İZMİR - İHD Genel Merkezi Cezaevleri Komisyonu, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini raporlaştıracak. 50 kişiden oluşan İHD komisyonu, 72 cezaevini gezerek, hak ihlallerini kayıt altına alacak. Raporun Haziran ayında tamamlanacağı belirtildi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi Cezaevleri Komisyonu, 15 Temmuz darbe girişimin ardından ilan edilen OHAL ile birlikte Türkiye cezaevlerinde artan hak ihlallerini raporlaştırma kararı aldı. 50 kişiden oluşan heyet, Marmara, Ege, Çukurova, İç Anadolu, Karadeniz, Akdeniz ile Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde bulunan 72 cezaevini gezerek, yaşanan hak ihlallerini raporlaştıracak. Her bölgeye 4 ile 10 kişilik heyetler görevlendirilirken, Haziran ayına kadar rapor çalışmalarının son bulması ve elde edilen verilerin kamuoyuna açıklanacağı belirtildi.
‘BU KADAR KASAMLI ÇALIŞAMA İLK DEFA YAPIYORUZ’
İHD Diyarbakır Şube Yöneticisi Muhterem Süren, Türkiye’de belirledikleri 72 cezaevinde bulunan tutuklular ile görüşerek yaşanan hak ihlallerini kayıt altına alacaklarını belirterek, uzun süreden sonra ilk defa cezaevlerinde bu kadar kapsamlı bir çalışma yürüttüklerini söyledi. İlk olarak Akdeniz bölgesinde bulunan cezaevlerini dolaştıklarını ardından Ege bölgesindeki cezaevlerini dolaştıklarını belirten Süren, Ege cezaevlerin deki çalışmalarını tamamlamak üzere olduklarını ifade etti.
Daha önce de farklı hapishaneleri dolaşıp raporlar çıkardıklarını dile getiren Süren, ancak Türkiye geneli hapishaneler raporunu ilk defa yaptıklarını ve çalışmalarının ikinci etabını bitirmek üzere olduklarını dile getirdi. Akdeniz bölgesinde bulunan cezaevlerinde tutuklular ile bire bir görüştüklerini bu cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin tavan yaptığını dile getiren Süren, Ege bölgesinde bulunan Ödemiş, Kırıklar ve Şakran cezaevlerinde tutukluları ziyaret ettiklerini belirtti.
‘KHK’LERLE İNFAZ KORUMA MEMURLARI İŞKENCEYE TEŞVİK EDİLİYOR’
Cezaevinde yaşanan hak ihlallerinin siyasi bir politikanın ürünü olduğu söyleyen Süren, cezaevlerinde edindiği izlenimleri şu şekilde aktardı: “İnfaz rejimin hapishanedeki yansıması, hükümetin hapishanelere bakışın yansımasıdır. En son biz Elâzığ raporunu ortaya koyduğumuzda yaşanan sorunların Türkiye’nin bütün hapishanelerinde sıkça yaşadığını gördük. Yaşanan ihlalleler tesadüf değildir. Hükümetin hapishanelere yaklaşımı bu ihlallerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Özellikle hapishanelerde ciddi anlamda bir işkence ortamı olduğu görmekteyiz. Hükümetin cezaevlerindeki tutumunu baktığımızda işkenceyi yok sayan ve işkence yapanları koruyan bir tutum içerisinde olduğunu görmekteyiz. Hata çıkarılan KHK’lerle birlikte hapishaneleri infaz koruma memurların idarelerin işkenceye teşvik edildiğini görmekteyiz.”
‘ATK HASTA TUTSAKLARA POLİTİK TAVIR SERGİLİYOR’
Türkiye OHAL öncesi cezaevlerinde ciddi baskılar söz konusu olduğunu ifade eden Süren, OHAL sonrası ise özelikle sosyal aktivitelerin OHAL gerekçesi ile tümden durdurulduğunu gezdikleri bütün hapishanelerde gördüklerini söyledi. Çıkartılan bütün KHK’lerde “Yapılan faaliyetlerden dolayı kamu personelleri hakkında hiçbir ceza soruşturması yürütülemez” şeklinde hükümler olduğuna dikkat çeken Süren, “ Buda aslında siz ne yaparsanız yapın biz sizi korumaya devam edeceğiz demenin bir itirafıdır. Türkiye hapishanelerinde yüzlerce hasta mahpus olmasına rağmen hükümetin hasta mahpuslara yaklaşımı yapıcı olmaktan öte hasta mahpusları ölüme mahkûm etme şeklinde. Özellikle hasta mahpusların sağlık hakları engellenmenin yanında birde ağır hasta mahpuslarında gün be gün ölüme yaklaştığını görmekteyiz. Adli Tıp Kurumu bugüne kadar hasta mahpuslar konusunda politik bir tavır sergiledi” dedi.
‘RAPORU ULUSLAR ARASI KURUMLARLA PAYLAŞACAĞIZ’
Türkiye hapishanelerinin bir işkence mekanı haline geldiğini açıkça gördüklerini aktaran Süren, 12 Eylül darbesi sonrası yaşatılan işkencelerin şuan Türkiye hapishanelerinde işletildiğini vurguladı. Hazırlayacakları hak ihlali raporunu öncelik olarak Türkiye kamuoyu ile paylaşacaklarını sözlerine ekleyen Süren, “Ortaya çıkan hak ihlallerinin giderilmesi için çalışmalarımızı yapacağız ve yargı makamlarına raporumuzu dayanak göstererek yaşatılan hak ihlallerini ve sorunların giderilmesi talep edeceğiz. Üyesi olduğumuz uluslararası kuruluşlarla da bu durumu paylaşacağız” dedi.