Baydemir: Kürtler birlik olursa Kemaller katledilemez

DİYARBAKIR - 2017 Newrozu’na ilişkin konuşan HDP Sözcüsü Osman Baydemir, Kemal Kurkut'un öldürülmesini “Newroz’a katılanlara kurşunla kin kusulması" olarak değerlendirerek, “Newroz alanları Kürtlerin birlikteliğini inşa etmesi gerekliliğini bir kez daha gösterdi. Kürtler birlik olursa Kemal Kurkutlar katledilemez” dedi.

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tevgera Jinên Azad (TJA) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP), 2017 Newroz’una ilişkin HDP Diyarbakır İl binasında ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıya DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, DBP Eş Genel Başkanvekili Gülcihan Şimşek, HDP Grup Sözcüsü Osman Baydemir ve TJA aktivisti Ayşe Gökkan katıldı.

BAYDEMİR: KEMAL KURKUT’UN KATLEDİLMESİ İNFAZDIR, TAKİPÇİSİYİZ

İlk olarak Diyarbakır Newrozu’nda polis tarafından vurulan üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’a dair konuşan Baydemir’in, açıklamasından satır başları şöyle:

“Kemal Kurkut Newroz alanına 300 metre kala katledildi, kınıyoruz ve kabul edilemez buluyoruz. Ailesine ve Kürt halkına başsağlığı diliyoruz. Olay Newroz alanında görevli bulunan ve alanı hazır hale getirmeye çalışılanların gözü önünde cereyan etti. Olay Evrim Alataş Caddesi üzerinde protokole açılan 4 No’lu giriş kapısında gerçekleşti. Olayın gerçekleştiği andan itibaren takipçisiyiz ve hakikat açığa çıkmıştır. Söz konusu saldırı yargısız infazdır, cinayettir. Bedeninin yarısının çıplak olduğu, elinde bıçak olduğu bir insanın derdest edilmesi ölüm olamaz. Olayın ilk saatinden itibaren Diyarbakır Valisi ile temasa geçtik. Kaygılarımızı ilettik ve öngörülerimizi paylaştık. Dün sayın vali ile görüşmemizde, bu cinayetin faillerinin görevden el çektirilmesi ve tutuklanmasını talep ettik. Karanlıkta bırakılan ve üstü örtülen her cinayet, yeni cinayetlerin zemin hazırlayıcısıdır. Bu nedenle bunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.

‘NEWROZA KATILANLARA KURŞUNLA KİN KUSTULAR’

Bu cinayet, yargısız infazın esas amacı Newroz’u gerçekleştirmemeye yönelik bir provokasyondur. Saat 08.00 sıralarından kitlenin dağıldığı dakikaya kadar, sahneye, konuşmalara, alana dair bütün zorlamalar ve tahrik etmeler, amaç Diyarbakır halkına Newroz’u yaşatmamak mıdır? Olayın aydınlığa kavuşması demek, 2 yıldır bu topluma dayatılan hukuksuzluğun kökeninin bulunması anlamına gelir. Söz konusu canlı bomba şüphesi değil, Newroz’a katılan birine kurşunla kin kusmadır.

‘SAYIN BAŞBAKAN; BU CİNAYETİ GÖRMEYECEK MİSİNİZ?’

Başbakana çağrıda bulunuyorum; siz Newroz’a katılan yüzbinleri görmediniz. Halkı, milleti tanımadınız. Bu cinayeti de görmeyecek misiniz? İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı, halen sizin kabinenizin bakanlarıdır. HDP olarak bu cinayetin ve yargısız infazın peşini bırakmayacağız. Cinayet kadar vahim olan bir durum daha, 22 Mart sabahı cenaze defin için götürüldüğünde, gayri ahlaki ve hukuksuzluk devam etti. Morgun suyu kesildi, cenaze aracının tahsisinden vazgeçildi. Cenaze aile ve milletvekillerimizin çabasıyla götürülmesi engellenmeye çalışıldı. Bir başka alanda cenaze defnedilebildi. Bir gencin hayat hakkı elinden alınıyor, yetmiyor cenazesine eziyet ve ailesine eziyet ediliyor. Bu uygulamayı kınıyoruz.

