ADANA/ MERSİN - OHAL’le birlikte gözaltı süresinin 30 güne çıkarılmasının, Adana ve Mersin'de hak ihlallerinin ciddi anlamda artmasına neden olduğunu belirten avukatlar, uzun gözaltı sürelerinin daha çok çocukları mağdur ettiğini söyledi.
Hükümet tarafından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile gözaltı süresinin 30 güne çıkarılmasıyla Adana ve Mersin'de ciddi anlamda hak ihlallerinin artığını ifade eden avukatlar, müvekkillerini görmeye giden avukatların dahi hakaret ve tehditlere maruz kaldığını söyledi. Geçtiğimiz günlerde müvekkillerini görmeye giden avukat Ali Bozan, müvekkilleriyle yaptığı görüşmenin ardından bir polisin arkasından küfür ederek, “Onu da yakında Demirtaş gibi hapse atacağız” şeklinde tehdit ettiğini ileri sürdü. Polis hakkında savcılığa gidip suç duyurusunda bulunduğunu dile getiren Bozan, "Savcılıkta benim hakkımda bir suç duyurusu varsa tarafıma iletilmesini istedim. Benim hakkımda yürütülen bir soruşturma yoksa polis memurunun cezalandırılması gerektiğini savcılığa söyledim. Son olarak Mersin Cumhuriyet Başsavcılığına benim hakkımda bir soruşturma yürütülürse ve bu soruşturma kapsamında tutuklanırsam bunun kararını ne hâkim ne de savcılık vermiş olacak buna polis karar vermiş olacak şeklinde beyanda bulundum ” dedi.
‘BAŞVURU VAR ADIM YOK’
Mersin Emniyet Müdürlüğü’nde kötü muameleyle ilgili çok sayıda hak ihlalinin olduğunu ancak insanlar korkutulduğu için gerekli yerlere başvuruları yapamadıklarını dile getiren Bozan, şu ana kadar 5 olayın basına yansıdığını söyledi. Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan bu şikâyetler ve suç duyurularıyla ilgili ise herhangi bir somut adımın atılmadığını dile getiren Bozan, "Somut herhangi bir adım atılmaması kolluğun avukatlara yönelik tehdidini de beraberinde getiriyor” şeklinde konuştu. Son süreçte yaşananların sadece mesleklerinin gereğini yapan avukatları da kaygılandırdığını dile getiren Bozan, müvekkillerine ve kendilerine yönelik kötü muamelelerin mesleklerini yapmaktan kendilerini alıkoymayacağına dikkat çekti. Gözaltında yapılan her türlü işkence ve kötü muamelenin takipçisi olacaklarını vurgulayan Bozan, kendisine yapılan hakaret ve tehdidin amacının korkutma olduğunu belirterek, “Özellikle TEM Şube Müdürlüğü’nde yapılan işkence ve kötü muamelenin gündeme gelmesinin önüne geçilmek isteniyor ” dedi.
‘EN ÇOK DA ÇOCUKLAR ETKİLENİYOR'
Uzun gözaltı sürelerinin daha çok çocukları mağdur ettiğini ifade eden Avukat Tugay Bek ise gözaltı süresinin 30 güne çıkarılmasıyla gözaltının kendisinin bir işkence aracı haline getirildiğini savundu. Çocukların günlerce hücrelerde sağlıksız ve günlük asgari beslenmeden yoksun bir şekilde tutulduğunu ifade eden Bek, çocukların gözaltına alındığı gün derhal savcılığa sevk edilmeleri gerekirken keyfi bir şekilde günlerce gözaltında tutulduğunu aktardı.
‘SAVCI POLİSİN EMRİNDE’
Bek, “Gözaltına alınan çocukların tamamı gözaltı işlemi sırasında şiddete maruz kaldıklarını darp edildiklerini dayak yediklerini bizimle paylaştılar. Bunun da çocuklara yönelik şiddetin OHAL’e birlikte artmış olmasının bir göstergesi olduğu kanaatindeyiz” dedi. Çocuklara yönelik hak ihlallerine karşı kamuoyunun duyarlı olmasını isteyen Bek, bu konuyla ilgili Adana Barosu’na ve ilgili kurumlara başvuru yapacaklarını sözlerine ekledi. Bek, “Bir grup avukat arkadaşımızla birlikte ilgili çocuk savcılığına başvuru yaptık. Orada bunu gördük. Polisin savcının emrinde olması gerekirken, savcının polisin emrinde hareket ettiğini gözlemledik. Çocuklara yönelik hukuksuz uygulamaların son bulmasını istiyoruz “ şeklinde konuştu.