HDP: Pirler Kurulu daim olsun, hak divanına yazılsın

ANKARA - HDP'li Müslüm Doğan, 90 yıl sonra ilk kez oluşturulan Alevilerin Pirler Kurulu için "Daim olsun, hak divanına da yazılsın" dedi. Aleviler üzerindeki asimilasyona dikkat çeken Doğan, Pirler Kurulu'nun Diyanet İşleri Başkanlığı'na rağmen kurulduğunu söyledi.

Geçtiğimiz günlerde Alevi Bektaşi Federesyonu (ABF) öncülüğünde İstanbul'un 9 ayrı bölgesinde yapılan toplantılar sonrası, 90 yıl sonra ilk kez Pirler Kurulu oluşturulması HDP'li vekil Müslüm Doğan tarafından Meclis gündemine taşındı. Meclis Genel Kurulu'nda gündem dışı söz alan Doğan, "Ocaklardan, dergâhlardan, ülkenin her yerinden bin pir, bin dede ve mürşitler bir araya gelerek bir kurul oluşturdular. Bu çalışmada Alevi inancı ve öğretisinin en önemli kurumu olan rızalık makamı esas alınarak ülkenin tamamında yer alan pirler bölge toplantısında bir araya gelerek bir Meclis oluşturdular" dedi.

'DAİM OLSUN'

Alevilik inancındaki "rıza şehri" olarak tanımlanan bir yaşam ütopyasına atıfta bulanan Doğan, şunları söyledi: "Rızalık şehrinde bakkal, manav, para, alım satım işi yok. 'Nasıl olacak?' diye söylerseniz… İlginizi çeker herhâlde, Naci Hocam da dinlesin çünkü o rızalık şehrine davet edeceğim kendisini. Orada komünal bir yaşam var. Rıza şehrinde yaşayan tüm canlılar eşit görülür, canlılarda aynı hukuk uygulanır, kadın-erkek ayrımı yapılmaz, doğaya karşı saygı vardır, canlılara saygı vardır, onların Hak tarafından yüce bir değer olarak tarafımıza sunulduğu, korunması gerektiği bilinci çok yüksektir. Rıza şehrinde 'İşi iyi yapın, düşünceyi iyi düşünün, iyi konuşun.' denir. Rıza şehrinde yaşayanlar gök kubbe altında yaşayan tüm insanları kardeş olarak görür. Rıza şehrinde canlıların eline, beline, diline sahip olması yolun gereği olarak kabul edilir. Rıza şehrinde yer edinmek, daim olmak 'dört kapı-kırk makam'dan geçmeyi de zorunlu kılar. Amaçları kendi inanç ve öğretilerinin ve erkânlarının sürdürülebilir hâle gelmesini sağlamak olan Pirler Kurulu'na burada hayırlı olsun diyorum, daim olsun diyorum, hak divanına da yazılsın diyorum bu emekleri."

'DİYANETE RAĞMEN OLUŞTU'

"Ocaklar Alevi inancı ve öğretisinin merkezidir, kaynağıdır, dergâhlar da öyle" bilgisini paylaşan Doğan, şunları söyledi: "Bin bir dede mürşidimizle bir araya gelerek oluşturulan bu tarihsel bir araya geliş, inanç ve öğretimizin, Aleviliğin ileri kuşaklara aktarılmasında çok önemli bir rol alacaktır. Asimilasyon kurumu olmaktan öteye gidemeyen ve 1924 yılından beri Alevi inancını yok etmek üzerine kurgulu bu kuruma rağmen, Diyanet İşleri Başkanlığına rağmen Pirler Meclisi oluştu. İhtiyaç üzerine erkân birliği oluşturulmak üzere teşkil edilen mecliste insanı kâmile ulaşma çabası ve kaygısını üzerinde taşıyan canlar bu yolun ulu olduğu sırrı hakikat yolundaki inceliğin farkındadırlar."

'ALEVİLER 'DEMOKRATİK CUMHURİYET' DİYEN EN ÖNEMLİ İNANÇTIR'

Doğan, Türkiye'de yaşayan Alevilerin, bir inanç olarak tanınması konusunda haklı talepleri olduğunu hatırlattı. Alevilerin diğer inanç ve öğretilerle hukuk düzleminde eşit bir ilişkiye olmak istediklerini belirten Doğan, "Bu talep Alevilerin doğal hakkıdır. Bu taleplerin artık bir projeye dönüştüğü de bilinmektedir. Aleviler 'ortak vatan', 'demokratik cumhuriyet' diyen en önemli inanç gurubudur. Toplumsal yapıları ve inanç gerçeğiyle diğer inançlarla birlikte binlerce yıldır bir arada yaşamaktadır. Her inanca eşit uzaklıktadırlar. Alevilik bir baldır, her çiçekten elde edilmiştir. İnanç ve öğreti kurumu olan cemevlerinin hukuki bir nitelik kazanmaması yaşadığımız dünya koşullarında da kabul edilebilir bir durum değildir. Hükûmet programlarında Alevilerin sorunlarının çözüleceği söylenmesine rağmen bir arpa boyu yol maalesef kat edilememiştir" diye konuştu.

'CEMEVLERİ İBADETHANEDİR'

Alevilerin cemevilerinin ibadet olarak tanınması talebini hatırlatan Doğan, "Uluslararası hukuk nezdinde kazanım bile göz ardı edilmiştir. AİHM'in birden fazla kararında cemevlerini bir inanç merkezi olarak görmüş ve cemevlerinin ibadethane olduğu yönünde de kararları nettir. Alevi-Bektaşi toplumunun ulaştığı toplum düzeyi taleplerin hukuk nezdinde bu sorunun çözümünü zorlamaktadır. Devlet kademelerinde Alevilere yer verilmemesi ise kabul edilebilir bir durum değildir. Bu sorunun asimilasyonla çözülemeyeceğini artık anlamış olmalısınız. Ülke inanç sistemi içerisinde Alevilerin konumunu anlamayan bir sistemin başarılı olma şansı yoktur" ifadelerini kullandı.

Son olarak Doğan, Başbakan Yardımcısı Sayın Numan Kurtulmuş'un Çiğli ilçesine bağlı Güzeltepe Mahallesi'nde bulunan Hazreti Hüseyin Cemevi’ni ziyareti hatırlattı ve şunları söyledi: "Ziyaretine denecek bir şey yok elbette. Ancak, tanımadıkları ve ibadethane olarak görmedikleri bir yere gitmiş oldular böylece. Gittikleri cemevi de Aleviler tarafından kabul edilmeyen, maaselef eski bir karakoldan ibarettir. Cemevini cümbüşevi olarak görmüyorsanız, ibadethane olarak görüyorsanız bir yasal düzenlemeyle bu sorunu çözebilirsiniz. Ak Parti Hükûmetinin tamamıyla yaptığımız görüşmelerde bu sorunun çözülebileceği tarafımıza, Alevi hareketine belirtilmesine rağmen, maalesef bu sorun çözülmüyor. Bu sorun çözülmediği sürece de inançlar arasında, öğretiler arasında bir birlik, bir dayanışma söz konusu olmayacaktır."