Ankara katliamından yaralı kurtulan Demir : ‘Evet’ çıkarsa yaşadıklarımızın iki misli yaşanır

DERSİM - Ankara katliamından yaralı olarak kurtulan Hıdır Demir, referandumda “Evet” çıkacağına inanmadığını belirterek, “Şayet çıkarsa bugün yaşadıklarımızın iki mislini yaşayacağız ve hiç kimseden hesap sorulamayacaktır” dedi.

Referanduma sayılı günler kalırken Dersim’de “Hayır”a destek büyüyor. 109 sivilin katledildiği Ankara Tren Garı Katliamı’ndan yaralı olarak kurtulan, ardından Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işine son verilen Hıdır Demir, referandumda neden “Hayır” dediklerini anlattı.

‘EVET’İN GEÇMEMESİ İÇİN ÇALIŞACAĞIZ’

“Referandum bu ülkede işçilerin emekçilerin ihtiyacını mı yoksa yeni devlet, yeniden yapılandırma yapan kişilerin, partilerin ihtiyacı mı, olaya oradan bakmak lazım?” diyen Demir, referandumun tek kişi etrafında ve ülkenin bütün kaynaklarını tek elde toplanması üzerine gerçekleştirilen bir çalışma olduğunu söyledi. Referandum seçimlerini antidemokratik olarak değerlendiren Demir, bu nedenle referandumdan “Hayır” sonucunun çıkması için çalışma yürüttüklerini kaydetti.

‘BUGÜN YAPILANLAR 10 EKİM BOMBASI KADAR ETKİLİ’

10 Ekim’i hatırlatan Demir, “O patlamada yaralananlar yaralanmayanlar, amaç bu ülkede barışı hâkim kılmak ve sağlamaktı. Barış mücadelesi için orada bulunuyorlardı. Bugün yapılanlar 10 Ekim’de patlayan bombalar kadar etkili ve insanları evinden yurdundan işinden eden yöntemlerdir. 10 Ekim’den sonra şehirler insanlarla beraber yok edildi. Bu koşulda aynı zamanda referanduma gidiliyor” dedi.

‘10 EKİM KATLİAMI GELECEĞİN GÖSTERGESİDİR’

10 Ekim’in geleceğin göstergesi olduğunu dile getiren Demir, “10 Ekim katliamından önce de katliamlar vardı. 90’ların ortasında 17 bin faili meçhul cinayetten bahsediliyor. Bunların bugüne kadar hiçbiri aydınlığa kavuşturulmuş değildir. Bunun içindir ki İstanbul’da Galatasaray önünde Cumartesi Anneleri bu taleplerini yenilemektedirler. Buradan da bakıldığında 10 Ekim katliamını bizzat yapanları takip edildiği halde, Antep’te, Suriye bağlantıları ortaya çıkmasına rağmen hala tek bir insan bu konuda gerçek anlamda ne cezalandırılmış, ne de suçlu muamelesi görmüş değildir. Bu konuda ifşa olanların da kendilerini patlattıkları iddiasıyla karşı karşıya kaldık. Bunu planlayanlar bu piyonları tek tek ortadan kaldırmaktadırlar ki bu olaylar da meçhul olarak kalsın. Biz bugün Türkiye’nin yabancısı değiliz. Yakın tarihimiz de bu tür şeylerle doludur” dedi.

‘KATLİAMLARIN İKİ MİSLİ ARTMAMASI İÇİN ‘HAYIR’ DİYELİM’

Referandumda “Evet” çıkması durumunda Ankara katliamının hesabının sorulamayacağını düşünen Demir, “Hiç kimseden hesap sorulamayacağını, bugün daha referandum gelmeden KHK’lerle Varlık Fonları adı altında devletin bütün kaynaklarını tek adamın bütçesine, tek adamın denetleyebileceği, tek adamın istediği şekilde kullanabileceği bir düzenlemeye getirebilmektedirler. Bunun bir de resmi olarak bu sisteme geçildiğini düşünelim. Bu açıdan bütün halkımıza emekçilere, ezilenlere çağrımız şudur; ortak vatanda, eşit koşullar altında bu referandumda Hayır diyelim. Hayır, Hayır’lı olsun diyelim” çağrından bulundu.