MİNBİC - Bab’da olup biten hakkında detaylı bilgi veren Minbic Askeri Meclisi Sözcüsü Şervan Dervêş, Kürt karşıtlığı, rejim, TSK ve DAİŞ’i aynı masanın etrafında birleştirdiğini söyledi. Türkiye’nin Minbic’e yönelik “müdahale” açıklamalarını da değerlendiren Dervêş, “biz iyi komşuluk istiyoruz” dedi.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK), ÖSO grupları ile birlikte 24 Ağustos 2016’da başlattığı ve Cerablus, El Rai (Çobanbey), Ezaz, Exterin, Dabık, Soran'ı kapsayan Şehba bölgesine yönelik "Fırat Kalkanı" harekatı 184'üncü gününde Bab'a ulaşıldı.

DAŞİ ÇEKİLDİ

Dün kasabanın yüzde 90'ınını kontrol eden DAİŞ'in, tüm güçlerini rejimin güney doğuda bıraktığı koridordan tahliye ettiği öğrenildi. Aralık ayının başında Bab'a ulaşan TSK ve ÖSO gruplarının kenti savaşmadan kontrol altına aldığını belirten Minbic Askeri Meclisi Sözcüsü Şervan Dervêş, DAİŞ'in tahliyesinin Türkiye'nin Rusya aracılığı ile rejimle yaptığı işbirliği sonucu olduğunu kaydetti.

'REJİM, TSK, DAİŞ ANLAŞTI'

Türkiye'nin Halep'te Rusya aracılığı ile rejimle işbirliği yaptığının bilgisini veren Dervêş, rejimin gücü olmamasına rağmen güneyden Bab'ı kuşattığını ve TSK'nin batı, kuzey, doğudan sonuç almasını kolaylaştırdığını söyledi. DAİŞ'in yüzde 90'nını kontrol ettiği Bab'ı direnmeden rejimin TSK ile birlikte açtığı güney doğu koridorundan terk ettiğini vurgulayan Dervêş, "Yoksa 3 aydır alamadıkları Bab'ı 1 günde almalarının imkanı yoktu. Rejim güneyden kuşattı ve kaçacak yer bırakmadı. DAİŞ ya Bab'ta imha olacak, ya da açılan koridoru kullanacaktı. Bu koridoru kullanarak güçlerini Tabka ve Rakka'ya çektiler. TSK rejimle komşu oldu, ancak bir birlerine tek kurşun sıkmadılar. Buda aralarındaki antlaşmaya işaret ediyor" diye konuştu.

'BİZ İYİ KOMŞULUK İSTİYORUZ'
Hükümet yetkililerin Minbic'e yönelik “müdahale” açıklamalarını da değerlendiren Dervêş, şöyle devam etti: "Bizim umudumuz iyi komşuluk ilişkileridir. Türkiye yanına aldığı aralarında çelişki olan 25-30 ayrı grupla hareket ediyor. Bu grupların tamamı talancıdır. Bu grupların Şehba'da yönetimsel bir projesi yoktur. Dolayısı ile bunları kontrol etmek zordur. Binlerce yurttaş bunlardan ve TSK'den kaçarak bölgemize ve Efrîn'e sığındı. Uluslararası heyetler gelip Minbic'ta yaşamı ve halkın bizi isteyip istemediğini görebilir. Türkiye'nin gerekçe gösterdiği YPG'nin olup olmadığını yerinde görebilir. 3 ay da Minbic'ın bir mahallesi kadar olan Bab'ı alamayan gücün Minbic'ı alması kolay değildir. Biz Türklerle savaşmak istemiyoruz, ancak onlar sürekli köylerimize saldırıyor. Minbic halkı bizimledir. Yönelmeleri durumunda halkımıza sözümüz var, sonuna kadar direniriz."

'KUZEY SURİYE HALKLARI ALTERNATİFSİZ DEĞİL'

Cenevre 4 görüşmelerine dikkat çeken Dervêş, şunları söyledi: "Demokratik Suriye projesi olan güçler Kuzey Suriye güçleridir. Herkes biliyor, ancak Türkiye'nin baskısına dayanamıyorlar. Çünkü istenen Suriye savaşının demokratik çözümü değildir. Henüz Kuzey Suriye halklarının temsilcileri çağrılmadı. Bu haliyle önceki 3 Cenevre toplantısının sonucu ortaya çıkacaktır. Çözüm gelmeyecek, sorun derinleşecektir. Kuzey Suriye halkları seçeneksiz değildir. Şu an Rakka kıyısında devam eden bir operasyon var, özgürleşen alanlarda örülen toplumsal yaşam var. Yarın Demokratik Suriye Meclisi'nin kongresi var. Kuzey Suriye halkları bu kongre de Cenevre 4'e ilişkin düşünce ve tutumlarını açıklayacaktır."

Erdoğan Altan/ dihaber