ANKARA - Siyasetin merkezi Ankara’da referandum tartışmaları turistik mekanlara kadar yansıyor. Ankara Kalesi’nde AK Partili bir tezgahtar ile şimdiye kadar AK Partiye oy vermiş müşterisi arasında alevlenen tartışma hükümet seçmenlerinin ruh halini yansıtır nitelikte.
Referandum tartışmaları başkentin turistik merkezi olan Ankara Kalesi’nde de birinci gündem maddesi. Bir yanıyla yıkılan gece kondular diğer yanı ile lüks inşaatların boy verdiği kale dibinde, siyaset, ekonomi, geçim sıkıntısı, diplomasi tartışmaları da kendisini hissettiriyor.
Anadolu Medeniyetler Müzesi, Surlar ve sunduğu manzara ile yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanı olan kalede, seyyar tezgahlar açanlarda bir yandan geçim derdinde bir yandan da ülke gündemine kayıtsız kalmıyor. Referanduma ilişkin “Bizim siyasetle işimiz olmaz” diyeninden, “Benim düşüncem bende kalsın” diyenine kadar pek çok sesse rastlamak mümkün. Hepsinin ortak görüşü ise, “işler düştüğü, kazanç azaldı” yönünde.
KALENİN GÜNDEMİ
Kalenin en tepesindeki ana burca tezgah açan Özlem isimli kadın ile tezgahta tespih beğenen 60-65 yaşlarında bir müşterisi arasında başlayan tartışmaya dahil oluyoruz. Fotoğraf çekip, söze girdiğimizde Özlem’in “Evet”çi yaşı ilerlemiş ak sakallı müşterisinin ise kararsız olduğunu öğreniyoruz. Her ikisinin de AK Partili olan seçmenler arasında laf lafı açtıkça, derin uçurumlar da kendisini hissettiriyor. Tezgahı olan Özlem, havaların ısınmasıyla “Eh işte fena değil, yavaş yavaş işlerimiz açılıyor” diyerek yarı memnuniyetini ifade ederken, müşterisi, işlerin kötü olduğuna dair itirazda bulunuyor. Karşılıklı tartışma, “inşallah iyi olacak, hayırlı olacak” sözleriyle uzuyor.
REFERANDUM TARTIŞMASI
“E peki referandum yaklaştı” dedikten sonra “ne düşünüyorsunuz” demeye fırsat vermeden söze giren tezgahtar Özlem, yarı memnuniyet gidişatını “tozpembe” bir tabloya çeviriyor. Hükümetten ve icraatlarından memnuniyetini ifade eden Özlem’e saçı ve sakalı ağarmış müşterisinden itiraz geliyor: “Bunlara 550 vekil yetmiyor mu 600 istiyorlar. Bunlar Uçak alıyor, filo oluşturuyorlar, adına gemicik diyorlar.”
Özlem’in savunması hazır; “vatan elden gidiyor, ülkemiz saldırı altında, kimse hainlik yapmasın, gazeteciler tutuklu diyorlar, basın özgür değilmiş! Onlarda kullandıkları dile ve sözlerine dikkat edecekler” sözleri düşük tonlu giden tartışmanın bitirmesine sebep oldu.
‘BENİM ADIM ALİ ÇAĞLAR: AK PARTİYE OY VERDİM’
Tezgahtan uzaklaşmaya başladığımızda peşimizden yetişen yaşı ilerlemiş müşteri kendisini tanıtmaya başlayarak, sakındı görüşlerini dile getirmeye başladı. Ankaralı, emekli ve adının Ali Çağlar olduğunu belirtikten sonra, şimdiye kadar AK Partiye oy verdiğini vurguluyor. Şimdilerde ise bir hayal kırıklığını yaşadığını dile getirerek şunları ifade etti:
“Bunlar mı başka bir yerde yaşıyor biz mi? Her şey iyiye gidiyor diyorlar, ben bir iyilik görmüyorum. Bunlar geldi, şiddeti bitireceğiz dedi, ancak şiddet Ankara’nın göbeğine kadar yayıldı. Peş peşe bombalar patlıyor, adım atamıyoruz. Bakın ekonomi çöküyor, her gün işyerleri kapanıyor. Böyle giderse ülke uçuruma yuvarlanacak. Yazıktır günahtır, hiç bir şeyden korkmuyorlarsa Allahtan korksunlar.”
Kenan Kırkkaya- dihaber