‘YÜZBİNLER YIKIM POLİTİKALARINA ‘HAYIR’ DEDİ’

Temel amaç Newroz’u ve coşkusunu engellemek ve provoke etmekti. Bütün hukuki, ahlaki ve insani değerleri yok sayan ve hiçe çıkaran, Newroz’a sahip çıkan yüzbinlerce Diyarbakır halkına, Kürdistan’ın dört bir yanında katılan tüm halklara şükranlarımızı sunuyoruz. Korku toprağını ve kefenini yırtan bu halka bir kez daha yürekten teşekkürlerimizi iletiyoruz. Keşke Newroz alanında olsaydım diyen ve yüreği Newroz alanında olan halkımıza şükranlarımızı iletiyoruz. Engellemelere rağmen yüzbinler, iki yıllık zulüm politikalarına ‘Hayır’ dedi. Yıkım politikalarının çözüm olmayacağını bilerek ‘Hayır’ dedi. 2017 Newrozu’nun açmış olduğu yol, hepimizi ‘Hayır’a ve özgürlüğe götüren yol olmuştur.”

‘HALK SOYKIRIM SİYASETİNİ TANIMADIĞINI GÖSTERDİ’

Bir gazetecinin “Çözüm sürecinin yeniden başlaması yönünde bir beklentiniz var mı?” sorusunu yanıtlayan Baydemir, şunları söyledi: “Newroz’a katılan halklar hükümete yol gösterdi. Milyonlarca insan hükümete, ölüm ve zulümle değerlerimizden ve özgürlükten vazgeçmeyeceğiz dediler. Soykırım siyasetini tanımadıklarını vurguladılar. Newroz alanlarında milyonlar, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve milletvekilleri, belediye başkanlarına sahip çıktılar. Hükümet günün her vaktinde halkın özgürlük hareketinden vazgeçtiğini söylüyor, halk Newroz’da hangi noktada olduğunu gösterdi ve şiddet siyasetine karşı duruşunu sergiledi. Bizler de halkın bu talebinin yanındayız. Halkın acısını kendi acısı olarak görmeyenler, halkın sevincini paylaşmayanlar parçalanmıştır. Bundan sonra halkın sevincini, acısını hükümet paylaşmaz ise parçalanacaktır. 2017 Newrozu tarihteki yerini alacaktır.

‘KÜRTLER BİRLİK OLURSA KEMALLER KATLEDİLEMEZ’

Bütün Newrozlar yol gösteren alanlar oldu. Kürtlerin birlikteliğini inşa etmesi gerekliliğini bir kez daha gösterdi. Kürtler birlik olursa Kemal Kurkutlar katledilemez. Kürt halkı 21’inci yüzyılda ulusal birliği inşa edecektir. 2017 Newroz’u pek çok açıdan tarihidir ve tarihe not düşecektir. Normalleşmeye ve OHAL’den çıkmaya kapı aralamıştır. Halk baskı ve zulüm ile zerre adım geri atmayacaktır. Yaraları sarma Newroz’u oldu. Halkın acılarına ortak olmayanlar çürümeye mahkumdur. Milli iradenin gösterdiği bu yola geri dönülmesi gerekiyor. Bir an önce yaraları saracağımız yola geri dönülmelidir. Meydanlara çıkan milyonlar ve kendilerini küllerinden bir kez daha yaratanlar 16 Nisan’da da kendini gösterecektir. Halkımızın önünde özgürlük baharı vardır.”

ŞİMŞEK: NEWROZU REFERANDUMA TAŞIYACAĞIZ

DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Gülcihan Şimşek de, 2017 Newrozu’dan alanlara akan halklara teşekkür ederek, “2 yıllık sürecin halkımıza dayatılan inkar ve yıkımı Newroz alanında söze dönüştü. Botan halkı şahsında tüm Kürdistan illerinde ve Türkiye kentlerinde Newroz’a katılan, taleplerini dile getiren tüm halkımızı saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Kazanımlarımıza dönük saldırılara karşı halkımız alanlarda cevap vermiştir. Sayın Abdullah Öcalan’ın 2013 Newrozu’nda ortaya koyduğu sürece sahip çıkılmıştır. Bu direnişle süreci sahiplendiğini belirtmek istiyoruz. Halkımıza sahiplenmelerinden dolayı şükranlarımızı sunuyoruz. Halkımızın sözü bizim sözümüzdür. Bunu referanduma taşıyacağız ve referandumda bunu bir kez daha ortaya koyacağız” dedi.

