'Korkunç bir cehennemin tuğlaları döşeniyor'

İSTANBUL - Yazar Sibel Öz, gazeteci ve yazarların maruz kaldığı baskıları, “Korkunç bir cehennemin tuğlaları döşeniyor" şeklinde nitelendirerek, cezaevlerinin çok ünlü ve başarılı yazarlar yetiştirdiğini söyledi.

Yazar Sibel Öz, 144 gazetecinin tutuklu olduğu Türkiye’de gazeteci ve yazarların yaşadığı baskı ile tutuklamalara ilişkin dihaber’e değerlendirmelerde bulundu. İktidarın tutuklama sopasıyla edebiyatçıları ve gazetecileri dövmek istediğini belirten Öz, cezalandırılanın ise birey değil muhalif ve politik duruş olduğunu söyledi. Sözünü yazan ve muhalefet eden herkesin cezaevine atıldığını kaydeden Öz, burada "Hakları yenilen kesimlerle birlik olmaktan ya da Kürt meselesi üzerine yazmaktan vazgeçmezseniz, idamla yargılanırsınız, sesiniz kesilir" mesajı verilmek istenildiğini dile getirdi.

Eskiden beri edebiyatçıların ve yazarların baskılarla yüz yüze olduğunu anlatan Öz, şöyle devam etti: “Cezaevleri çok ünlü ve çok başarılı yazarlar yetiştirdi. Cezaevlerinden pek çok kızıl profesör çıktı. Necmiye Alpay Mamak Cezaevi’nde 4 yıl kaldıktan sonra dilbilimci olarak çıktı. Eminim buradaki yazarlar da bu hapishanelerden çok daha güçlü çıkacaklardır. Bu da Türkiye'yi yönetenlerin ayıbıdır."

‘ERDOĞAN İNSANLARLA DALGA GEÇİYOR’

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın sarf ettiği "Türkiye en özgür dönemlerini yaşıyor" sözlerini de değerlendiren Öz,"Erdoğan, özgürlük derken keyfince çıkarttığı Kanun Hükmünde Kararnameleri ve OHAL'i keyfice uzattığı bir dönemi kast ediyor. Ayrıca bu dönemde aklıyla konuşan insanlarla dalga geçildiğini kastediyor" dedi. Türkiye’de özgürlüklerin tersyüz edildiğini ifade eden Öz, öğretmenler, yazarlar, gazeteciler, akademisyenler ve öğrenciler için özgürlüğün olmadığını söyledi.
"Korkunç bir cehennemin tuğlaları döşeniyor" diyen Öz, iktidarın icraatlarından pek çok kesimin şikayetçi olduğunu aktardı.

Türkiye'nin batısında yaşanan saldırı ve kıyımlara rağmen insanların lüks hayatlarını sürdürdüğünü kaydeden Öz, "Türkiye halkı bundan gerçekten vazgeçmelidir. Öğretmenine, yazarına, çocuğuna ve geleceğine sahip çıkmalıdır. Türkiye halkı '-mış gibi' yapmaktan vazgeçmelidir, çünkü artık deniz bitti" şeklinde konuştu.

SAĞCI SİYASETİN TIRMANIŞI

Dünyada yaşanan sağ siyasi görüşlerin tırmanışını da yorumlayan Öz, şunları aktardı: "Beni rahatlatan şey, dünyanın kapitalist bir atmosfere giriyor oluşudur. Ortadoğu'da yaşıyoruz ama Rusya, Avrupa, Avrupa, Amerika yeni kapitalist sağ karanlık bir döneme giriyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan önce bu sağcı siyaset engellenememişti. Ama ikinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünya demokratik ilkelerin daha da geliştiği bir yer oldu. Ne yazık ki tarih böyle ilerliyor.Görüyoruz ki bu, Türkiye'ye özgü bir durum değil, Türkiye'deki sermaye sahipleri yeni olmanın hırsıyla birçok şeyi yapıyor. İnsanlık da bu sefer çok daha uyanık davranacaktır. Dünyada ve Türkiye'de bence insanlar patlayacaktır."

SİBEL ÖZ KİMDİR?

1973 yılında İstanbul Üsküdar’da doğan Sibel Öz, Marmara Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema bölümü mezunu. 2000 yılında Haldun Taner öykü ödülü üçüncülüğüne değer görüldü. 2006’da Agora Yayınevi’nden çıkan “En Çok Seni Bekledim” isimli ilk öykü kitabının ardından, 2012’de Nota Bene yayınlarından çıkan “Kıyıya Vuran Dalgalar” adlı öykü kitabını hazırladı. Ayrıca “Hapishaneden Öyküler” (Metis, 2005) “Hapiste Yazmak” (Kanat, 2006), “Yeniden Başlayabilirdim” (Kanat, 2006) Direniş Öyküleri (Notabene, 2013 ), Kadınların Ruh Acıları (Nezih-er yayınları, 2014 )kitaplarında öykü ve yazıları bulunuyor. Öyküleri pek çok yarışmada ödüllere layık görülen Öz, 2012 yılında Notabene yayınlarından “Serçeler Ölürse” adlı ikinci öykü kitabını çıkardı. 2013 yılında Papucu yarım adlı kollektif karikatür kitabını hazırlayan Öz, 1994-2004 yılları arasında cezaevinde kaldı. Öz, aynı zamanda 2015 yılında Notabene yayınlarından çıkan “Yokuş Yukarı” kitabının yazarı.