Sincan'da kadın tutukluya 'çıplak arama' işkencesi!

İSTANBUL - Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'nde kızı Zeynep Dilan Çile'yi avukatların uğraşları sonucu ziyaret ettiğini söyleyen baba Abdulvahap Çile, kızının ve diğer kadın tutukluların yaşadıklarından dolayı endişeli.

Sincan Cezaevinde tutuklu olan kızı Zeynep Dilan Çile’ye yapılan işkence ve çıplak arama dayatmasına karşı suç duyurusunda bulunan Abdulvahap Çile, bu şekilde devam etmesinden endişe duyduklarını ifade ederek, “İnsan haklarına aykırı olan bu davranışlar bir an önce son bulmalı” dedi.

Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri tutuklu ailelerini de endişelendiriyor. Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Zeynep Dilan Çile’nin ailesi de aynı kaygıları taşıyor.

Kızı ve diğer kadın tutukluların Sincan'da hem psikolojik hem de fiziksel işkenceye maruz kaldığını belirten Baba Çile, yapılan hukuksuz uygulamaların bir an önce son bulmasını istedi.

Baba Çile, Çankırı Karatekin Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi okuduğu sırada son senesinde üniversiteden uzaklaştırıldıktan sonra okulu bırakarak kapatılan Azadiya Welat gazetesinde çalışmaya başlayan Zeynep Dilan'ın 3 yıl önce tutuklanıp 2 ay sonra bırakıldığı bilgisini verdi. Basın çalışanı olan Zeynep Dilan'ın bölgede gelişen olayları an be an aktardığını söyleyen Çile, serbest bırakılmasından 1 ay sonra tekrar tutuklanarak Sincan Kadın Kapalı Cezaevi'ne götürüldüğünü söyledi.

‘MAHKEME İŞKENCEYİ GÖRMEZDEN GELDİ’

Aylar sonra avukatların uğraşları sonucu kızı ile kapalı görüş gerçekleştiren Çile, “Kızımın ne ile suçlandığını bile bilmiyoruz. Dosyası gizli, bir de gizli tanık varmış. En son mahkemesi için Silopi’ye getirildiği sırada kızım fiziki işkenceye maruz kaldığını söyledi. Avukatları bunu mahkemeye iletmiş; fakat doktor raporu olmadığından bu durum mahkeme tarafından görmezden gelinmiş. Biz bunu kabul etmiyoruz” dedi.

Çile, “Her 15 günde 1 tutukluların ailesini arama hakları var. Kızım bizi aradı, cezaevine götürüldüğü sırada da çok fazla fiziki işkenceye maruz bırakıldığını söyledi. Kızımın anlattığına göre kendisine çıplak arama dayatılmış ve bunu kabul etmemesi üzerine şiddet uygulamışlar. Biz ailesi olarak, avukatlarımız ile suç duyurusunda bulunduk” diye konuştu.

AİLELERE ÇIPLAK ARAMA DAYATMASI

“OHAL uygulamaları ile tutsaklar zaten sistematik bir işkenceye maruz bırakılıyor” diyen Çile, görüşlerde yaşadığı sıkıntıları ise şu sözlerle anlattı: “Birinci dereceden olmayan kimse ile görüştürülmüyor. Ayda bir kez olan açık görüşler ise tutuklular kadar ailelere de işkence yaşatıyor. Bir saat olan görüşün en az yarım saati arama noktalarında geçiyor. O da hakaretler ile küfürler ile geçiyor. Bizlere bile çıplak arama dayatılıyor. Ne mektup yazabiliyorlar ne de özel bir ihtiyaçlarını temin edebiliyorlar. İstedikleri kitaplar verilmiyor. Giydikleri kıyafetlere kadar her alanda sistematik işkenceler devam ediyor. Kızım ailesine yolladığı bir mektup yüzünden bile 9 günlük hücre cezasına çarptırılıyor. Cezaevine girdiğinden bu yana 3 defa 9’ar günlük hücre cezasına çarptırıldı.”

Bunun bu şekilde devam etmesinden endişe duyduklarını bir kez daha ifade eden Çile, “İnsan haklarına aykırı olan bu davranışlar bir an önce son bulmalı” dedi.