Şakran 12 Eylül'ü aratmıyor: Esad Oktay'a saygı duyarım

İSTANBUL - Süresiz dönüşümsüz açlık grevinin sürdüğü Şakran Cezaevi’nde ablası Derya Moray’ın görüşüne giden Veysel Moray, içeriye sadece Kuran-ı Kerim ve ders kitaplarının alındığını belirterek, cezaevi müdürünün, tutuklulara "Esad Oktay’a saygı duyarım" dediğini aktardı.

İzmir Aliağa Şakran Cezaevi'nde tutuklu Derya Moray'ın görüşüne giden kardeşi Veysel Moray cezaevindeki hak ihlallerini anlattı. İki ayda bir açık görüşe gittiklerini kaydeden Moray, “Birinin bir gardiyan ile göz teması yaşaması, bir söz söylemesi onlar için tahrik sebebi idi. ‘Bir şey mi söylediniz? Niye öyle baktınız?’ tarzında yaklaşımları oldu ilk girişte” dedi.

Cezaevi uygulaması olan göz taraması ve arama işlemlerinin ardından görüşme odasına gittiklerini ifade eden Moray, “Tutuklu arkadaşlarla bir araya gelinceye kadar gardiyanların provokatif tavırları devam ediyor. Yaklaşık 60 kişi görüşe gelenlerdi. Bunun yanı sıra 25-30 kadın, erkek karışık gardiyan vardı görüş alanına giren. Birkaç aile o prosedürler nedeniyle geç kaldı. Görüşe geldiği kişiler çıkmasına rağmen onlar daha içeri girememişti” diye kaydetti.

‘HAMİLE KADINI DARP ETTİLER’

Görüşe gelen Hanife Aslan’ın hamile olduğunu ve darp edildiğini kaydeden Moray, “O arkadaşın hamilelik durumunu bile gözetmeden darp ettiler. İçeri geldiğinde baya darp edilmişti. Saçları falan dağılmıştı ve yüzünde kanamalar vardı. Sorduğumuzda da gardiyanların kötü muamelesini gördüklerini ve gardiyanların toplu saldırısına uğradığı söyledi. Toplu halde darp etmeleri cezaevlerinde uygulanan hak ihlallerinin en küçük somut göstergesidir. Daha sonra bunun sebebini sormak için başgardiyan ile görüştük. Kimsenin yapmadığını, kimsenin kimseyi dövmediğini iddia ettiler. Daha sonrasında görüş süresini kaçırmamak adına görüşe devam edildi” diye konuştu.

Gardiyanların tahriklerinin görüş esnasında da devem ettiğini dile getiren Moray, “Görüş esnasında arkada duruyor, mahkum ile ziyaretçileri arasında girdiler. Görüşçüler arasında volta atmalar, yine aynı şekilde göz teması kararak ya da olası bir sözün, kendilerine söylemiş gibi algılamaları ve bunun üzerinde saldırıya geçmeleri söz konusuydu. 40 dakika görüş süresinde yaklaşık 30-35 dakika hep onların böyle gerek mahkumlara gerek ailelere saldırıları ile geçti” diye kaydetti.

‘ESAD OKTAY’A SAYGI DUYARIM’

Tutukluların daha önce bu uygulamalar nedeniyle cezaevi müdürü ile görüştüklerini ifade eden Moray, cezaevi müdürünün tutuklulara “Bunlar size öngördüğümüz, yani bir diğer deyiş ile size reva gördüğümüz uygulamalardır” tarzında yaklaştıklarını söyledi.

Yine bu uygulamaların 80’li yıllarda Diyarbakır Cezaevi'nde Esad Oktay Yıldıran'ın uygulamalarını aratmadıklarını belirtmeleri üzerine müdürün “Esad Oktay’a saygı duyarım” dediğini kaydeden Moray, “Cezaevinde yaşanan hak ihlalleri günümüz Türkiye’sinde bir 80 darbesini aratmayacak düzeyde. Esad Oktay’a saygı duyan bir zihniyet şu an Şakran Cezaevi’nde. Nezdinde diğer bütün cezaevlerinde de aynı uygulamaları yaptıklarını görüyoruz” dedi.

‘SADECE KURAN-I KERİM VE DERS KİTAPLARI’

Şakran Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine de değinen Moray, “T 1 ve T3 koğuşunda odalara ve aktivite alanlarına kameralar yerleştirilmiş. Açık görüşlerde mahkum ve ziyaretçisi arasında bir gardiyan sürekli oluyor. Aynı masaya oturuyorlar. Yapılan sohbetleri taciz ediyorlar. Bu tür uygulamalar var. Pilot olarak T1 ve T3 erkek arkadaşların kaldığı koğuşlarda uygulansa da bu uygulamanın önümüzdeki süreçlerde bütün koğuşlara yapılacağı duyumu var” dedi.

Kitaplarında cezaevine alınmadığını kaydeden Moray, “Gönderdiğimiz kitaplar saçma sapan bahaneler ile verilmiyor. Kitaplar ne mahkuma veriliyor nede aileye geri veriliyor. Bunun tek gerekçesi gönderilen kitaplarda şifre gönderiyorsunuz. Sadece Kuran-ı Kerim ve ders kitapları noktasında kitaplar alabileceklerini söylüyorlar. Kıyafet alımında da renklerinden kaynaklı bahaneler üretiliyor ve alınmıyor. Bazen kıyafetin şekline bile takılıyorlar” diyerek tutukluların cezaevlerinde uygulamalarına karşı kamuoyunun sesini yükseltmesini talep ettiklerini söyledi.

29 GÜNDÜR AÇLIK GREVİNDELER

Moray, aileler olarak da hak ihlallere göz yumulmamasını ve bir an önce bu yapılan hak ihlallerin ortadan kaldırılmasını istedi. Şakran’da 29 gündür açlık grevinde olan tutukluların durumuna da değinen Moray, bütün kamuoyunun buna karşı duyarlı olup ses çıkarmaları gerektiğini söyleyerek, “Şu an öncelikli talepleri İmralı üzerindeki tecridin kalkması, daha sonrasında çözüm sürecine tekrar dönülmesi ve cezaevinde uygulamalarının yapılan hak ihlallerin ortadan kaldırılmasıdır” dedi.