ANKARA - “Katliam ve Darbelere Rejimine Hayır” panelinde konuşan HDK GM Üyesi Kemal Bülbül, katliamların yaşandığı gün ile sınırlı kalmadığına işaret ederek, “Halepçe bugün Êzidîlere karşı Şengal’de devam ediyor” dedi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Mamak Tuzluçayır’da bulunan Keke Kültür Merkezi’nde “Katliamlar ve Darbeler Rejimine Hayır” başlıklı panel düzenledi. HDK Genel Yürütme Kurulu (GYK) Üyesi Hüseyin Gevher’in moderatörlüğünü yaptığı panelde HDK GYK Üyesi Fikret Çalağan ve HDK Genel Meclis (GM) Üyesi Kemal Bülbül konuşmacı olarak yer aldı.

'12 MART YETMEDİ 12 EYLÜL YAPILDI'

HDK GYK Üyesi Fikret Çalağan, 12 Mart Darbesi’nin dönemin gençliği üzerinde bir frenleme sistemi gösterse de başarılı olamadığı ve bu yüzden de 12 Eylül 1980 darbesinin gerçekleştiğini belirtti. Çalağan, şunları kaydetti: “Katliamlar sadece katledilenlere yönelik değil, sistemi zorlayan toplumsal muhalefete yönelik olmuştur. 16 Mart Beyazıt katliamı ve 1 Mayıs Taksim katliamları muhalefeti bastırmaya yetmemiş bu süreç 12 Eylül olarak sonuçlanmıştır.”

'AKP BİR DARBE MEKANİZMASI GERÇEKLEŞTİRDİ'

Çalağan, bugün de yaşananların bir darbe mekanizması olduğunu, 15 Temmuz’un bir darbe mekanizmasının küçük bir adımı olduğunu ifade ederek, “Bugün AKP’nin oluşturduğu rejimin düşünce biçimi 12 Eylül darbesinin düşünce biçimidir. AKP yanına geniş bir taban alarak bir darbe mekanizması gerçekleştirdi. 15 Temmuz bunun başlangıcıdır. Bu 7 Haziran’da başladı, bu dönemde iktidara karşı ciddi bir muhalefet ortaya çıktı ve ‘sistemle uzlaşmak yok’ dedi. Bunun üzerine sistem de ‘Bu böyle devam ederse bizim yaşam şansımız olmaz’ dedi ve müdahale etti. 7 Haziran sonrası toplumsal muhalefete karşı yapılan budur” dedi.

'HALEPÇE BUGÜN ÊZÎDİLERE KARŞI DEVAM EDİYOR'

Ardından konuşan HDK GM Üyesi Kemal Bülbül de, katliamlar tarihine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “Biz katliamları olduğu gün ile sınırlı tutuyoruz, oysaki böyle değil” diyen Bülbül, şunları söyledi: “2 Temmuz Madımak Katliamı, bir zihniyettir. Bir toplumu yok etme zihniyetinin bir ürünüdür. Katliam kültürü halihazırda devam ettiğine göre Madımak Katliamı hala devam ediyor. Halep’çe böyle. Halepçe bugün KDP-Türkiye kirli ittifakı ile Êzidîlere karşı Şengal’de devam ediyor.”

'GAZİ KILIÇ ARTIKLARINI ÖLDÜRME GİRİŞİMİDİR'

Türkiye’de yaşanan Koçgiri, Zilan, Dersim ve Madımak katliamları ile yaratılmak istenen Türk ulus devleti anlayışının bir İttihatçı anlayış olduğunu bunun da Türk halkı ile ilişkisi olmadığını ifade eden Bülbül, Halepçe’de yaşananların da Baas rejimi tarafından Arap coğrafyasında uygulanan ulus devlet anlayışı olduğu, buradaki katliamın da Arap halkı ile ilgisinin olmadığını söyledi. Bülbül, “Anadolu ve Mezopotamya’daki katliamları gerçekleştiren İttihat ve Terakki anlayışının içinde Türk yoktu. Arap coğrafyasındaki katliamları gerçekleştiren Baas rejiminin kurucuları arasında da Arap yoktu” dedi.

Bülbül, 12 Mart 1995 tarihinde gerçekleşen Gazi Katliamı'na ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı: “Gazi Katliamı, Dersim ve diğer katliamlardan ‘kılıç artığı’ olarak kabul edilen ve öldürülemeyen insanların bu dönemde öldürme girişimidir.”

Konuşmacıların ardından panel, katılımcıların görüş ve soruları ile devam etti.