Hükümetten YPG-Rusya anlaşmasına ilişkin ilk açıklama

ANKARA - Bakanlar Kurulu sonrası açıklamalarda bulunan Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, YPG ile Rusya'nın Efrin'de anlaşmasıyla ilgili önemli ifadelerde bulundu. Kurtulmuş ayrıca yeni bir KHK hazırlandığını ve yakında yürürlüğe gireceğini de söyledi.

Bakanlar Kurulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

YENİ KHK’LER YOLDA

Kurtulmuş, yeni bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) için son aşamaya gelindiğini yakın bir zamanda kamuoyuna duyurulacağını söyledi.

Numan Kurtulmuş’un açıklamalarından satırbaşları şöyle:

YPG-RUSYA ANLAŞMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA

"Suriye'nin kuzey bölgesinde bir terör devletinin kurulmasını asla kabul etmeyeceğimizi ilgili taraflara belirtiyoruz, Rusya da ABD'de bunu biliyor. Türkiye'nin bölge siyasetine ilişkin en önemli rezervlerinden birisi bu. Malesef bölge, özellikle Münbiç ve Rakka operasyonu hem ABD hem Rusya son kararlarını gözden geçirecekler Biz Türkiye olarak bu bölgelerin tamamının etnik, kültürel ve mezhebi yapısının korunmasından yanayız. Rakka, Afrin ve Münbiç'in etnik yapısı korunmalıdır. Hem Ruslarla hem Amerikalılarla konuşuyoruz. Münbiç ve Rakka operasyonuyla ilgili henüz net bir karar yok. Türkiye, PYD unsurları yer almazsa DEAŞ'tan bölgenin temizlenmesi ve kurtarılması sürecinde etkin bir şekilde yer almaya hazırdır."

‘ALMANYA’YA NEWROZ TEPKİSİ’

Kurtulmuş, Almanya'da düzenlenen Newroz kutlamalarına tepki göstererek, "Türk vatandaşlarının barışçıl gösteriyi atlarıyla, köpekleriyle engelleyecek kadar barbarca tutum içerisine girdiler. Bu tavrı reva görenler PKK'nın açık bir şekilde gösteri yapmasına ses çıkarmadılar. Hatta PKK'nın Almanya'nın şehirlerinde polisin gözetimi altında güvenlikle yapmalarını sağlayacak imkanı sağladılar. Bu kabul edilemez. Son derece yanlış tavır ve tutumdur" ifadelerini kullandı.

'FETÖ'YE ARKA ÇIKMAK DEMEKTİR...'

"Alman istihbaratının başkanı 15 Temmuz darbe teşebbüsünde FETÖ izine rastlanmadığını, Türkiye'nin inandırıcı olmadığını söylediği cümleler kabul edilebilir değildir. FETÖ'nün bu işin arkasında öldüğünün ispat edilebilmesi için 250 bin kişi mi ölmeliydi? 2 bin 500'e yakın yaralımız, bombalanmış olan Külliye, TBMM, Ankara Emniyet Müdürlüğü, Boğaz Köprüsü'ndeki o görüntüler. İnsanların üzerinden geçen tankların görüntüleri yeterli deliller değil midir? Hangi akla hizmet söylenmiş bir söz olduğunu anlamakta zorlandığımızı söylemek isterim. FETÖ'ya arka çıkmak demektir. Bütün bunları bir telaşla söylenmiş, Türkiye'nin referandumunda 'Evet' çıkmaması için söylenmiş sözler olarak gördüğümüzü belirtmek isterim"

AVRUPA İLE GERİLİM

"Hiç kimse Türk halkını bir şey anlamaz zannetmesin. Bu manşetlerle bu tavırlarla ortaya bazı siyasetçiler tarafından konulan keskin Türkiye karşıtlığı ile vatandaşlarımızın ferasetle oy kullanmasına neden olurlar. Yahu bu adamlar niye böyle davranıyor diyerek vatandaşlarımızın güçlü şekilde Türkiye'nin istiklaline sahip çıkmasına neden olurlar. Bu davranışları demokrasiye uygun bulmadığımızı ifade etmek isterim. Bütün bunlar Türkiye karşıtı çevrelerin ekmeğine yağ sürmekten başka bir şey değildir. Avrupa'da yükselen ırkçılığın, Türkyie düşmanlığının tezahür etmiş halleridir. Bundan Türkiye'ye zarar gelmez ama bunları yapanlar fayda edemez. Bu devam ederse aşırı milliyetçilik yükselir. Oradaki vatandaşlarımız Avrupa toplumunun kalıcı mutedil unsurlarından biridir. Oradaki varlığımızın emniyetini koruyacak, toplumlarıyla daha iyi entegre olmalarını sağlayacağız. Üzerimize düşen her türlü sorumluluğumuzu yerine getireceğiz."

'HARİÇTEN GAZEL OKUMASINLAR'

"Türkiye'nin hangi sistemle yönetileceğine falanca ülkede oturan biri karar vermez. Buna aziz Türk milleti karar verir. 16 Nisan'da sandık ortadadır, millet ne karar verirse başımızın üstünedir. Türkiye'deki referandum TBMM'den 339 milletvekilinin 'Evet' oyu ile çıkmış ve milletin önüne gitmektedir. Hariçten gazel okumasınlar. Türk halkının tercihlerine saygı duysunlar. Tercih ne olursa olsun başımızın üstünedir. Kusura bakmasınlar biz bu faşizm benzetmelerini Avrupalı dostlarımızın geleceğinden endişe ettiğimiz için söylüyoruz. Bunlardan korunmaları için davranışlarını gözden geçirmeleri gereken biz değiliz. Bu tavırları ortaya koyanlar, faşizm ve nazizm söylemlerinden endişe edenlerdir. Wilders diye bir adam çıkacak, ya da Almanya'da neo-naziler ortaya çıkacak, Türklere yabancılara karşı derin devlet operasyon yapacak, Müslümanlar dışarı diye mitingler yapılacak, siz de çok kültürlülükten bahsedip ırkçılığa demokratik tepki diyeceksiniz. Akıllarını başlarına toplasınlar diye söylüyoruz. Bize laf yetiştirmelerine gerek yok. Tedbir çok kültürlülükten geçiyor"