Bir daha Halepçeler yaşanmasın diye...

VAN - KDP’ye bağlı güçlerin Şengal’e yönelik saldırılarına tepki gösteren Van Din Adamları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Oruç, bir daha Halepçelerin yaşanmaması için zaman kaybetmeden ulusal birlik için adımların atılması gerektiğini vurguladı.

Dönemin Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin'in talimatıyla 16 Mart 1988'de Halepçe’ye kimyasal saldırı gerçekleştirilerek, en az 5 bin kişinin katledilmesinin üzerinden 28 yıl geçti. Tarihe “Halepçe Katliamı” olarak geçen olayın yıl dönümünde, Kürt ulusal birliği, Federe Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani’nin Türkiye’ye yaptığı ziyaret ve KDP’ye bağlı güçlerin Şengal’e yönelik saldırısını değerlendiren KHK ile kapatılan Van Din Adamları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Oruç, Suriye başta olmak üzere Kürtlerin yaşadığı 4 parçada yaşananlara dikkat çekerek, içinden geçilen sürecin önemine vurgu yaptı.

‘O GÜNLERİ KİMSE HATIRLAMAK DAHİ İSTEMEZ’

Kürtlerin tarih boyunca katliam, ölüm, göç ve insan aklının almakta zorlandığı durumlar yaşadığını söyleyen Oruç, Kürtlerin yaşadıkları her yerde zalim güçler ile karşı karşıya kaldığını belirtti. Oruç, “Enfal operasyonlarıyla başlayan süreç Halepçe Katliamı’nda toplu ölümleri getirdi. Halepçe kasabasına atılan toplar, yapılan saldırılar korkutmadı, bitirmedi o halkı. Onları elma kokusuyla gelen zehir bitirdi. O günleri kimse hatırlamak, anmak istemez ama bu gün o topraklarda hala çiçekler yeşermez. İnsanlar kendini bir Halepçe’den daha korumak için yıllarca evlerinin altına tüneller, mezarlar kazdılar. Hiçbir zaman Kütlerin kazancı kolay olmadı. O dönemde Saddam Hüseyin ve Baas rejimi Mesut Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi ile Celal Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği’ni durdurmak için Kütleri kökten yok etmeyi hedeflemişti” dedi.

BİRLİK SAĞLANMAZSA…

Federe Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani'nin Türkiye ziyareti ardından Şengal'e yönelik KDP saldırılarını hatırlatan Oruç, “Birliğimizi nasıl sağlamalıyız?” sorusu etrafında düşünmesi gerektiği yerde böylesi olumsuz adımların Kürtlere kaybettirdiğini söyledi. Kürtler konusunda kendini muhatap gören tüm parti, güç ve oluşumların başta Suriye olmak üzere dünyada yaşanan gelişmeleri de göz önünde bulundurarak, zaman kaybetmeden bir araya gelmesi gerektiğini dile getiren Oruç, “Bizim asıl düşünmemiz gereken askeri, siyasi, toplumsal olarak nasıl bir araya geleceğimize dair kafa yormak olmalı ve bunun arayışında olmamız gerekir. Dünyanın neresinde olursanız olun her başarının altında aslında birlik vardır. PKK 4 parça der, ben 6 parça derim. Bu 6 parçanın bütün güçleri, kendini muhatap olarak gören herkesin bir araya gelmesi gerekiyor. Eğer birlik sağlanmazsa o zaman herkes şunu bilsin ki kimsenin toprağında doğru ve hakikat olmaz. Mesut Berzani’ye çağrımdır bu saldırılar Kürtlerin tarihine yakışmaz, siyasi çıkarlar bir köşeye bırakılmalıdır” diye konuştu.

‘KENDİ GELECEĞİMİZE KARAR VERMELİYİZ’

Bir daha Enfal ve Halepçe’lerin yaşanmaması için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini vurgulayan Oruç, “Doğrunun yanında saf tutan herkese söylüyorum, bir daha Enfal, bir daha Halepçe yaşanmalı ve biz bunlara dur diyebilmeliyiz. Eğer biz tek bir güç olursak o zaman başarı olacaktır. Kuran-i Kerim sadece Kürtler ya da Türkler için inmemiştir kutsal kitap bütün insanlık için yeryüzüne inmiştir. Şimdi Kuran-i Kerim bize 3 şeyi emreder. Birincisi doğru inanç, ikincisi doğru ibadet, üçüncüsü doğru muamele etmek. Bizler doğru inançla, doğru ibadetle, doğru muamele etmeliyiz. Bu şekilde kendi geleceğimize karar vermeliyiz. Eğer halkımızın, kardeşlerimizin de çıkarını düşünerek hareket edersek, zannediyorum ki aydınlık bir gelecek bize her zamankinden daha yakındır. Yoksa diğer türlüsü bu ölümler belki yüzyıl daha sürecektir” ifadesinde bulundu.

‘NEWROZ BAŞLANGIÇ OLMALI’

Yaklaşan Newroz’a da değinen Oruç, şöyle devam etti: “Bu günün anlamı özgürlüktür. Yani mübarek bir gündür. Neden mübarektir peki? Çünkü o gün evrendeki her şey, ağaçtan tutun hayvana ve insana kadar herkes o günü kendi içinde kutlar. Bütün canlılar o gün anlar aslında bir yılın daha üzerinden geçtiğini, geçen bir yılın bilincine varır. Tabiatın uyanışıdır. Bu inançla hepimizin bu güne yaklaşması gerekir. Bu inançla kendini tanıyan, geçmişini, tarihini bilen bütün halkımızın Newroz bayramının aydınlık bir geleceğin başlangıcı olmasını cenabı haktan dileyerek kutluyorum.”