MARDİN - 19 gündür yasaklı olan Xerabê Bava köyünde yaşananlar köyde yapılan temizliğe rağmen gün gibi ortaya çıktı. İşkence ile gözaltına alınan Abdi Aykut’un evinin küle döndüğü görüldü. Talatê köyünde ise 6 evin tümden yıkıldığı, yerlerinde küçük enkazlar dışında bir şey kalmadığı görüldü.
Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Xerabê Bava (Koruköy) köyünde 19 günün ardından Talatê köyünde ise 9 gün sonra sokağa çıkma yasağı kaldırıldı. Yasağın kaldırılmasıyla birlikte bu iki köyde yaşananlar da gün yüzüne çıktı.
Talatê köyüne varıldığında tarihi 200-300 yıla dayanan 6 evin yıkıldığı görüldü. 1995 yılında yaşanan göçün ardından sadece yazın kullanılan 6 ev köylülerin anlatımına göre askerler tarafından içeriye konulan patlayıcılarla yerle bir edilmiş. Yıkılan evlere ait molozlar kamyonlarla köy dışına çıkartılırken evlerin bulunduğu alan büyük oranda temizlenmiş. Yıkılan evlerden birinin duvarında Yılmaz Güney’in afişinin bulunması bir nevi köyün aydınlık yüzünü hakkında bilgi veriyor.
AĞAÇLAR KÖKLERİNDEN SÖKÜLDÜ
Bölgeye kepçelerin götürülmesi için bahçe duvarlarını yıktığı, bazı ağaçları kökünden bazılarını ise dallarından kırdığı görüldü. Yıkılan bir evde de 5 kişiye ait cenaze çıkartıldığını ve cenazelerin kime ait olduğunun bilinmediği belirtildi. Bir cenazenin ise köyün girişine getirilerek üzerlerine kurşunlar yağdırıldığı belirtildi. Yurttaşların gösterdiği bölgede çok sayıda kurşun bulunurken bir taşın üzerinde de kan izi kaldığı görüldü.
‘MEZARLAR TAHRİP EDİLDİ’
Köyün birçok alanında mermi kovanları ve gaz bombası kapsülleri yerlerde bırakılmış. Yine askerlere ait yemek artıkları da köy içerisinde bulunuyor. Köyde yıkılan 6 evin yakınında bulunan mezarlıkta mezar taşlarının dahi tahrip edilmesi dikkat çekti.
ABDİ AYKUT’UN EVİ KÜLE DÖNDÜ
Xerabê Bava köyünde ise en büyük tahribat işkence edilerek gözaltına alınan ve dün akşam saatlerinde tutuklanan Abdi Aykut’un evinde yaşanmış. Evin tamamı ateşe verildiği ve evdeki tüm eşyaların küle döndüğü görüldü. Evi bu halde gören Abdi Aykut’un eşi kapıda ağıtlar yakarak, “Evimizi nasıl bu hale getirdiler. Burada bir çatışma yaşanmadı. Biz askerlerle konuştuğumuzda evinize bir şey yapmadık” dediler.
TELEF OLAN HAYVANLAR YERLERDE BIRAKILDI
Köyde bulunan 2 ev daha ateşe verilirken çok sayıda ahırın samanlarla birlikte ateşe verildiği belirtildi. Yine askerlerin köyde çok sayıda hayvan telef olurken hayvanların büyük bir bölümünün temizlik işçileri tarafından çöp arabalarına konularak çıkartıldığı belirtildi. Sabri Göngür, hayvanının yanan ahırdan gelen duman ile zehirlendiğini ve geçimini sağladığı hayvanı 15 bin TL’ye satın aldığını belirtti. Yine ineği telef ve 40 tavuğu telef olan Sabri Bayhan, “Ben hakkımı bu askerlerin yanına bırakmayacağım” dedi.
SABRİ BAYHAN’IN EVİNE KURŞUN YAĞMURU
Tüm evlerde yapılan aramalarda evlerin alt-üst edilmesi dikkat çekti. Evi yoğun ateşe tutulan yurttaşlardan biri olan Sabri Bayhan’ın evinin bir odasının kurşun yağmuruna tutulduğu, odanın tüm camlarının kırılmasından sonra evdeki battaniyelerle camların kapatıldığı ve bu evin de karargah olarak kullanıldığı belirtildi. Evin çatışına askerlerin mevzi kurduğu, çatıda yine ısınmak için soba yakıldığı görüldü.
TÜM KAPILAR ARAÇLARLA KIRILMIŞ
Köyde tüm evlerin kapıları kırılırken, birçok evin askerler tarafından karargah olarak kullanılması, 19 gün boyunca askerlerin bu evlerde kaldığı görüldü. Karargah olarak kullanılan evlerdeki tüm yatak ve yorgaların bir yerde toplandığı ve askerlerin bu yerlerde ayakkabılarıyla yattıkları belirtildi.
ÖLÜMLE TEHDİT
Köydeki birçok yurttaş, gözaltına alınanlara yapılan işkenceye şahit olduklarını belirtirken, askerlerin bazı evlere defalarca kez baskın yaparak “Eğer bize onların nerede olduğunu söylemezseniz sizi öldürürüz” diye tehdit ettikleri birçok yurttaş tarafından doğrulandı.
Yasağın kaldırılması üzerine her gün gidilen Hatxe (Yandere) köyünden geçmek isteyen heyet ve basın mensupları yeniden durdurularak geçişleri engellendi. Bunun üzerine köylere daha uzak bir yoldan köye ulaştı. Aralarında HDP’li vekiller Dilek Öcalan, Ali Atalan, Mehmet Ali Aslan, HDP, DBP, Barış Anneleri ve çok sayıda yurttaş köye giderek yurttaşlarla sohbet etti ve yaşananları aktardı.