ANKARA - Son dönemlerde ABD ile Türkiye arasında yoğunlaşan diplomasi trafiğini, “hayra alamettir” şeklinde değerlendiren hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş, Rakka operasyonuna YPG’nin katılmaması yönündeki ısrarını sürdürürken, bu konuda henüz ortak görüş oluşturma aşamasında olduklarını söyledi.
Sarayda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan bakanlar kurulu toplantısı sonrasında açıklama yapan hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş, toplantıda, iç ve dış güvenlik ile milli eğitim bakanlığının yaptığı çalışmaları ele aldıklarını söyledi.
Kurtulmuş, İçişleri Bakanlığı tarafından yapılacak olan referanduma ilişkin bir sunum yapıldığı belirterek, “Halk oylamalarının kazasız belasız atlatılması için, ilgili bütün birimlerimize ilgili bütün terör örgütlerine karşı tedbir alınması ele alınmıştır. Sandık güvenliği, referandumda evet ya da hayır diyen her çevrenin güvenliğinin garanti altına alınması… Sandıktaki sonuçların şeffaf sayılabilmesi için neler yapılabileceği gözden geçirildi” diye konuştu.
Suriye’deki gelişmeleri ayrıntılı bir şekilde ele aldıklarını ve Dışişleri Bakanı tarafından son dönemlerde yapılan uluslararası görüşmelere ve bunların neticelerine ilişkin bilgi verdiğini belirten Kurtulmuş, Suriye’ye ilişkin de “muhtemel riskleri” değerlendiklerini söyledi.
‘BU GÖRÜŞMELER HAYRA ALAMETTİR’
Daha sonra soruları yanıtlayan Kurtulmuş, ABD’li yetkililerin son dönemlerde Türkiye’ye yaptığı ziyaretlerin artmasının “hayra alamet olduğunu” savunarak, “Öncelikle Türkiye’nin ABD’li yetkililerle üst düzey görüşmeler yapması hayra alamettir. Bizim ABD ile çok uzun yıllara dayalı müttefiklik ilişkimiz var. Bu bölgede yakın sürede teröre karşı yakın işbirliğimiz var. İki alanda iyileşme bekliyoruz. Sahada operasyonların PYD ile değil, yerli unsurlarla ılımlı unsurlarla operasyonu desteklemelerini bekliyoruz. 70 milyonluk Türkiye ile mi bir kaç bin militanı olan PYD ile mi?” ifadelerini kullandı.
Yapılan görüşmelerde, Gülen’in iadesinin de gündeme geldiğinin altını çizen Kurtulmuş, “Sadece Gülen’in değil, bu örgütle iltisaklı olan kişilerin de iadesi üzerinde duruluyor. Bu bir ulusal güvenlik meselesidir. Onu ve suç makinası olan adamlarının iadesini bekliyoruz” dedi.
Kurtulmuş, “McCain’in görüşmeleri olumlu işaretler ve olumlu adımlardır. Bizim beklentilerimize her iki alanda olumlu karşılık gelmesini bekliyoruz” diye konuştu.
‘YPG YABANCI GÜÇ OLDU!’
Rakka operasyonu konusunda sorulan ısrarlı sorulara ilişkin de Kurtulmuş, DAİŞ’ten rahatsız olduklarını ve DAİŞ’in Türkiye zarar verdiğini, PYD ve YPG’nin de Türkiye’ye saldırdığını savunarak, “İkisi arasında bir tercih yapmak gibi bir şık yoktur” dedi. Kurtulmuş, Rakka’nın “bölge güçleri ile” kurtarılması gerektiğini savunarak, QSD’nin bölge halkından oluşturduğunu göz ardı etti. Kurtulmuş, Rakka’ya ilişkin bir planlamanın olup olmadığı sorusuna da, “Henüz o aşamada değiliz, uluslararası güçleri ikna etmeye çalışıyoruz” dedi.
‘MİNBİÇ HENÜZ PLANLANMADI’
Minbiç operasyonuna ilişkin bir takvim olup olmadığına ilişkin de Kurtulmuş, “Bu operasyonların her birisi Türkiye’nin kendi sınırlarını korumaya yöneliktir. Burayı bitirelim oraya yönelim şeklinde atılan adımlar değil. Planlamalar yapılıyor yolumuza devam ediyoruz. Sonuç alacağız. Türkiye bütün terör örgütlerinin bu bölgeden ayıklanmasını sağlanacaktır” dedi.
‘DİTİP OPERASYONUNDA YABANCI DÜŞMANLIĞI VAR’
Kurtulmuş, Almanya’da din adamlarına yönelik yürütülen “casusluk” soruşturmasına ilişkin de Alman makamlarını suçlayarak, “Türkiye’nin yurtdışındaki hiç bir din görevlisi ve DİTİP üyesi hiç kimse ajan değildir” dedi. Bu operasyonları “yabancı düşmanlığına bağlayan” Kurtulmuş, “Bu gelen rap rap faşizmin ayak sesleridir” şeklinde konuştu.