. O nedenle bu bilinçle sandıklara gitmeliyiz. Onlara bu zemini vermezsek geleceğimiz daha aydınlık olacaktır. Bunlarla birlikte yürümeyi aydınlık olarak görmüyoruz. Hayır’ı hep birlikte kapı kapı gezerek anlatacağız. Hayır’larınız hayırlara vesile olsun” dedi.
‘SEVÊ’LERİN MÜCADELESİNİ YÜRÜTECEĞİZ’
Ardından konuşan DBP MYK üyesi Fikriye Aytin, konuşmasına Kırmancki başladı. Bingöl ve illerde yapılan gözaltılarla konuşmasına devam eden Aytin, Bu gözaltların korkutmaya dönük olduğunu belirtti. Aytin, “Bugün diz çöktürme politikası devam ediyor. Bine yakın arkadaşlarımız gözaltına alınmış. Botan’da Seve arkadaşlarımız katledildi. Belki canımızı yaktılar ama pes etmedik. Botan’da başlayan mücadeleyi Botan’da bitirmeye çalıştılar. Biz bu acıları unutmayacağız hiçbir zaman. Onların mücadelesini yürüteceğiz, büyüteceğiz” dedi.
‘TUTUKLAYARAK DİZ ÇÖKTÜREMEZLER’
HDP’li vekil Hişyar Özsoy ise konuşmasına hastanede ziyaret ettiği tutuklanma kararı verilen İdris Baluken’in Bingöl halkına selamlarını ileterek başladı. Mahkemenin birinin verdiği kararını diğerinin tanımadığını ve böylelikle hukukun yok sayıldığını hatırlatan Özsoy, “ Kürt siyasetinde bulunan herkesin cezaevine alınmayı göze almıştır. Kürt siyasetçisi olup da bir şekilde gözaltı ve tutuklanma yaşamayanlar biraz sıkıntılıdır, biz öyle diyelim. Bu bizim için şereftir, haysiyettir. Biz oturup kimseye diz çökecek insanlar değiliz. Biz Seyid Rıza’ların, Şex Seid’lerin torunlarıyız. Bizim binlerce yoldaşımız zindanlarda mücadele veriyor. Ölümün anlamını değiştirmiş bir hareketin mirasçılarıyız biz. Tabi tutuklamalar canımızı yakar. Hepimizin canını yakmıştır ama sonuç alamazlar. Diz çöktüremezler” dedi.
Erdoğan’ın Kürtlerin sandığa gitmesinden çok korktuğunu belirten Özsoy Şunalrı söyledi; “Erdoğan, o kadar korkmuş ki referandumda her gece anketlere bakıyor uykusu gelmiyor. Sabah kalkıp gürlüyor. Şimdi yaptığı şeyde şu: Kürtler sandığa giderlerse Per perişan olurum. Kürtlerin sandığa gitmesinden korkuyor. Niye korkuyor, çünkü getirdiği bu başkanlık sistemi kendisinin projesi değil. Devlet Bahçeli’nin projesidir. İçeriğine bakın anlarsınız. Erdoğan çok iyi biliyor ki Devlet Bahçeli ile bir olmuş Erdoğan’ın Kürtlerden alacağı oy çok çok sınırlıdır. Kürtler sandığa giderlerse Erdoğan çok büyük sıkıntı görecektir. Ne yapayım diyor. O zaman Kürtler sandığa gitmesin çalışması yürüteyim diyor. Bizim coğrafyamızda zaten pek ‘Evet’ beklemiyor. Ama Hayır’lar yüksek çıkmasın istiyor. Sandığa onları kim götürecek HDP ve DBP götürecek. O nedenle ben HDP ve DBP çalışmalarını yürütenleri gözaltına alayım, tutuklayayım diyor. Çalışma yapmasınlar Hayır oylarını düşürsünler. Bunun için son 5 aydan binlerce arkadaşımız gözaltına alınmıştır. HDP, DBP’de 5 bine kadar tutuklama var” dedi.
‘HDP’NİN TAVRI BOYKOT DEĞİL HAYIR’DIR’
HDP olarak 2 yıllık sürece cevap vermek için halkların seçime gideceğini belirten Özsoy, “Biz burada iki yıldır bize kan kusturmuş ya, belediyelerimizi almış ya. Eşbaşkanlarımızı, vekillerimizi bu kadar insanlarımızı hapse atmış ya. On tane ilçemizi kentimizi, tanklarla toplarla yıkmış ya, cenazemizi yerde sürüklemiş ya, bütün bunların hepsine Evet mi diyoruz Hayır mı diyoruz bizim referandum seçimimiz budur. Diyarbakır’da ki oy oranına dünya bakacak. Diyarbakır bütün belediye başkanlarını aldı, korku imparatorluğunu kurmuş ya. Diyor sokağa kimse neden çıkmıyor. Demek ki HDP’ye kimse oy vermiyor. Tabi çıkana kurşun yağdırırsan, su sıkarsan. Şimdi Türkiye’de normal bir basın açıklamasına katılan kahraman sayılıyor. İnsanlar nasıl çıksın. İnsanlar ama o sandıklara gidip Erdoğan’a, Bahçeli’ye Mehmet Ağar’a ve o ekibe cevap verecek. Diyecekler ki benim bu oyum başkanlık olsun olmasın değil. Devletin iki yıldır bu coğrafyada uyguladığı vahşete, yok diyorum. En çokta bunun için yok diyorum. HDP’nin tavrı bu nedenle boykot değil Hayır’dır” dedi.
