Koçyiğit: Ölümler gerçekleşmeden bu sese kulak verin

İSTANBUL - Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde tutukluların taleplerinin kabul edilmesi çağrısı yaptı. Hükümete seslenen HDK Eş Sözcüsü Koçyiğit, “Size düşen cezaevine koyduğunuz insanların yaşam hakkını, güvenliğini korumaktır. Ölümler gerçekleşmeden bu sese kulak verin” dedi.

Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, “PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü, bölgede köylerde devam eden ablukanın kaldırılması ve cezaevlerinde yaşanan ağır hak ihlallerinin son bulması” talebi ile başlatılan açlık grevindeki tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Barış Anneleri ve çok sayıda kişi açıklamaya destek verdi. “Talepleri taleplerimizdir, Bîjî berxwedana zindana (Yaşasın cezaevi direnişi)” pankartı açılan açıklamada “Sürgünler durdurulsun”, “Ortak alan haktır yasaklanamaz”, “Onur kırıcı aramaya son” ve “Talepleri meşrudur kabul edilsin” dövizleri taşındı. Açıklama boyunca kitle “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Selam selam zindanlara bin selam”, “Direne direne kazanacağız”, “Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganları attı.

‘DİRENİŞLERİNE SES OLMAK BİZİM BORCUMUZDUR’

Cezaevi kapısında yapılan açıklamada ilk sözü HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit aldı. Siyasi tutsaklara gözünü kulağını tıkayan bir siyasi iktidar ile karşı karşıya olduklarını söyleyen Koçyiğit, “Demokratik talepleri görmezden gelen iktidara karşı bedenini açlık grevine yatıran tutsaklar için, onların haklı ve onurlu mücadelelerine ses olmak için buradayız” dedi. Koçyiğit, “İnsan onuruyla bağdaşmayan çıplak arama dayatması yapılıyor. Kelepçeli bir şekilde doktor dayatması, ayakta sayımın dayatılması uygulanıyor” diyerek cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini anlattı. Cezaevindeki tutukluların bu uygulamalar karşısında bedenini açlığa yatırdığını belirten Koçyiğit, “Buna karşı ses olmak, can olmak ve bu sesi duyurmak biz dışardakilerin boynunun borcudur” dedi.

‘BU SESE KULAK VERİN’

Devletin cezaevleri politikalarını 19 Aralık süreci, Diyarbakır Cezaevi’nden bildiklerini dile getiren Koçyiğit, “Biz zindan direnişlerini ise Mazlum Doğanlardan, İbrahim Kaypakkayalardan biliyoruz” diye kaydetti. Hükümete seslenen Koçyiğit, “Size düşen içeridekileri yaşatmaktır, cezaevine koyduğunuz insanların yaşam hakkını güvenliğini korumaktır. Ölümler gerçekleşmeden bu sese kulak verin” dedi. Başta PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulması gerektiğini yineleyen Koçyiğit, tutukluların taleplerinin bir an önce yerine getirilmesini istedi.

‘BİZLER DE SESİMİZİ YÜKSELTELİM’

HDP Milletvekili ve Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu da, “Kimseyi çıplak aramaya tabi tutamazsınız, siz kimsenin avukatıyla özgürce görüşmesini engelleyemezsiniz, siz hamile kadınları, çocuklu kadınları, ölmek üzere olan insanları cezaevimde tutamazsınız” dedi. HDP Eş Genel başkanları ve HDP’li vekillerin cezaevinde olduğunu hatırlatan Kerestecioğlu, “Bu uygulamaların esas nedeni 16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referandumdur. Onlar nasıl seslerini, bedenleriyle yükseltiyorlarsa, bizler de seslerimizi yükselteceğiz” dedi.

AÇLIK GREVİNE SAHİP ÇIKMA ÇAĞRISI YAPTI

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi Eş Sözcüsü Arif Yılmaz ise basın metnini okuyarak, Öcalan üzerindeki tecrit ile bölge illerindeki abluka, yıkım ve soykırım politikalarının derinleştirmek istenildiğine vurgu yaptı. Cezaevlerinde yaşatılan hak ihlalleri üzerinden Türkiye toplumuna bir korku yayılmak istendiğini belirten Yılmaz, cezaevlerinde hak ihlallerinin her gün arttığını söyledi. Şakran, Sincan, Edirne, Tekirdağ cezaevlerinde açlık grevlerinin 40 gününü aştığını söyleyen Yılmaz, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Milletvekili Abdullah Zeydan, Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in de açlık grevine başladığını söyledi.

Yılmaz, tutukluların açlık grevlerine sahip çıkma çağrısı yaparak sözlerine son verdi. Açıklamanın ardından beş dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.