ADANA - Yapılan ev operasyonlarında gözaltına alınan C.C. ve M.A.A adlı gençler, Adana Emniyet Müdürlüğü'nde hakaret, tehdit ve ajanlık dayatmalarına maruz kaldıklarını iddia etti.
Adana'da PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin 18'inci yıldönümü dolayısıyla 13-15 Şubat tarihlerinde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan gençlerden C.C. ve M.A.A.'nın emniyette ajanlık dayatmalarına maruz kaldığı iddia edildi.
Gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan gençlerden C.C., 15 Şubat günü bir internet kafede gözaltına alındığını belirterek, polis aracında ölümle tehdit edildiğini ileri sürdü. Götürüldüğü İl Emniyet Müdürlüğü'nde küçük bir odaya alındığını söyleyen C.C., "3 kişi burada bana baskı uyguladılar. Polisler bana, ‘14 Şubat gecesi esnaflar bizi arayıp senin adını vererek, senin ve başkalarının 15 Şubat ile ilgili bildiri dağıtıp para topluyorsunuz’ dedi. Ben buna hayır diyordum. Ancak daha da üzerime gelerek, 'Artık yeter bize isim ver. Üçüncü defa gelirsen seni yukarı çıkartana kadar döveriz. Senin çıkman ve tutuklanman bizim elimizde. Bize yardımcı ol, biz de yardımcı oluruz. İş de veririz. Bize yardımcı ol’ dediler. Buna karşı çıkınca yanda bulunan bilgisayar kasasını kaldırarak kafama vurmaya çalıştı. Karşı çıkınca ayağa kaldırıp, bana hakaret ettiler. Avukatım olmadan beni çapraz sorguya aldılar. Susma hakkımı kullandığım için beni nezarethaneye gönderdiler” dedi.
'HAYATİ TEHLİKEM VAR’
Bir buçuk ay önce de “Bombada parmak izin var” denilerek gözaltına alındığını aktaran C.C., şunları aktardı: “Polisler beni önce Menderes Bulvarı'na götürdüler. Orada 'bize çalış’ diyerek ajanlık teklifinde bulundular. Sürekli telefonla beni taciz ediyorlardı. En son bir yakınım polislerin aradığı telefona cevap verip, 'sizi savcılığa şikayet ederiz’ dedi ve polisler daha sonra aramadı. 2 gün sonra ise beni gözaltına aldılar. Şuan için hayati tehlikem var.”
'AJANLIĞI KABUL ETMEYİNCE TEHDİT ETTİLER'
Emniyette polislerin psikolojik baskısına maruz kaldığını ifade eden gençlerden M.A.A. de, ajanlık dayatmalarına maruz kaldığını iddia etti. Polisin kendisine “Mahallede bildiri dağıtıp, esnaflardan para topladığınızı biliyoruz. Sen o Türk Bayrağı'nı görüyor musun? Sen onun altında yaşayan bir insansın. Sarı, kırmızı ve yeşilin altında yaşayan biri değilsin. Bana yardımcı ol. Seni buradan çıkartıp çoluk çocuğa kavuşturayım. Senin ailene PKK mi bakacak? Bize isim verirsen ailene bakarız. Evine erzak göndeririz. Şimdi bile sana bir araba dolusu eşya yolarız. Bize yardımcı olmazsan, seni burada perişan ederiz" dediğini aktardı.
Teklifi kabul etmeyince tehdit ve hakaretlerle karşı karşıya kaldığını ifade eden M.A.A., “Polisler bana, 'birkaç gün sonra senin ziyaretine geleceğiz’ diyerek tehdit ettiler. Çok sayıda kişiye bize yapılanların aynısını yaptılar” diye belirtti.