‘CHP BİZİ YÜZYIL, ERDOĞAN 200 YIL GERİYE GÖTÜRMEK İSTİYOR’
Bizim CHP ile uzaktan yakından bir alakamız yok” diyen Özsoy, CHP’nin Hayır’ından farklı olan HDP’nin Hayır’ını şöyle anlattı: “CHP Hayır veriyor versin. CHP bu yüzyıllık Kemalist sistem korunsun diye ‘Hayır’ diyor. Bizim öyle bir derdimiz yok. Bizim derdimiz, CHP bizi yüzyıl geriye götürmeye çalışıyor. Erdoğan bizi 200 yıl geriye götürmeye çalışıyor, padişahlık yapacak. Biz ileriye götürmeye çalışıyoruz. Bizim temel farkımız bu. Bunu iyi anlatmamız lazım” dedi.
Özsoy konuşmasını Selahattin Demirtaş’ın “Bu fırtına dindiği zaman ayakta kalan biz olacağız” sözleriyle sonlandırdı.
ADANA
HDP Adana İl Örgütü de, Adana’daki “Hayır” kampanyası çalışmaları kapsamında halkla bir araya gelmeye devam ediyor. Seyhan İlçesi'ne bağlı Fırat Mahallesi'nde bulunan HDP Fırat Mahalle Temsilciliği'nde HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran'ın katılımı ile bir halk toplantısı düzenlendi. Çok sayıda yurttaşın katıldığı toplantı öncesi kadınlar erbanelerle kısa bir müzik dinletisi gerçekleştirdi.
BAŞARAN: REFERANDUMDAN 'HAYIR' ÇIKACAK
Toplantıda konuşan Ayşe Acar Başaran, yurttaşlara referandumda neden "Hayır" dediklerini anlattı. Başaran, "Bizler her alanda 'Hayır'ı haykırıyoruz. Referandumdan 'Hayır' çıkacak" dedi.
HAKKARİ
‘REFERANDUM HAYATİ ÖNEME SAHİP!
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde de referandum çalışmaları kapsamında halk buluşması gerçekleştirildi. HDP İlçe örgütünde gerçekleştirilen buluşmaya HDP Diyarbakır Milletvekili Nimettullah Erdoğmuş, HDP Van Milletvekili Lezgin Botan, HDP ve DBP MYK üyeleri, HDP ve DBP ilçe yöneticileri ile çok sayıda yurttaş katıldı.
Toplantıda konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Nimettullah Erdoğmuş, 16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak olan referandumun Türkiye'deki bütün halklar için hayati bir önem taşıdığını belirterek Şemdinli halkının seçtiği bütün seçilmişlerinin tutuklu bulunduğunu referandumda iradeyi tanımayanlara Şemdinli'nin büyük bir cevap vereceğini söyledi. Erdoğmuş, "Yüce Allah insanlara iradeyi vermiş. Önemli olan insanların bu iradeye nasıl sahip çıkmasıdır. Allah her zaman insanlara bir fırsat verir. Onun için referandum bizler için çok önemlidir. Herkes sandığa gitmelidir. Başkanlığı getiren referandum maddeleri içinde barış adına, demokrasi adına hiçbirşey yoktur. Onun için bilinçli ve iradeli bir şekilde halkımız sandığa gidip, sandıkta 'Hayır' demelidir" dedi.
Erdoğmuş'tan sonra konuşan HDP Van Milletvekili Lezgin Botan ise; "Bizler heryerde referandum çalışmalarını bir vekil gibi, bir parti başkanı gibi ve parti çalışanı gibi kapı kapı dolaşarak anlatmalıyız. Yeni sistem getiriyorlar. Getirilen bu sistem de hak, hukuk, demokrasi ve adalet adına hiçbir şey yoktur. 18 maddelik referandum için bizler 'Hayır' diyoruz" dedi.
