DİYARBAKIR - Xerabê Bava köyünde devam eden abluka ve askeri operasyona tepki gösteren DTK, "Dün Cizre de, bugün Xerabê Bava'da yaşananlar, AKP hükümet-devletinin, Kürtlere karşı devletçi-tekçi sistemin faşist karakterini referans aldığını açık bir şekilde göstermektedir. Referanduma giderken, halklarımızın ne şekilde rehin alınmak istendiğinin de göstergesi olmaktadır" dedi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Xerabê Bava (Koruköy) köyünde, 11 Şubat’ta sokağa çıkma yasağı ilan edilmesiyle kamuoyunun gündemine gelen işkence ve yaşanan ölümlere ilişkin yazılı açıklama yaptı. Yaşananların kınandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye siyasi tarihi, devlet yapılanmasında değişime gittiği her dönemde, halklar üzerinde yaratmak istediği korkunun vahşet boyutunu her zaman Kürt halkına yaşatarak, özünde var olan tekçi devlet sistemini kurumsallaştırmaya çalışmıştır. Cumhuriyetin kuruluşunda Kürt halkının yaşadığı katliamların yanı sıra, uygulanan tedip, tenkil ve tehcir politikalarıyla yaşatılan zulüm, 90'larda Özel Harp Dairesi ve JİTEM eliyle köyler yakılmış, köy meydanlarında toplatılan halkımıza en vahşi işkenceler uygulanmış, on binleri bulan insanlarımız 'faili meçhul' (belli ) adı altında infaz edilmiştir. Bugün de Saray gladyosu tarafından en vahşi şekliyle yürütülmektedir.
DÜN CİZRE BUGÜN XERABÊ BAVA
Dün Cizre de, bugün Xerabê Bava köyünde yaşananlar, Kürt halkının değerleri olan mezarlıklara yapılan saldırılar, AKP hükümet-devletinin, Kürtlere karşı devletçi-tekçi sistemin faşist karakterini referans aldığını açık bir şekilde göstermektedir.
7 Haziran seçimlerinden sonra, Kürdistan'da uygulanmakta olan özel savaş uygulamaları Cizre vahşetinden bu yana, sistematik bir şekilde Kürt halkını hedef almaktadır. Kelimelerin ifade etmeye yetersiz kaldığı bu zulüm ve vahşeti, kendine insanım diyen hiç bir kimsenin kabul etmemesi gerekmektedir.
Faşizmin vahşet, zulüm ve korkudan beslendiği açıktır. Tekçi faşist devlet kurumsallaşmasını geliştirmekte olan AKP-MHP faşizmi; ülkeyi, Türkiye ve Kürdistan halklarına cehenneme çevirmekle, kendi cennetini yaratma yanılgısı içerisindedir. Xerabê Bava köyünde yaşatılmak istenen Kürt soykırımı, referanduma giderken, halklarımızın ne şekilde rehin alınmak istendiğinin de göstergesi olmaktadır.
TÜRKİYE'NİN RENKLİLİĞİ BİTİRİLİYOR
12 gündür Xerabê Bava köyü, askerler tarafından ablukaya alınmış ve hiç kimsenin ne köye girmesine ne de köyden çıkmasına izin verilmemektedir. Günlerdir AKP'nin özel savaş medyası tarafından servis edilen haberler ve medyada yakılan evlerin görüntüsü oradaki katliamın ne boyutta olduğunu açık bir şekilde gözler önüne sermektedir. Özellikle heyetlerin köye girmelerinin engellenmesi, oradaki insanlarımızın yaşamlarına dair kaygılarımızı artırmaktadır. Bu vahşet ve zulüm uygulamaları bir kez daha göstermektedir ki, Kürt halkı çok ciddi bir soykırımla karşı karşıyadır.
Kürt halkına karşı geliştirilmekte olan bu soykırımın, sınırının olmayacağı açıktır. Ve yine açıktır ki; Kürtler şahsında bu soykırım, Türkiye toplumunun renkliliğini bitirmeye dönüktür. Bu temelde kendine ben insanım diyen herkesi, toplumsal dinamikleri bu zulüm ve vahşete dur demeye çağırıyoruz.”