Kaboğlu: 'Hayır' oyu demokrasinin ölçütü olacak

KOCAELİ - KHK ile akademiden ihraç edilen İbrahim Kaboğlu, "Hayır oyu demokrasinin ölçütü de olacaktır. 'Evet'in değeri olmayacaktır. Çünkü zorlamayla elde edilmiş bir oy olacaktır" dedi.

Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında yayımlanan 686 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen Marmara Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, referandum sürecini değerlendirdi.

Kaboğlu, KHK ile akademiden uzaklaştırılmalarının başından beri anayasaya aykırı bir süreç olduğunu söyledi.

"Bu süreç en başından beri Anayasaya aykırıydı. Yani KHK uygulaması Anayasa dışında cereyan eden bir uygulama oldu" diyen Kaboğlu, muhalif kişilerin KHK aracılığıyla cezalandırıldığı söyledi.

Kaboğlu, "Üniversitelerin hedef alınması, belli sendikaların, belli dünya görüşüne sahip kişilerin hedef alınması gibi fikri taşıyıcı olan kişilerin, eleştirel düşünebilen, iktidarı eleştirebilen kesimlerin kurumsal aidiyetlerini ortadan kaldırmak ve onları etkisiz kılma amacı taşıyordu. İkinci bir amaç ise referandum tartışmalarında 'Hayır' diyecek kişileri susturmaktı" değerlendirmesinde bulundu.

'ÖMRÜMÜN SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİM'

Akademiden uzaklaştırılmasının ardından yurtdışına çıkışının yasaklandığı bilgisini de veren Kaboğlu, bir Fransız üniversitesinde verdiği dersleri de bundan böyle veremeyeceğine dikkat çekti.

Kaboğlu, "Sorbonne Üniversitesindeki derslerimi artık veremeyeceğim. Çünkü pasaportuma da el konuldu. Ancak ben Türkiye için kalbi atan bir uzman olarak esasen anayasa konusunda Türkiye'nin bugün ve geleceği konusundaki düşüncelerimi daha yüksek sesle paylaşmaya devam edeceğim. Demokrasi, insan hakları mücadelesi için hukuk çerçevesinde ömrümün sonuna kadar mücadele edeceğim" dedi.

‘TÜRKİYE SONU BELİ OLMAYAN BİR MACERAYA SÜRÜKLENİR’

16 Nisan'da referanduma sunulacak Anayasa değişikliği paketini değerlendiren Kaboğlu, "Getirilen Anayasa değişikliği paketi üç noktada incelenebilir: Birincisi bu Anayasa değişikliği paketi için ciddi bir ihtiyaç olmalı ama bu ihtiyaç ortada yok. İkincisi Türkiye'nin Osmanlı'dan bu yana elde ettiği demokrasi kazanımları ortadan kaldırılıyor ve tek bir kişi merkez alınarak yeni bir düzenleme yapılıyor. Bu çerçevede yasama ve yürütme şeklen korunuyor ama tüm yürütme fazlasıyla tek kişiye bağlandığı için yasama ve yargının da önemli bir kısmı tek bir kişiye veriliyor. Üçüncü nokta ise 16 Nisan'da eğer evet oyu çıkarsa Türkiye sonu olmayan yeni bir belirsizlik ortamına ve bir maceraya sürüklenir" dedi.

Anayasa tartışmalarının demokratik olarak ilerleyemediğini aktaran Kaboğlu, medyanın yaklaşık yüzde 70'inin iktidar tekelinde olduğunu o yüzden Anayasa değişikliği tartışmalarında bir tarafta devlet varken öbür tarafta halk olan bir ayrışma yaşandığını paylaştı.

Kaboğlu, "Evet oyu çıkması durumunda Türkiye’nin nereye sürükleneceğini tahmin etmek zor ama hayır oyu çıkarsa Türkiye'nin önünün açılacağı ortada. Çünkü hayır oyu demokrasinin ölçütü de olacaktır. 'Evet'in değeri olmayacaktır. Çünkü zorlamayla elde edilmiş bir oy olacaktır. Çünkü OHAL şartlarında bir seçim yapmak doğal olarak iktidarın lehine olur" diye konuştu.