ESKİŞEHİR - Eskişehir'in öteki mahallelerinden Gültepe'de halk referandumda "Hayır"dan yana tercihini yapmış durumda. Gültepeli Rıza Erseçen, "Ben tek adama güvenmem" dedi.
Eskişehir'in Gültepe mahallesi, ötekilerin yaşadığı bir bölge. Nüfusun çoğunluğunu Alevi ve Kürtler oluşturuyor. Kent hayatının aksine Gültepe’de neredeyse herkes birbirini tanıyor, yardımına koşuyor, dertlerini paylaşıyor. Oldukça da politik bir mahalle. Bu günlerde Gültepe de kentsel dönüşüm tehdidi altında.
Yoksul bir mahalle olan işsizliğin temel sorunlar arasında geldiği Gültepe'de bu günlerde en fazla tartışılan konu referandum. Tartışmaların yoğunlaştığı yerlerden biri mahallenin kahveleri.
'BASINA KONUŞURSAM TUTUKLANIRIM'
Ali Çetinkaya Caddesi üzerinde Özdemirler Kıraathanesi’ne giriyoruz. Kapının hemen ardında duran bir masada 4 arkadaş referandum tartışması yürütüyor. Masa, hükümetin politikalarına öfkeli. Kimileri "basına konuşsak, yarın tutuklanırız" diyor.
'BİR DÜŞÜNÜN ÜLKENİN TAMAMINI ELE GEÇİRDİKLERİNİ'
50 yaşındaki Ali Tutaş adlı yurttaş, “Çocuklarımın istikbali için 'Hayır' demem gerekiyor”diyor. Alevi olduğunu, bu felsefe ile yaşadığını belirten Tutaş, "Bir iş başvurusu yaptığımız zaman Alevi olduğumuzu öğrendikleri anda iş vermiyorlar. Ben bu şartlarda zor iş bulabiliyordum. Bunlar tamamen ülkeyi ele geçirdiklerinde benim çocuklarım katiyen iş bulamaz. 'Hayır' istedikleri gibi cirit atamayacaklar. Ülke nefes alacak. Tersi olursa bütün dünya bize düşman olur. Şu an kaç ülkeyle düşman kesildiğimizi görüyorsunuz. Bir de ülkenin tamamıyla bunların eline geçtiğini düşünün" diye konuştu.
'İYİ KÖTÜ BİR MECLİS VAR'
Tutaş, 'Evet' çıkması halinde ülkedeki tüm muhaliflerin şimdikinden daha fazla baskı altında olacağından kaygılı. "Bunların istediği tek başına yasa çıkartmak” diyen Tutaş, Eskişehir’in genelinde de "Hayır" tercihinin görüldüğünü ekledi.
'BEN TEK ADAMA GÜVENMEM'
Rıza Erseçen adlı yurttaş ise, “Herşey Erdoğan’ın menfaati için olduğu görülüyor” düşüncesinde. 57 yaşındaki Erseçen, "Hayır" tercihini şöyle ifade etti: "'Hayır' çıkarsa AKP birden bitmeyecek; ama bir sonraki seçime eriyerek gidecek. Ben tek adama güvenmem. Tek adamı elde etmek de daha kolaydır. Ama bir parlamento öyle kolay kolay sıkıntılı kararlar alma riskine girmez. Bir de bütün maddelerin ucunu açık bırakmışlar. Yani istedikleri her şeyi yapabilecekler. Resmen krallık, diktatörlük var bu maddelerde."
'İŞÇİ KESİMİNİN YARARINA BİR MADDE YOK'
Samsunlu inşaat işçisi Şahin Maden, anayasa değişikliğini kısmen okuduğunu halkın menfaatine hiçbir madde göremediğini belirtti. Maden, “Faşizm konusunda Erdoğan Hitler’le yarışıyor. ben padişahlık sisteminin hâkim olduğu döneme dönmek istemiyorum. İşçi kesiminin yararına bir madde göremiyorum bu anayasa değişikliğinde. Milletvekilleri binlerce lira para alıyor ama benim bin 600 lirayla geçinmemi bekliyorlar. Geçinemiyorum. ‘Hayır’ oyu kullanacağım" diye konuştu.
'ŞU GAZETEYİ ÇALSAM YARGILANIRIM AMA ADAMLAR ÇALIYOR YARGILANMIYOR'
Gültepe'nin Halk Kahvesi’nde de tartışmalar benzer. Bir masa etrafında sohbet eden 6 arkadaş da "Hayır"dan yana tercih kullanacağını ifade ediyor. "Hayır’da hayır var elbet" diyen inşaat emekçisi İmam Çakır'ın "Hayır" tercihi için gerekçeleri şöyle: "Son 10 yıl içerisinde birçok şey değişti. Daha önceleri geçimimi rahatlıkla sağlıyordum ama son 10 yıldır ben artık geçimimi sağlayamıyorum. Adam kendisinin yargılanmasının tamamen önünü kapatmaya çalışıyor. Şu an elimde gördüğün şu gazeteyi çalsam ben yargılanırım fakat adamlar gemi gemi para çalıyor ama yargılanamıyorlar. Bir kere değil yüz bin kere 'Hayır' diyorum.”
'DEMİRTAŞ'IN TUTUKLANMASI FAŞİZMİN TA KENDİSİ'
HDP'li siyasetçilerin tutuklanmasına da tepkili olan Çakır, “Ben CHP seçmeniyim, HDP’li değilim. Ama yazık değil mi bu vekillerin tutuklanmasına! Ben Salahattin Demirtaş’ın tutuklu olmasına gerçekten çok üzülüyorum. O hakikaten çok dürüst bir adam. Şu an onun içeride olması ‘seni başkan yaptırmayacağız’ dediği içindir. Bu faşizmin ta kendisidir. Bu anayasa eğer gerçekten ülkenin yararına olsaydı en çok destekleyenler şu anki 'Hayır'cılar olurdu" diye konuştu.
Nametullah Başar - dihaber