İSTANBUL - Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde süresi-dönüşümsüz açlık grevine giren tutuklularla görüşen ÖHP Eş Sözcüsü Avukat Serhat Çakmak, tutukluların durumunun kritikleştiğini ve ciddi kilo kayıplarının yaşandığını söyledi. Çakmak, tutukluların kamuoyundan açlık grevlerine duyarlı olmalarını istediklerini de aktardı.
Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan PKK ve PAJK’lı tutukluların PKK Lideri Abdullah Öcalan ve yanındaki tutuklular üzerindeki görüş yasağının kaldırılması, özgür koşullarda müzakere etme koşullarının sağlanması, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri uygulamalarından vazgeçilmesi ve operasyon yapılan köyler üzerindeki ambargonun kaldırılması talepleriyle girdikleri süresiz dönüşümsüz açlık grevi, 24 Şubat’tan bu yana devam ediyor.
Tutuklular ile görüşen Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) Eş Sözcüsü Avukat Serhat Çakmak, açlık grevindeki 16 tutuklunun durumlarının her geçen gün kötüye gittiğini söyledi.
Edirne Cezaevi'nde ilk olarak 6 kişinin süresiz-dönüşümsüz açlık grevine girdiğini ve daha sonra bu sayının 16’ya yükseldiğini hatırlatan Çakmak, son süreçte Olağanüstü Hal (OHAL) gerekçesiyle tüm cezaevlerinde birtakım zorlukların yaşandığını söyledi. Çakmak, Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi'ne ilişkin ise şunları söyledi: “Edirne, ayrı bir uygulamaya gitti. Cezaevleri içerisinde en ağır uygulamaların yaşandığı bir yer olmaya başladı. Aslında Edirne Cezaevi bir sene öncesine kadar koşulların iyi olduğu cezaevlerinden biriydi. Özellikle tutsaklar onu dile getiriyor. Bir sene öncesine kadar hiçbir şey yok iken, bir anda şartların bu kadar ağırlaştırılmasının kendileri nezdinde kabul edilemez bir durum olduğunu söylediler” dedi.
‘CİDDİ KİLO KAYIPLARI VAR'
Açlık grevine giren tutukluların ciddi kilo kaybı yaşadığına dikkat çeken Avukat Çakmak, “Şu an ortalama her birinin 10 kiloya yakın kaybı var. Bugünden itibaren artık tehlikeli bir boyuta ulaştığını söyleyebiliriz. Bunun içerisinde hasta olan tutsaklar da var” dedi. Çakmak, Edirne Cezaevi ile ilgili şunları aktardı: “Özellikle mahrem alanlarına girilmesinden oldukça rahatsızlar. En basitinden kendi yazdıkları el yazılarına dahi el konulmasını örnek gösteriyorlar. Bunun kabul edilemeyeceğini söylüyorlar. Diğer bir örnek ise; bir kitap vardı, ona da el koydular. O kitabı cezaevinin kendi fotokopi makinesi ile 80’e yakın çoğalttılar. Bunun için de cezaevine çektirdikleri fotokopiler için ücret ödediler. Buna bile yasaklı diye cezaevi el koydu. Halbuki yasaklama kararlarına ilişkin AİHM’nin kararları var.
ŞİDDETLE PARMAK İZİ ALINMAYA ÇALIŞILIYOR
Cezaevi bunu dikkate almadı. Yine parmak izi uygulaması var. Zorla parmak izi aldırılmaya çalışılıyor. Zorla parmak izi alma aşamasında birkaç hükümlü bir odaya alınıp kapatılmış. 'Parmak izi zorla vereceksiniz' denilmiş. Birinin zorla ellerini açmaya çalıştılar. Ona bir de iğne batırdılar. Astım hastası olan bir tutsağı zorla alıp götürmeye çalışırken diyaframını sıkıştırdılar. Nefes alamamaya başladı. Bağırmasına rağmen bırakmadılar. Daha sonradan acile kaldırdılar. Bel fıtığı olan birinin belini sıkıştırdılar. Onda da ciddi bir bel ağrısı yaşandı. Bunun gibi birkaç örnek var.”
‘KAMUOYUNUN DUYARLI OLMASINI İSTİYORLAR'
Erzurum Cezaevi’nden Edirne Cezaevi'ne sonradan getirilen 2 ayrı ekibin diğer tutuklulardan ayrı tutulduğunu ifade eden Çakmak, “Bunu yaparken de tehlikeli görülüyor iddiası ile yapıyorlar. Halbuki onlar da diğer mahkumlar gibi siyasi tutsaklar. Bunlar tecrit altında tutuluyor ve diğerleri ile kesinlikle iletişim kurmalarına izin verilmiyor” dedi. Ağırlaşmış müebbet alan tutukluların günde 1 saat havalandırmaya çıkarıldığını aktaran Çakmak, bunun 1 yıldır yapıldığını ve ciddi bir hak ihlali olduğunu söyledi. Açlık grevine girenlerin arasında hasta tutukluların da olduğunu dile getiren Çakmak, açlık grevindeki tutukluların durumlarının kritik aşamaya geldiğini kaydetti.
Çakmak, açlık grevindeki tutukluların mesajlarını da şu sözlerle iletti: "Bütün kamuoyunun duyarlı olmasını, özellikle basında seslerinin duyurulmasını, diplomatik kanalların kullanılmasını, vekillerin bakanlar ile görüşmesini ve Adalet Bakanlığı'nın olaya el atmasını istiyorlar” dedi.
'CEZAEVİ KOŞULLARI DÜZELMEYENE KADAR GREVİ SONLANDIRMAYACAKLAR'
Edirne'de yaşananların "pilot uygulama" olduğunu söyleyen Çakmak, "Edirne'de bazı şeyler idarenin takdirine bırakılmış. Bunu olumlu kullanmaları gerekir. Ama maalesef Edirne’deki Cezaevi idaresi takdir hakkını yasanın da el vermediği bir şekilde aleyhe kullanıyor” şeklinde konuştu. Tutukluların Edirne Cezaevi'nde yaşanan hak ihlallerinin cezaevi birinci müdürü Haydar Ali Ak geldikten sonra artığını söylediklerini dile getiren Çakmak, “Biz müdür ile görüştük. Olumlu bir sonuç alamadık. Kendisi tutsaklar ile görüşeceğini belirtti. Tutsaklar ile müdür arasında yapılan görüşmede olumlu bir sonuç alamadıklarını belirttiler” dedi.
Çakmak, son olarak şunları söyledi: “Edirne'de ciddi bir hak ihlali yaşanıyor ve tutsaklar bu nedenle açlık grevindeler. Biz her görüşmemizde açlık grevini sonlandırmaları için ricalarda bulunuyoruz; ama ikna edemiyoruz. Zira cezaevi koşulları düzelmeden açlık grevini sonlandırmayacaklarını söylüyorlar."