'8-10 bin TL maaş vereceğiz' diyerek DAİŞ'e eleman temin ediyorlar!

MANİSA - DAİŞ üyelerinin serbestçe dolaştığı Manisa'da, örgütün ilginç bir örgütlenme tarzı ortaya çıktı. 20 yaşındaki oğlunu DAİŞ'in elinden son anda kurtaran baba A.'nın anlatımlarına göre; örgüt üyeleri gençlerle iletişim kurarak "8-10 bin TL maaş alacağınız iş var" vaadiyle örgüte eleman temin ediyor.

Manisa'da, DAİŞ üyelerinin toplantılar, sohbetler ve etkinlikler dışında farklı bir örgütlenme tarzı daha ortaya çıktı. "Suriyeli öğrenci" kılığında özellikle dar gelirli ve yoksul ailelerin yaşadığı mahallelere yerleşen kişilerin, mahallede özellikle dindar gençlerle iletişim kurduğu ve "Yurt dışında çalışacağız 8-10 bin TL maaş verecekler" vaadiyle örgüte eleman temin ettiği belirtildi.

Selefi örgütlerin faaliyetleri ile ilgili ihbarların yoğunlaştığı Horozköy ilçesinde Aralık ayında 20 yaşındaki oğlu söz konusu yöntem ve vaatlerle DAİŞ'e götürülen baba A., durumu fark ettiği an, DAİŞ'in elinden kurtularak geri dönen oğlunun yaşadıklarını anlattı.

Babanın anlatımlarından yalnızca Manisa'da değil, İstanbul, İzmir ve Aydın'da da benzer yöntemlerle örgüte eleman temin edildiği anlaşılıyor.

'SURİYELİ ÖĞRENCİ' KILIĞINDA ÇEÇEN MİLİTAN!

Mahalleye yerleşerek kendini Suriyeli öğrenci olarak tanıtan; ancak sonradan Çeçen olduğunu öğrendikleri bir şahsın oğlunu kandırdığını anlatan baba A., "Oğluma 'seni Çeçenistan'da hoca yapacağız. Sen burada hoca olursan alacağın 1,5-2 bin lira. Orada yeni camiler yapılmış, sen orada 7 bin 500 lira maaş alacaksın' diyor. Oğlum da kabul ediyor. Benim oğlum ile birlikte İzmir Doğanlar Mahallesi'nden bir çocuk ve Aydın Nazilli ilçesinden bir çocukla beraber Konya'ya doğru yola çıkıyorlar" dedi.

Bu kişinin evlerine misafir olduğunu da söyleyen A., "Sonradan öğrendik kod adı kullanıyormuş ismi falan hiçbir şeyi belli değil. Çeçen olan burada bayağı kalmış. Türkçe çok iyi biliyor. O şimdi ortalarda yok. Bizim evimize de geldi. Çay içti yemek yedi. Öğrenci olduğunu söylüyordu. Suriyeli olarak kendini tanıtıyordu. Savaştan kaçtığını söylüyordu" diye konuştu.

POLİS 'İZLİYORUZ' DEMİŞ

Oğlunun ortadan kaybolduğunu fark ettiği gün soluğu otogarda aldığını anlatan baba A., otogarda tanıdıklar vasıtası ile Konya'ya gittiklerini öğrendiğini söyledi. Oğlunu almak için kendisinin de peşlerinden Konya'ya gittiğini anlatan A., "Ben oğlumu arıyorum. Otogarda Konya’ya gittiklerini öğrendim. Konya'ya gittim. Orada karakola sordum. 'Bu çocuk geldi ifadesini aldık gitti. Bu çocuk serbesttir. Yaşı tutuyor, reşit, biz karışamayız' dediler. Valiliğe gittim. Hemen vali yardımcısı Asayiş Şube'yi aradı. Asayiştekiler 'Efendim biz bunları yakaladık. Geldiler ifadelerini verdiler. Yaşları reşit olduğu için serbest bırakıldılar. Ama biz bunları izliyoruz. Merak etmeyin' dediler. Vali yardımcısı somut delil olmadığı için 'Bizim yapacağımız bir şey yasal olarak yok' dedi" diye konuştu.

