MARDİN - Nusaybin’in Xerabê Bava köyüne gitmek isteyen heyet yine engellenirken, “Madem gizli bir şey yok neden geçişimize izin vermiyorsunuz" diye soran DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, köydeki abluka kalkıncaya kadar bekleyeceklerini söyledi.
Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Xerabê Bava (Koruköy) köyünde yaşanan ablukayı kırmak amacıyla DTK, DBP, HDP ve Barış Anneleri’nden oluşan heyet, köye 15 kilometre kala askerler tarafından engellendi. DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, DBP Eş Genel Başkanvekili Gülcihan Şimşek, DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Arslan, HDP’li vekiller Ayşe Acar Başaran ve Erol Dora’nın da aralarında bulunduğu heyet, askerler tarafından durduruldu. 1 kirpi ipli araç, 1 TOMA ve çok sayıda askerle kapatılan yolda heyet ile askerler görüştü. Heyet, köyde yaşananları görmek için bölgeye gitmek istediklerini ifade ederken, askerler ise valilikten kendilerine hiçbir sivilin giriş-çıkışına izin verilmemesi yönünde emir geldiğini ifade etti.
HEYETE ENGEL
Heyet geçişlerine izin verilinceye kadar bölgeden ayrılmayacaklarını belirtirken askerlerin, “Siz buradan gideceksiniz ama biz burada bu insanlarla yüz yüze kalacağız. Bizi zor durumda bırakmayın” demesi dikkat çekti.
Heyetin beklediği sırada bir köy yoluna içinde askerlerin olduğu bir ambulans ve arkasından bir kepçenin geçtiği görüldü.
Yapılan tüm diyaloglara rağmen geçişine izin verilmemesi üzerine heyet açıklama yaptı. HDP Mardin Milletvekili Erol Dora, köyden 10 gündür sağlıklı bilgi alınamadığını ifade etti. Dora, köydeki duruma ilişkin görüştükleri yetkililerden de yanıt alamadıklarını ifade etti.
‘ORADA YÜZLERCE SİVİL İNSAN VAR’
Ardından konuşan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, operasyonların sivil halka yapıldığını belirerek, “Türkiye Devleti operasyonlarda şu kadar kişi öldürdük diyor. Ama o köye yüzlerce sivil insan var. Biz annelerin ve çocukların çığlıklarının duyulmasını istiyoruz. Köye girme girişimlerimiz üçüncü defa engelleniyor. Cizre, Sur, Nusaybin için yaptığımız çağrılar sonuçsuz kaldı. Bugün yine aynı şekilde annelerimiz bizi arıyor, zor durumda olduklarını söylüyor. Şu anda bile önümüzden ambulans köye gidiyor. Ama kim öldü, kim kaldı haberimiz yok” dedi.
‘AĞAR TALİMAT VERİYOR, SOYLU DA UYGULUYOR’
Nusaybin halkının sürekli olarak direndiğini ve hiç boyun eğmediğini ifade eden Güven, “Evleri yakıldığı söyleniyor. Bu köyün hangi köy olduğuna dikkat çekmek istiyoruz. 1995’te bu köyde yine yasak ilan edildi. Halkın evleri yakıldı. Senelerce köylerine dönemediler. Biliyoruz ki Süleyman Soylu Mehmet Ağar’ın öğrencisi. Ağar talimat veriyor Soylu da uyguluyor. Süleyman Soylu’nun Mehmet Ağar’a sorması gerekiyor; Kürdistan’da yapmadığın şey kalmadı ben şimdi ne yaparsam yapayım boyun eğmezler. Kimse bu halka boyun eğdiremez. Bu zamana kadar nasıl yaşamlarını sürdürdülerse bu zamandan sonra da sürdürebilirler” diye ifade etti.
Güven, köydeki abluka kalkıncaya kadar burada bekleyeceklerini belirterek, “Madem gizli bir şey yok neden geçişimize izin vermiyorsunuz? Demek ki orada bir katliam yapıyorsunuz” dedi.
Güven, herkesi köydeki ablukanın kaldırılması için mücadele etmeye çağırdı.
Diyarbakır Barış Anneleri Meclisi Üyesi Nevriye Kaçan da, 10 gündür köyün abluka altında olduğunu, köyden insanların çığlığının yükseldiğini ve artık insanların ölmesini istemediklerini ifade etti.
Heyetin bekleyişi devam ediyor.