HABER MERKEZİ - Avrupa’da uzun süredir kanserle mücadele eden Kürt müziğinin önemli seslerinden Hozan Dilgeş hayatını kaybetti.

Kürtlerin sevilen sesi Hozan Dilgeş, uzun süredir mücadele ettiği kanserden yaşamını yitirdi. Êzidî Sanatçılar Platformu yaptığı açıklamada, Ozan Dilgeş’in ailesine başsağlığı dileklerinde bulundu.

1952 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Fisqin köyünde Êzidî bir ailenin 12 çocuğundan biri olarak dünyaya gelen Hozan Dilgeş, 1970’li yılların politik ortamını solmuş, ilk albümünü 1978 yılında çıkarmış bir sanatçı. Kürt müziğinin tanınmış sanatçılarından olan Dilgeş uzun süredir sağlık sorunlarıyla boğuşuyordu.

Kürt müziğine ses veren sanatçının 9 albümü bulunuyor. 1978 yılında ilk albümünü çıkaran Ozan Dilgeş, bu albümü sonrası yurtdışına çıkarak, sanat çalışmalarını Avrupa’da sürdürdü. “Li Mêrdînê li Bagokê”, “Muxtaro”, “Biçûkê Canê” gibi parçaları Kürtlerin dilinden düşmedi, hafızalara kazındı. “Muxtaro”, “Ez û Yar”, “Gola Wane”, “Hewal Mazlum”, “Pale”, “Piçûkê Canê” sanatçının çıkan albümleri arasında bulunuyor.

‘BAĞLAMA KUTSALDIR’

Babası Êzidî piri olan ve müziğe erken yaşlarda başlayan sanatçı Hozan Dilgeş, müziğe başlamasını, müziği ile aile geleneği arasındaki ilişkiyi anlatırken, “Benim babam Êzidî piriydi, bağlama çalıyordu. Êzidîlik inancına göre bağlama kutsaldır. Her Êzidî pirinin evinde mutlaka bağlama vardı. Ben 12-13 yaşlarımda babamın yanında bağlama öğrendim. Müzik aşkı babamdan bana geçti” demişti.

BESTE YAPIP OKUMAK

Hozan Dilgeş, birçok Kürt sanatçıdan da etkilenir. Meryemxan, Nezip Şirwan ve M. Arif Cizrewî’nin müzikal anlamda üzerinde büyük etkileri olduğunu, hayatını doğrudan etkileyen sanatçılar olduğunu söylemişti.

Dilgeş, müziğini besleyen kaynaklardan kendi üretimine geçişinin koşullarını anlatırken, “İmkan ve olanaklar oldukça azdı. Irak radyosundan ya da teyiplerden dinliyorduk. Meryemxan, M. Arif Cizrewi, Nezip Şirwan, Mihemed Şêxo, Seid Gabari, Said Usiv dinliyordum. Bazen onların bestelerini de okurdum. Fakat içimde sürekli kendi bestelerimi yapıp okumak geçiyordu. Bundan dolayı kendi bestelerimi yapma hissi sürekli içimde vardı” demişti.