'Dillere kilit vuran Anayasa'ya Hayır'

İSTANBUL - Avrupa Süryaniler Birliği, Demokratik Çerkes Kongresi Girişimi, Ermeni Kültür Derneği ile Hemşin Kültürünü Araştırma ve Yaşatma Derneği'nin de aralarında bulunduğu kurum ve kuruluşlar, kökleri bu topraklarda olan halkları yok sayan ve dillerine kilit vuran Anayasa değişikliğine "Hayır" dediklerini belirtti.

Aralarında Avrupa Süryaniler Birliği (ESU), Demokratik Çerkes Kongresi Girişimi, Ermeni Kültür Derneği, Hemşin Kültürünü Araştırma ve Yaşatma Derneği'nin (HADİG) de bulunduğu çok sayıda kurum ve kuruluş, 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, 21 Şubat 1952'nin Bangladeş'in başkenti Daka'da, Bengal Dil Hareketi üyesi birçok öğrencinin Bengal alfabesiyle yazabilme ve Pakistan'ın Bengal dilini de resmi dil olarak tanıması talepleriyle yapılan bir protesto sırasında öldürüldükleri gün olduğu hatırlatıldı.

"21 Şubat, 1999’da Uluslararası Dünya Anadil Günü olarak kabul edilmiştir" denilen açıklamada, yeryüzündeki bütün dillerin ortak değer ve toplumların taşıyıcı olduğu kaydedildi. Tarihsel, toplumsal, ekonomik ve siyasal nedenlerle birçok dil ve kültürün yok olduğu belirtilen açıklamada, günümüzde yüzlerce dil ve kültürün ise yok olma tehdidi altında olduğu ifade edildi.

Açıklamada şöyle devam edildi:

"Bu topraklarda kendi renkleriyle ortak bir yaşamı örmeye çalışan; Laz, Gürcü, Hemşin, Pontos, Türk, Kürt, Arap, Rum, Ermeni, Boşnak, Tatar, Arap, Zaza, Türkmen, Azeri, Yahudi, Pomak, Roman, Çerkes, Süryani, Alevi, Ezidi ve tüm halkları egemenler tekçi, yasakçı, inkarcı, ırkçı ideolojisi ve asimilasyon politikalarıyla yıllardır yok saydı ve saymaya devam ediyor. Dilimize kilit vurarak, tarihimizi yok ederek, kendi tarihlerini yazarak, kültürlerimizi yok sayarak, yaşam alanlarımızı rant için yağmalayarak, tek tipçi anlayışı dayatarak nefes almamızı engellemeye çalışan egemenler, bugün de kendilerine yakışan yöntemlerle akıllara durgunluk verecek bir Anayasa değişikliğini referanduma götürüyorlar. Bu Anayasa ile kökleri bu topraklarda olan biz halkları yok sayıyorlar.

İNSAN ODAKLI ANAYASADAN YANAYIZ

Bizler, onurumuzu, dilimizi, kimliğimizi, kültürümüzü, inançlarımızı özgürce geliştirebileceğimiz koşulları yaratmak, halklar arası eşitlik ve dostluğu bugünden topraklarımıza egemen kılmak, gelecek nesillere tarihi ve kültürüyle barışık bir ülke bırakmak sorumluluğuyla, topraklarımızdaki tüm kültür, kimlik, dil, din ve inançların varlığını kabul eden, halkların demokratik ve kültürel haklarını Anayasal güvence altına alan, insan odaklı, özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik bir Anayasa'dan yanayız ve bu sebeple Anayasa teklifine 'Hayır' diyoruz.

SÖZÜMÜZLE KARŞI DURACAĞIZ

Bu toprakların gerçek sahipleri olan biz halklar, çocuklarımıza kendi dilimizde gülebildiğimiz, kendi dilimizde ağıt yaktığımız, kendi dilimizde sevgi sözcükleri söylediğimiz, kendi dilimizde masallar okuduğumuz, ninniler dinlediğimiz, kendi dilimizde oyunlar oynadığımız, kendi dilimizde eğitim görebildiğimiz
bir dünya bırakmak istiyoruz. Unutturulan, kaybolan, yok olan diller, kaybolan hayatlarımız, tarihimiz, geleceğimizdir. Anadilini bilmeyen yarım insandır.
Bu yüzden diyoruz ki; kendi anadilimizde özgürce konuşacağız, kültürlerimizi yarınlara taşıyıp yaşatacağız. Asimilasyonlara, sözümüzle, kalemimizle, sanatımızla, yüreğimizle karşı duracağız ve anadillerimizle konuşabildiğimiz özgür bir yaşamı kuracağız."