Hamzaoğlu: 16 Nisan'da zifiri karanlığı alacakaranlığa dönüştüreceğiz

DİYARBAKIR - Diyarbakır Newrozu'nda konuşan HDK Eşözcüsü Onur Hamzaoğlu, dünyada coşkuyla kutlanan Newroz Bayramı’nın Türkiye’de engellenmesine tepki göstererek, halkların bu yasağı birlikte yıkacağını söyledi. Hamzaoğlu, "16 Nisan'da zifiri karanlığı alacakaranlığa dönüştüreceğiz" dedi.

Diyarbakır Newroz mitingine katılan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Onur Hamzaoğlu, dünyanın her tarafından kutlanan Newrozun Türkiye’de yasaklarla girildiğine dikkat çekerek, halkların bu yasakları birlikte kaldıracağını söyledi.

Alana katılanların bayramını kutlayarak konuşmasına başlayan Onur Hamzaoğlu, “Dünyanın kuzey yarımküresinde 21 Mart’ta doğa uyanıyor. Bahar başlıyor. Gündüz ile gece çatışmasında aydınlık kazanıyor bugünden itibaren. Böyle bir gün 15 bin yıldır Anadolu halkları Ortadoğu halkları Asya halkları tarafından bayram olarak kutlanıyor. Ama gelin görün ki Anadolu’da hala yasaklar sürüyor. Bu yasakları hep birlikte kaldıracağız. Birleşmiş Milletlerin 2010 yılında ilan ettiği Dünya Newroz Bayramı gününü bütün halklara bayram ilan edeceğiz tatil ilan edeceğiz. Kimsenin patronu amiri yasaklamayacak. Kasım 2002’de sandık başına gittik. Oy verenlerin yüzde 34’ünün seçmenlerinin yüzde 26 oyuyla sandalyelerin yüzde 60’ını alan AKP barış getireceğim iddiasıyla, vesayeti kaldıracağım iddiasıyla kurulduktan bir iki yıl sonra hükümet oldu. Ne geldiyse başımıza AKP hükümet olduktan sonra geldi. AKP’den önce bebekler zatürreeden, tifodan, kuş boğazından ölürken, AKP ile birlikte çocuklarımız Roboski’de bombalar ile öldüler. Süresiz sokağa çıkma yasakları ilan edildi, uzaktan namlulu silahlarla bebeklerimiz analarının karnında öldüler. Ölü bebeklerimizi analarımız buzdolaplarında saklamak zorunda kaldılar. İşte bu topraklarda AKP budur” dedi.

KADINLAR TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINA BİNMEZ OLDU!

İktidarın Türkiye’nin batısındaki uygulamaları da sıralayan Hamzaoğlu, “Kadınlarımız kendilerine yakışanları giyemez oldular. Belediye otobüslerinde yollarda şiddete uğradılar. Özgecan Aslanları unutmadık. AKP kadınlarımıza ölüm getiriyor. (Alanda Yuh) AKP cinayetleri iş cinayetleriyle devam ediyor. Zonguldak, Şirvan’da madenleri bize mezar ediyorlar. İnşaatlarda öldürmeye devam ediyorlar. Kentlerin talanı, TOKİ’nin Ormanların talanı AKP ile zirve yaptı. Eğer dur demezsek artmaya kat be kat devam edecek. Gezi’de özgürlük istedik, barış istedik, televizyonlar penguenlerle sansür koydu. AKP’nin polisi tek tek öldürdü bizi. Ethem Sarısülük’ü, Medeni Yıldırım’ı Berkin Elvan’ı, Ali İsmail Korkmaz’ı, Abdullah Cömert’i barış istediler diye öldürdüler. (Alanda Katil Erdoğan sloganları). Sayın Öcalan’ın girişimleriyle 2013’te ateşkes ilan edildi. Ölümler bıçak gibi kesti. Ama kansızlığa tahammül edemediler. HDP’nin Haziran 2015’te 12 yıllık iktidardan AKP’yi düşürdükten hemen sonra Suruç’ta katliamla yeniden öldürmeye başladılar. Bunlar kan istiyorlar. Süresiz sokağa çıkma yasaklarıyla kentlerimizi ortadan kaldırdılar. Tarihimizi beceremeyecekler ama silmeye çalışıyorlar” diye konuştu.

‘DARBEYİ FIRSATA ÇEVİRDİ’

AK Parti hükümetinin 15 Temmuz darbe girişimini fırsata çevirdiğini ifade eden Hamzaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hükümeti darbe girişimini bir fırsat bildi ve anayasayı rafa kaldırdı. Hukuk, özgürlük, insana saygı yoktur. Devleti yönetemiyorlar. Bunun için de yeniden kurmaya çalışıyorlar. Buna karşı çıkacakları üniversitelerde, eğitimde, sağlıkta, KHK’ler ile atmaya kalkıyorlar. Barış Akademisyenleri üniversitelerine dönecekler. Hemşireler, doktorlar, öğretmenler görevlerine dönecekler. 2017 Ekim devriminin 100’üncü yılı. Bugün de dünya karanlık Türkiye karanlık. Ama bundan yüz yıl önce Rusya’da insanlık tarihi için unutulmayacak bir miras bıraktılar bize. 1990’da tarih bitti dediler. Ama şunun farkına varmadılar. Yüzyıl sonra bugün otoriter yönetimler şiddet uygulayarak halkları yönetmeye çalışıyorlar yönetemeyecekler. Tam da böyle bir dönemde Türkiye’de bir fırsat elimize geçti.”

‘16 NİSAN’DA ZİFİRİ KARANLIĞI ALACAKARANLIĞA DÖNÜŞTÜRECEĞİZ’

Polisin sık sık uyarıları üzerine konuşmasına ara vermek zorunda kalan Hamzaoğlu, şöyle devam etti: “Türkiye’deki karanlığı zifiri karanlığa dönüştürmek istiyorlar. 16 Nisan’da Türkiye’deki karanlığı biraz olsun hafifletmek alacakaranlığa dönüştürmek için bir fırsatımız var. Eğer sandıktan hep birlikte Hayır çıkartabilirsek Türkiye karanlıktan alacakaranlığa dönüşecek. Ama evet çıkarsa zifiri karanlık gelecek. Gözyaşı ve kan daha fazla akacak. Sandığa gitmemek evet demektir zifiri karanlık demektir. Neyimiz var neyimiz yok herkesi sandığa taşıyacağız 16 Nisan’da. Mücadelemiz bitmeyecek tabi, Alacakaranlık güneşin doğması için bir başlangıçtır çünkü. Eğer Hayır çıkarırsak yeniden kol kola gireceğiz. Eğer biz alacakaranlığı çevirirsek 17 Nisan’da kol kola devam edersek, Sarayı ve Hükümeti 7 Haziran’da olduğu gibi indirirsek o zaman güneş doğacak. İmralı’da tecrit kalkacak, Eş Başkanlarımız Sayın Demirtaş, Sayın Yüksekdağ ve 13 milletvekili arkadaşımız serbest kalacak. Miraz bebek cezaevinden çıkacak. 16 Nisan tüm Türkiye halkları için çok önemli.”

Polisin sık sık araya girerek tertip komitesini uyarması ve atılan sloganlara engel olunmasını istemesi üzerine tepki gösteren halk, Sur’da yaşamını yitiren Cihat Türkan’in (Çiyager) “Ne olursa olsun sonu muhteşem olacak” sözü ile ve Mehmet Tunç’un “Biz direndik, diz çökmedik bizimle gurur duyun” yazılı fotoğraf ve pankartları sahneye asıldı.