GÖKKAN: KADINLAR ALANLARI ÖZGÜRLEŞTİRDİ

TJA aktivisti Ayşe Gökkan ise, Kemal Kurkut’un öldürülmesine dikkat çekerek, “Kemal Kurkut’un katledilmesinin acı gündemi ile toplantımıza başladık. Büyük bir acı, ailesine ve Kürt halkına başsağlığı diliyoruz. 40 yıllık tecrübe, istenen katliamın önünü aldı. 8 Mart’tan itibaren alanlara aktık. Sêvê, Pakize, Fatma, Asya bu süreçte 2 yıllık sürçte katledildi. İktidarların ilk hedefi kadınlar oldu. Kadınlar bir kez daha alanları özgürleştirdi ve halkın önünü açtı. Newroz’da NATO silahlarının altında alanlara aktık. Kürdistan, dünya ülkeleri açısından bir örnektir. Newroz’da verilen mesaj hükümet tarafından görülmez ise, daha büyük acılar yaşanacaktır. Sayın Öcalan’ın özgürlüğü temel taleptir. Kürt halkının ulusal birliği önemli mesajlardandı. Ve referandum seçimlerine giderken, Newroz alanlarında verilen ‘Hayır’ mesajları önemliydi” dedi.

KOÇYİĞİT: HALK KATLİAMLARA RAĞMEN MÜCADELESİNE SAHİP ÇIKTI

Kürt halkının ve Türkiye halklarının Newroz alanlarında verdiği mesajların önemine dikkat çeken HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ise şunları kaydetti: “Newroz, AKP hükümetine ve Şark Islahat’ın güncellenerek devreye konulması politikalarına cevaptı. Kürdistan’da yaşanan katliamlara rağmen, halk teslim olmayacağını ve mücadelesine sahip çıktığını açık bir şekilde ortaya koydu. Newroz’u gölgelemek için provokasyonlara tanıklık ettik.

‘NEWROZ ALANLARINDA AKP’YE KIRMIZI KART GÖSTERİLDİ’

Diyarbakır Newrozu’nda Kemal Kurkut’un katledilmesi yargısız infazdır. Ama halkımızın barış özlemi ve demokrasi noktasındaki kararlılığı bu provokasyonu boşa çıkarmıştır. Ailesi ve Kürdistan halkına başsağlığı diliyoruz. Katliamı gerçekleştirenlerin yargılanması gerektiğini belirtiyoruz. Sadece Kürdistan’da değil, dünyanın dört bir yanında Newroz halaylarına duruldu. Kürt halkı ile beraber Türkiye halkları alanlara çıkarak, OHAL koşullarında açık ve net bir şekilde duruşlarını gösterdiler. 2017 Newrozu’nun asıl mesajlarından biri, referandum seçimleri ile koyu bir karanlığa gidilmek istenen AKP’ye kırmızı kartın gösterilmesidir. Halkımız açık oylarını kullandı. 16 Nisan’da gizli oylama yapılacak ve Kürdistan ve Türkiye’de ‘Hayır’ çıkacaktır.

‘NEWROZ ALANLARINA AKANLAR YENİ BİR AYDINLIĞA KAPI ARALAMIŞTIR’

Siz ne yaparsanız yapın, biz diz çökmeyeceğiz ve teslim olmayacağız. Bütün görkemli Newroz kutlamalarına kulağını tıkayan havuz medyasının gerçek haberciliğe dönmesi gerekiyor. HDK olarak Türkiye ve Kürdistan’da dünyanın dört bir yanında Newroz coşkusuna katılan ve katılamayan halkımızı selamlıyoruz. Onların sayesinde ülke yeni bir aydınlığa kapı aralamıştır. Bu ülkede 2 yıldır sessiz bir isyan ve çığlık büyüyor. 2017 Newrozu’nda alanları yırtarak kendini ifade etmiştir. Sessiz barış çığlığını, AKP ve ona ortaklık yapanlar duyarak ülkeyi karanlığa sürüklemekten vazgeçecektir.”