Melek babasını duvardaki fotoğraflardan tanıyor

VAN - Yasak getirilen 2008 Newroz’unda polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Zeki Erinç’in aile acısı ilk gün gibi taze. Babası öldürüldüğünde henüz anne karnında olan Melek, babasını sadece duvarlardaki fotoğraflardan tanıyor.

Van’da 22 Mart 2008 tarihinde kutlanmak istenen Newroz’un yasaklanması üzerine çıkan olaylarda polisin açtığı ateş sonucu Ramazan Dağ ile birlikte yaşamını yitiren Zeki Erinç’in (35) ölümleri üzerinden 9 yıl geçti. Erinç, öldürüldüğünde henüz anne karnında 3 aylık olan kızı Melek 9 yaşına giriyor. 5 kardeşi kadar şanslı olmayan Melek, babasını sadece duvarlardaki fotoğraflardan ve evde acısı hiç dinmeyen babaannesi Garip Erinç’in ağıtlarından tanıyor. Nenesi, babasını anlatırken bir an bile odadan ayrılmayan Melek, "Babanı tanıyor musun?" sorusuna asılı fotoğrafları göstererek cevap veriyor.

‘ZEKİ NEWROZU ÇOK SEVERDİ’

Oğlunun ölümünden sonra doğan torunu Melek’e ayrı bir duyguyla bağlanan babaanne Erinç, acısının ilk günkü gibi tazelendiğini koruduğunu söyledi. Aradan geçen zamana rağmen adalet arayışlarının sonuç vermediğini dile getiren Erinç, “Tek isteğim oğlum için adaletti, onu öldürenleri de adalet karşısında görmek isterdim” dedi. Oğlunun Newrozları çok sevdiğini sözlerine ekleyen Erinç, “Newroz bir bayram günüydü her zaman bizim için. O yıl Newroz kutlamasının yasaklandığını duyunca, oğlum ayakkabı tamir dükkanına gitti. Hep içimde bir sıkıntı vardı, ama anlamadım. Saatler geçti Zeki eve dönmedi” diye konuştu.

‘AYAKTA KALMAK İÇİN MÜCADELE ETTİK’

Oğlunun yaralı bir şekilde kaldırıldığı hastanede “Annem yaralandığımı bilmesin” dediğini aktaran Erinç, “Benim onun ölümüyle nasıl yıkılacağımı biliyordu. Zaten hastaneye vardım, durumu öğrenince bayıldım onu son kez koklayamadım. Ancak öldükten sonra yüzüne, saçlarına dokunabildim. Zeki evin tek erkek çocuğuydu o ölünce 6 çocuk suçsuz günahsız bir ömür eksik kaldılar” ifadesini kullandı. Oğlu vurulduğunda 14’ünde bir çocuk olan torununun şimdi 23 yaşında olduğuna dikkat çeken anne Erinç, şöyle devam etti: “Geçinmek çocuklarıma bakmak için mücadele ettik. Biz iki kadın kalmıştık, oğlumun bıraktığı emanete bakmak için canla başla çalıştık. Hayat hiç kolay değildi, yaşadığımız acının yanında geçinmek zorunda kaldık.”


‘TORUNLARIM POLİSTEN NEFRET EDEREK BÜYÜDÜ’

Bütün torunlarının polise antipati duyarak büyüdüğünü ifade eden anne Erinç, şunları söyledi: “O gencecik fidan gözlerimizin önünde kaybolup gitti. Sadece benim oğlum değil, bu yıl bile kaç genç öldü. Ben bu acıyı yaşamış biri olarak yine de diyorum, yeter bu ölümler hepimize yetti. 9 yıldır oğlumun mahkemesi sürüyor ama suçlu kim onu vuran kimdir? Hiç bilmiyoruz, öğrenemedik. Torunlarım babasıyla bayramda, seyranda gezen her babayı gördüğünde içleri nefretle doldu. Polisten nefret ederek büyüdüler, çünkü çocuk yaşta babasız bırakılmışlardı. En son mahkemenin sonucu geldi. 22 milyon para vermişler oğlumun canına karşılık. Bunu hangi vicdan kabul eder. Babasını hiç tanımamış torunum bile bunu yapanları affetmeyeceğini söylüyor.”

‘BU GÜZELLİK, BU SEVİNÇ KUTLANMALI’

Tıpkı 2008 yılı Newroz’unda olduğu gibi bu yılında yasaklarla geçtiğine dikkat çeken anne Erinç, “Eğer Newroz özgür bir şekilde kutlanabilseydi bu kadar ölüm olmazdı. Ama yine de bu bayram güzellik, sevinç içinde kutlanmalıdır” diye belirtti.

Nimet Ölmez - dihaber