Çiçeklerle uğurlanan akademisyenler: Akademi susturulamaz

MERSİN / İSTANBUL - MEÜ ile ilişiği kesilen barış bildirisi imzacısı akademisyen Yrd. Doç. Dr. Esra Ergüzeloğlu, "Hayır"lı şarkı ve dövizlerle uğurlandı. Tek adam rejimine karşı direniş çağrısında bulunan Ergüzeloğlu, “En güzel ben atıldım” dedi. Yıldız Teknik Üniversitesi'nde ise çiçeklerle uğurlanan akademisyenler, "Akademi susturulamaz geri döneceğiz" dedi.

Mersin Üniversitesi (MEÜ) ile sözleşmesi yenilenmeyerek ilişiği kesilen “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisi imzacısı akademisyenlerinden Yrd. Doç. Dr. Esra Ergüzeloğlu, öğrencileri ve meslektaşları tarafından uğurlandı. MEÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi önünde yapılan uğurlamada, “Geri döneceğiz”, “#Akademi her yerde” ve “Ben ‘hayır’lı bir evlat yetiştirdim” dövizleri taşındı. Akademisyen ve öğrenciler, "Hayır"lı şarkılar eşliğinde halaylar çekerken, sık sık “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” ve “Esra Hoca yalnız değildir” sloganları atıldı.

‘EN GÜZEL BEN ATILDIM’

Devamında katılanlara teşekkür etmek için konuşma yapan Ergüzeloğlu, tek adam rejimine karşı durmaya ve barışı haykırmaya devam edeceklerini ifade etti. Referandum sürecine dikkat çeken Ergüzeloğlu, Anayasa değişikliği paketinin referandumdan geçmesi durumunda yaşanacaklardan bahsetmek istediğini kaydederek, şöyle devam etti: “Rektörlerin önünde bütün akademisyenlerin, öğrencilerin, personelin kim olduğu, dini, dili cinsiyeti, siyasi görüşünün sen olduğuna dair koca koca dosyalar olacak. Şimdi değil gelecekte. Bu Rektörler ya da kurum yöneticileri bu koca koca dosyaları polislere verecek. Polisten valiliğe, kaymakamlığa gidecek bu koca koca dosyalar. Ardından savcılığa verilecek ve hepimizin hakkında bir tahkikat başlatılacak. Bu tahkikat sonucunda eğer suç uyduramazlarsa, e postalarımızdan, sosyal medyalarımızdan cımbızla çektikleri kelimeleri kullanarak, hakkımızda suç yaratacaklar. Eğer bu da başarılı olamazsa suç üretmede bu koca koca dosyaları medyaya verecekler el altından. Ve hepimizin gazetelerde boy boy fotoğrafları olacak ‘teörist’ olduğumuza dair. Bu da olmadı yetmedi burada çalışan hocalara çalışma şansı tanımayacaklar. Eğer bu hocalar bizim yaptığımız bir panele katılırlarsa onları da ‘terörist’ ilan edecekler. Tüm bunlar tek adam yönetimine ve tek adam rejimine geçtiğimizde olacak. O yüzden bu son günlerimizi iyi geçirelim ve direnelim diyorum. En güzel ben atıldım.”

Konuşmaların ardından Ergüzeloğlu, alkışlarla uğurlanırken, telefonla görüntü alan Ergüzeloğlu’nun bir arkadaşı polislerce gözaltına alınmak istendi. Grubun karşı çıkması sonucu gözaltı işlemi yapılmazken, polislerin gözaltı gerekçesi olarak kitlenin özel hayatına sahip çıktıklarını belirtmesi gülüşmelere neden oldu.

ÇİÇEKLERLE UĞURLANDILAR

İstanbul Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) öğrencileri ve mezunları da, ihraç edilen 20 akademisyeni Davutpaşa Kampüsü’nde uğurladı. İktisadi İdari Bilimler Fakültesi önünde toplanan üniversite öğrencileri, hocalarının bulunduğu odalardan alarak Davutpaşa Kampüsü önüne kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşte, “Akademi susturulamaz geri döneceğiz” pankartı açılırken, yürüyüşteki grubu kampüs kapısında İstanbul ve Marmara üniversitelerinden dayanışma için gelen akademisyen ve öğrenciler alkışlarla karşıladı. “Saraylar sizin üniversiteler bizimdir”, “Boyun eğme üniversitene sahip çık” ve “Çayı koyduk hocam bekliyoruz; Ne evet videosu çektik ne de biat ettik barış dedik eşitlik dedik” dövizlerini taşıyan öğrenciler, sık sık “Kahrolsun istihdab yaşasın hürriyet”, “KHK’lar gitsin biz kalıyoruz” ile “Üniversiteler bizimdir” sloganları attı.

‘ÖRGÜTLÜ KÖTÜLÜKLE KARŞIKARŞIYAYIZ'

Uğurlanan akademisyenlerden Doçent Dr. İsmet Akça, yaşananların bir siyasi tasfiye olduğunu belirterek, tasfiyenin bütün kamu ve toplumun inşasına yönelik söyledi. “Örgütlü kötülükle karşı karşıyayız. Bunun yanında deve kuşu gibi kafasını kuma gömenler var" Akça, "Bizim omurgamız sağlam buradaki gençlerin de sağlam” dedi.

'VİCDANLARIMIZ RAHAT'

İhraç edilen akademisyenlerden Yardımcı Doçent Dr. Burak Ülman da, alınlarının ak ve vicdanlarının ise rahat olduğunu dile getirerek, “Hiç bir şekilde ne pişmanlık var ne de umutsuzluk. Bu öğrencilerimizin bize gösterdiği sevgi ve dayanışma olduğu sürece bizim sırtımız yere gelmeyecek” diye belirtti.

İhraç edilen akademisyenlerden Prof. Dr. Fulya Atacan ise, bunun üniversitelerde yaşanan ilk tasfiye olmadığını ancak son tasfiye olmasını umduğunu söyledi.

Üniversitenin mezun öğrencilerden Feyza Eyekul, basın açıklamasını yaptı. "Adaletsizliğin karşısında, hocalarımızın yayındayız" diyerek açıklamasına başlayan Eyekul, akademik hayatları boyunca hocalarının tüm öğrencilere eşit mesafede durduğuna şahit olduklarını kaydetti. Eyekul, “Hukuksuzluklara karşı duran bu akademisyenlerimiz için ülkemizin tüm kesimlerini destek, dayanışma ve mücadeleye davet ediyoruz” dedi.

Açıklamanın ardından öğrenciler, hocalarını çiçeklerle uğurladı.