Gördükleri moloz yığınına inanamadılar

ŞIRNAK - Yasağın kısmi olarak kaldırılması ardından Şırnak'a dönen ancak tanık oldukları moloz yığınına inanamayan kimi aileler evlerinin yerini dahi bulamazken, kimi ailelerin de gözlerinin önünde sağlam kalan evleri iş makineleriyle yıkıldı.

246 günün ardından sokağa çıkma yasağının kısmi olarak kaldırıldığı Şırnak'ta valilik tarafından 2 bin 44 evin yıkıldığı açıklansa da 6 bini aşkın evin yıkıldığı tahmin ediliyor. Moloz yığınlarına dönen mahallelerde yasağın kalkmasının üzerinden bir hafta geçmesine rağmen hala kimi aileler evlerini bulamazken, kimi ailelerin de gözleri önünde sağlam evleri yıkıldı. Evi gözlerinin önünde yıkılanlardan biri de Naile Tünç.

Oğlu Murat Tünç’u Cizre’de birinci bodrumda kaybeden anne Tünç, geride kalan çocukları için evlerini ve kentlerini arkalarında bırakarak Van’ın yolunu tuttu.

'GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE YIKTILAR'

Operasyonlar bittikten sonra bir iki kez gelip evlerine bakıp döndüklerini belirten anne Tünç, yasağın kısmi olarak kalkması ardından çocuklar ile birlikte döndüklerinde ise evlerinin gözlerinin önünde yıkıldığını söyledi. Anne Tünç, evinin gözlerinin önünde yıkılışını ise şöyle aktardı: “Akrabalarımızla oturduğumuz 8 daireli bir apartmanımız vardı. Geldiğimizde sağlam bir şekilde duruyordu. Çok az hasarı vardı. Kendi imkânlarımızla tamir edebilirdik. Önünde nöbet tuttuk ancak yıkım ekipleri gelip gözlerimizin önünde yıktılar.”

Tünç Ailesi, kentinden ayrılmamak için zor bela 500 TL'ye buldukları kiralık evde yaşamaya başladı. “Bu gençler ölmeseydi de 10 evim daha yıkılsaydı” diyen anne Tünç, Cizre'de kaybettiği çocuğunun mezarını ise yasak sürecinde tahrip edilmiş olma ihtimali nedeniyle ziyaret etmeye cesaret edemediğini dile getirdi.

EVİ İLE ARASINDA 10-15 METRE VAR AMA...

Yeşilyurt Mahallesi’nde yakınları ile aynı evde oturan Piroz Tekmen de, eviyle arasında tahmini olarak 10-15 metre olduğunu aktardı. Yasak süresince Cizre'ye yerleşmek zorunda kalan Tekmen, evlerinin yıkılacağını öğrenince gece yarısı gelip yarısı yıkılmış haldeki evinden bir kısım eşyalarını çıkarabildiklerini ifade etti. Eşyalarının çoğunun ise yasak sürecinde yağmalandığını belirten Tekmen, şimdi ailesi ile birlikte kendilerine kapılarını açan yakınları ile birlikte kalıyor.

Geldikleri günden bu yana sağlam evlerin yıkılmasına tanıklık eden Tekmen, yapılacağı müjdelenen evleri istemediklerini çünkü apartmanların yaşam kültürlerine uzak olduğunu söyledi.

Tekmen, geldikleri günlerden bu yana göz yaşı dökerek, barış olması için dua ettiklerini vurgulayarak, yasak başladığında 4 aylık olan kızı Ekin'in yürümeye başladığını ancak döndüğü evini göremediğini kaydetti.

'GÖZLERİMLE GÖRDÜM AMA İNANAMADIM'

Yeni Mahalle’de yıkıntılar arasında evini bulamayanlardan biri de Taybet Katar oldu. Katar, yasağın kısmi olarak kaldırılması ardından gördüğü manzara karşısındaki şaşkınlığı ise şöyle anlattı: “8 ay sonra ilk kez geldim kente. Dolmuşa bindik geldik. Kent meydanında indik gözlerimle gördüm ama yine de Şırnak’ın başına gelenlere inanamadım. Gezdim ama evimin yerini dahi bulamadım. 9 yıl boyunca Adana’da çalışarak o evi yaptım ama bunlar başımıza geldi. Şimdi de geldik ama evi bulamıyoruz.”

'ARTIK SÖZ DE KALMADI'

Yasağın ilan edilmesi ardından ilk önce Silopi'nin Barbaros Mahallesi'ne yerleştiklerini ancak orada da yasak ilan edilince bu kez Başverimli beldesine göç etmek zorunda kaldıklarını ifade eden Katar'ın, tek dileği tüm dünyaya barışın hakim olması. Katar, “Artık söyleyeceğimiz bir söz de kalmadı. O kadar çok şey yaşadık ki artık neden söz edeceğimizi bile bilemiyoruz” diye belirtti.