MUĞLA
Muğla’da da HDP Datça İlçe Örgütü, Datça Belediyesine ait Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde halk toplantısı gerçekleştirdi. HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, HDP MYK üyesi Beyza Üstün, HDP PM üyesi Erkan Karabay, HDP İl Eşbaşkanı Gülfer Karadeniz konuşmacı olarak katıldığı toplantı, HDP şarkılarının eşliği ile halaylarla başladı.
“Hayır”ın insanları özgürleştirecek bir anlam taşıdığını belirten HDP İl Eşbaşkanı Gülfer Karadeniz, “Evet” diyenlerin neden “Evet” dediklerini açıklayamadıklarını, sadece “Hayır” diyenlere terörist diye saldırdıklarını ifade etti. İlk olarak halkların kapitalist sisteminin tüketim biçimine “Hayır” demesi gerektiğini vurgulayan Karadeniz, “ Faşizme ve diktatörlüğe karşı, tek adam sultasına karşı olmak için “Hayır” demeliyiz” dedi.
‘YEMİ YAŞAMI KURMAYA KARARLIYIZ’
Karadeniz’in ardından konuşan HDP MYK üyesi Beyza Üstün, “Biz yeni yaşamı kurmaya kararlıyız” diyerek şunları söyledi: “Tüm partilerinin Suriye teskeresini mecliste onayladığı gün biz “Hayır” demiştik. Biz “Hayır”da o günden beri kararlıyız. Ölen gencecik yoldaşlarımızı izlemeye niyetimiz artık yok. Yüksekova, Dargeçit yaşanmayacak bir daha ondan “Hayır” diyoruz. Bu yasa değişikliği ile ömür boyu eril kimlikleri ile kapitalizmi büyüte büyüte , faşizme derinleştire derinleştire burada kalacaklar. Biz karşılarında halklar olarak duracağız. Tekçi diktatör kapitalist sisteme geçit vermeyeceğiz. Bu yasa ile çocuk istismarlarını devam edecek, çocuk işçi ve gelinler çoğalacak bundan dolayı “Hayır”.”
’16 NİSAN’DA CANLARINIZI OKUYACAĞIZ’
LGBTİ direnişi ve cinsiyet eşitliği için yürüyen bir parti olduklarını belirten Üstündağ, cinsiyet eşitliği ve kadının yok edilmesinin “Hayır” ile son bulacağını dile getirdi. Kürdistan bölgesinde Sur, Cizre yıkılarak yaşanılanlara tanık olduklarının altını çizen Üstündağ, “Ama bilsinler ki sessiz kalmıyoruz. Gönüllerimizin her yerinden Sur’a, Cizre’ye köprüler var. Bu katliamlar 2012 yılında planladı. Hevsel’i, Sur’u, kentsel dönüşümle sermayeye sunmak için planladılar. Ardından 2015 Sur katledildi. Şimdi Hevsel kentsel dönüşüm için şirketlere sunuluyor. Biz bunlara geçit vermeyeceğiz. 16 Nisan’da onların canını okuyacağız, 16 Nisan’da onları tüm hayallerinden mahrum edeceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
‘ACILARIMIZI ORTAKLAŞTIRARAK “HAYIR” DEMELİYİZ’
Soma'nın, Karaman'ın Sur’un, Cizre'nin kendi içinde yaşanmışlıklarına bakıldığında Türkiye halklarının ihtiyaçlarına yönelik hiçbir politikanın izlenmediğini aktaran HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp,” Birbirimizin acılarını ötekileştirerek asla çözümü sahiplenemeyiz. Acılarımızı ortaklaştıra biliriz. Sur’a, Soma’ya, Karaman'a, Cizre’ye sahip çıkarak biz bunun üstesinden gelebiliriz. AKP’nin karşısında en güçlü olan bizleriz. Bunlar için “Hayır” demeliyiz” dedi.
‘FAŞİST POLİTİKALARIN KARŞISINDA “HAYIR”I ÖRGÜTLEYECEĞİZ’
AKP’nin yargılanmaması için kendi Anayasa’sını yaptığına dikkat çeken Yiğitalp, “Bunu yapmak içinde tek başına ve birkaç kişi üzerinden yapmayı planlıyor. Bizde asla ve asla onun zırhının karşısında sessiz kalmayarak “Hayır”ımızı sonuna kadar örgütleyeceğiz. Sadece Kürdistan’da örgütlemeyeceğiz. Önce buradan başlayacağız. “Hayır” halklara hepimizin borcu. Bundan dolayı herkese büyük görev düşüyor. Bizim onlara artık bu fırsatı vermememiz lazım. Faşist politikaların karşısında sadece “Hayır”ı örgütleyeceğiz. “Hayır” çıktıktan sonra AKP’nin meşrutiyeti kalmayacak. “Hayır”dan sonra demokratik paradigma tartışılmaya başlayacak” diye konuştu.
Toplantı yapılan konuşmaların ardından sona erdi.