İZMİR - Kadifekale’de 7 kişi, 15’er dakika arayla yapılan iki ihbar üzerine “otobüs ve okula molotofkokteyli attıkları” iddiasıyla tutuklandı. Bir ihbarcı, “molotof atıldığından”, ikincisi ise “eylem için toplanma çağrısı yapıldığından” söz ediyor.
İzmir Kadifekale’de 6 Kasım günü Emniyet Müdürlüğü TEM Şubesi’nin birçok adrese eşzamanlı düzenlediği operasyonda 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların, HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın tutuklanmasını protesto etmek için otobüs yaktıkları ve bir okula molotofkokteyli attıkları iddia edildi. 9 kişiden Cemal Bulut, İlhan Yüksek, İsmail Akan, Mazlum Alp, Yakup Akgüç, Agit Özer ve Murat Uluğ, dosyalarındaki delilleri bir bir boşa çıkarmalarına rağmen "örgüt üyesi" oldukları iddiasıyla tutuklandı.
TUTUKLANMAYA SEBEP YAPILAN İKİ İHBAR
7 kişinin tutuklanmasındaki en önemli delil olay günü yapılan iki adet ihbar olarak dosyaya yansıdı. Saat 12.53'de yapılan ilk ihbarda, eylem yapıldığı ve "7-9" kişi tarafından molotofkokteyli atıldığından sözedilirken, 15 dakika sonra yapılan ikinci ihbarda ise, aynı eylem için toplanma çağrısında bulunulduğu belirtildi. Yine ikinci ihbarda, operasyonla gözaltına alınan 9 kişinin kimlik bilgilerinin net olarak verilmesi dikkat çekiyor.
Öte yandan molotofkokteyli atıldığı iddia edilen otobüsün ön camında kırık bulunurken, herhangi bir yanık izine rastlanmadığı da belirtildi.
'KÜRT EDEBİYATI ANTOLOJİSİ' DELİL OLDU
Tutuklanan üniversite öğrencisi Cemal Bulut, suçlamalara konu olan olayın yaşandığı akşam 19.30 sularında Bornova'daki işyerinden ayrıldığını kanıtlamasına rağmen suçlamalardan kurtulamadı. Israrla herhangi bir eylem ve etkinliğe katılmasının mümkün olmadığını mahkemede yineleyen Bulut'un evinden çıkan Kürt yazar Mehmed Uzun'a ait “Kürt Edebiyatı Antolojisi” isimli kitap "örgüt üyeliği" suçuna delil olarak gösterildi.
OLAY SAATİNDE KAHVEHANEDE
Tutuklanan İlhan Yüksek isimli genç, eylemin yapıldığı iddia edildiği zaman dilimi içerisinde mahalledeki kahvehanede arkadaşıyla beraber geç saatlere kadar oyun oynadığı ortaya çıktı. İfadesinde "Olay saatinde her zaman gittiğim kahvehanede Metin Boğa isimli arkadaşımla saat 22.00'a kadar Langırt oynadım. İhbarda her ne kadar ismim geçse de suçlamayı kabul etmiyorum" diyen Yüksek, adli kontrol tedbirleri yetersiz görülerek tutuklandı.
'KÜRDİSTAN' YAZILI MUSKA SUÇ UNSURU
Gözaltına alınmadan üç gün önce evlenen İsmail Akan'ın hakkında olaya ilişkin herhangi bir delil ve görüntü dahi olmamasına rağmen molotofkokteyli attığı iddia edildi. Olay günü saat 20.00'de işten çıkan Akan'ın, gözaltına alındığında üzerinde "Kürdistan" yazan ve içerisinde Kuran-ı Kerim ayetleri bulunan muska da dosyada delil oldu. Akan, söz konusu deliller göz önünde bulundurularak tutuklandı.
KAMARE DÜĞÜNDE, FEZLEKE EYLEMDE DİYOR
Öte yandan operasyon kapsamında gözaltına alınan görme engelli Mahsum Akboğa'nın olayın yaşandığı saatlerde düğün salonunda olduğu ortaya çıktı. Akboğa'nın 20.37 ile 22.30 saatleri arası düğünde olduğuna ve halay çektiğine dair görüntüler avukatlar tarafından dosyaya ibraz edilmesine rağmen hazırlanan polis fezlekesinde Akboğa söz konusu eylemlerle suçlandı.
YÜZDE 70 ENGELLİ RAPORU VAR
Tutuklanan yüzde 70 engelli raporu bulunan Mazlum Alp, yaşamsal birçok faaliyetten yoksun olmasına, ifadesinde olay günü orada olmadığını belirtmesine ve avukatlarının ihbarların tek başına delil olamayacağını defalarca savunmasına rağmen tutuklandı.
ATIK KİTAPLAR DOSYAYA KONULDU
Tutuklanan Murat Uluğ'un ise, hurda olarak topladığı kağıt atıkların ve kitapların dosyaya delil olarak yansıdığı görüldü. Uluğ ifadesinde, "Ben kağıt toplama işi yaparım kağıtların çoğunu çöplerden toplarım. Hurda işi yaptığım için tonlarca kitap da gelir. Biz bunları satmaya götürürüz. Bu kitapların yasak olup olmadığını bilmiyorum. Götürüp bu kitapları pazarda hurda olarak satarım. Evde de bu kitaplardan daha çok vardır. Şüphelilerden kimseyi tanımıyorum. Molotof atmadım. Hayatım boyunca böyle bir şeyi düşünmem" dese de suçlamalardan kurtulamadı. Uluğ'un evinde bulunan atık kitaplar tutuklamaya “delil” yapıldı.
Cihan Başakçıoğlu - dihaber