ANKARA - İhraç edilen akademisyenlerden Cenk Yiğiter, barış bildirisini imzaladıklarında bunun bedelini ödeyeceklerini bildiklerini belirterek, "Ancak Sur’da, Cizre’de, Nusaybin’de yaşanan acılar karşısında bizim ödediğimiz bedeller hiçbir şeydir" dedi.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen akademisyenler ve öğrencileri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, İnsan Hakları Akademisi Başkanı Hüsnü Öndül, Ankara Üniversitesi Dil Ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nden ihraç edilen Doç Dr. Mustafa Kemal Coşkun, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ihraç edilen Cenk Yiğiter ve İHD Ankara Şubesi eşbaşkanı Hülya Mendillioğlu katıldı.
İlk olarak konuşan İHD Ankara Şubesi eşbaşkanı Hülya Mendillioğlu, 15 Temmuz’dan sonra tüm muhalif kesime yönelik bir yönelim söz konusu olduğunu belirterek, “Askerlerden yargı mensuplarına, kamu personelinden akademisyenlere, işçilere kadar bir çok saldırı yaşanıyor. Gazeteler televizyonlar, dernekler kapatıldı. Bu sürece ilişkin yargıda herhangi bir ilerleme yaşanmadı. İhraçların devam edeceğini düşünüyoruz. Ankara’da akademisyen ve öğrenci arkadaşlarımızla konuşmak için toplandık” dedi.
‘AKP’Lİ DEĞİLSENİZ HAK ETTİNİZ DENİLİYOR'
Doç Dr. Mustafa Kemal Coşkun da, 15 Temmuz’dan sonra devletin neredeyse
çöktüğünü ifade ederek, bunun ilk göstergesi olarak da hukuk sisteminde yaşanan çöküşü gösterdi. Coşkun, “Çünkü nereye baksanız hukukun uygulanmadığını görüyorsunuz. KHK’lar bunun en önemli göstergesi. Biz imzacı olduğumuz için atıldık ama artık bu sürece AKP’li değilseniz bunu hak etmişsiniz gibi bakılıyor” şeklinde konuştu.
‘KAMUDAN ATAMAZLAR ÇÜNKÜ KAMU BİZİZ’
Muhaliflere yönelik saldırıların iktidarın kaybetme korkusundan kaynaklandığını belirten Coşkun, aydınlar olarak ülkede süren savaşa karşı ses yükselttiklerini söyledi. Şimdi de bunun intikamının alınmaya çalışıldığını dile getiren Coşkun, "Bizi kamudan atamazlar çünkü kamu biziz” diye belirtti.
'BİZİM ÖDEDİĞİMİZ BEDEL HİÇBİRŞEY'
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden ihraç edilen Cenk Yiğiter ise, geçen yıl ülkenin ve bölgenin içinde bulunduğu çok ağır koşullarda barış bildirisin imzalayıp paylaştıklarını belirterek, "Bunun sonucunda bedeller ödeyeceğimizi de tahmin ediyorduk. Ancak tüm bu süreçte Sur’da Cizre’de Nusaybin’de yaşanan acılar karşısında bizim ödediğimiz bedeller hiçbir şeydir” dedi.
‘CEBECİ'YE GELEN POLİSLER SANKİ CİHATA GELMİŞLERDİ'
Üniversiteleri terk etmeyeceklerini duyurduklarında maruz kaldıkları şiddete işaret eden Yiğiter, polislerin cüppelerini ayaklar altına alarak batığını kaydetti.
Yiğiter, Ankara’da özel bir polis ekibinin toplumsal eylemlere müdahale ettiğinin altını çizerek, şöyle devam etti: “Açık provokatör olan bir ekip bu. Çok korkusuzlar ve saldırganlar. Ne yapıyorlarsa hırsla ve duyguyla yapıyorlar. Cebeci’ye geldiklerinde sanki cihat etmeye gelmişler. Malumunuz olduğu üzere Rusya’nın Ankara Büyükelçisi de bir polis tarafından cihatçı sloganlarla kameralar karşısında katledilmişti.”