DERGAH'A GİTMİŞLER, MEVLANA OTEL'DE KALMIŞLAR

Daha sonra kentte Adıyamanlıların bulunduğu bir dergaha gittiğini anlatan baba A., "Konya'da bir Adıyaman dergahı var. Oraya gittim. Dergahın tabelası falan yoktu adı yazmıyordu. Oradaki adam hangi tarihte geldiğini sordu. Sistemden girdi baktı. Benim oğlum ve iki genç oradalar. Bana 'Bunlar hafızmış. Bunlar buraya geldiler bizim misafirimiz oldular. Kur'an okudular namaz kıldılar. Biz onları Mevlana Otel'e yolcu ettik' dedi. Otele gittim otelin sorumlusu bana 'Bunlar reşit okumuş insanlar git evine otur. Onlar senden benden daha iyi biliyorlar' dedi. Garaj polisine gittik. Ne halk ne polis kimse bize yardımcı olmadı" diye kaydetti.

'BİR HAFTA SONRA ÇOK İYİ PARA GÖNDERECEĞİM'

Oğlunun Konya'da yalnızca bir gece kaldığını öğrendikten sonra umutsuzlukla Konya'dan ayrıldığını anlatan A., Manisa'ya geri döndüğü sırada ise oğlunun evi arayarak Urfa'da olduğunu söylediğini belirtti. Oğlunun telefonda "Babama söyle beni hiç merak etmesin inşallah ben bir hafta sonra çok iyi para göndereceğim" dediğini aktaran A., "Harran'a gittim. Jandarma Karakolu'na gittim. Jandarmaya oradaki dini yerleri ziyarete geldiklerini gezi amaçlı geldiklerini söylemişler" dedi.

SON GECE DAİŞ'İN ELİNE DÜŞTÜKLERİNİ ANLIYORLAR

Urfa'da da oğlunu 3 gün aradığını ve daha sonra geri döndüğünü söyleyen baba A., bir kaç gün sonra oğlunun eve geri döndüğünü ve oynanan oyunu o zaman öğrendiklerini söyledi. Baba A. "Harran'a gidene kadar, 11 kişi oluyorlar. 7 kişi de İstanbul'dan gelmiş. Kimini iş vaadiyle getirmişler. İnşaatlarda çalıştırıp aylık 8-10 bin lira para vereceğiz diye kandırmışlar" dedi.

Kendi çocuğu gibi kandırdıkları kişileri Harran'da bir misafirhanede tuttuklarını söyleyen A, "Misafirhaneye götürüyorlar. Orada uzun boylu ve sakallı iki kişi geliyor. Kimliklerini istiyorlar. 'Sizin görev yerleriniz belli oldu ailenize 80 bin TL para yatıracağız' diyorlar. Aile tespiti yapacağız diyorlar. Oğlum Arapça falan anlıyordu. Son gece oğlum durumu fark ediyor. Arapça yazılarda askeri birliklere gönderileceklerini görüyor. Cami ile hocalıkla, işle çalışmayla alakası olmadığını anlıyorlar meselenin. Onları götüren çeçen ile tartışıyorlar. Ona insanlara, ülkeye düşman olduğunu söylüyor. Daha sonra kaçmaya karar veriyor. Arkadaşları ile çıkıyorlar. Çıkarken oradaki nöbetçi bir çocuğa saldırıyor ensesinden bıçakla yaralıyor. Sabah saatlerinde jandarmaya teslim oluyorlar. İfadelerini almışlar. Yerlerini de söylemişler. Jandarma operasyon yapmış sanırım. Burada da ifadesini verdi" dedi.

'YAŞAMA TUTUNMAYA ÇALIŞIYOR'

Söz konusu Çeçeni bir daha görmediklerini, jandarmanın ve polisin söz konusu şahsın üzerinde durduğunu söyleyen baba A., yakalanıp yakalanmadığını bilmediklerini söyledi. Oğlunun yaşadıklarının ardından yaşama tutunmaya çalıştığını ve hayatına devam ettiğini söyleyen A, tüm aileleri DAİŞ konusunda uyararak, DAİŞ'in yöntemlerine karşı dikkatli olmaları çağrısında bulundu.