İSTANBUL- HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, seçim sonuçlarını belirleyecek olan kararsızların ülkenin geleceğini düşünmesi gerektiğini belirterek, sandıklara sahip çıkma çağrısı yaptı. Koçyiğit,"Tam bir seferberlik halinde çalışmamız gerek. 13 gün daha yorulalım, sonrası zafer, sonrası Hayır" dedi.
Etkin Haber Ajansı (ETHA), HayırTV, 1HaberVar Platformu, dihaber ve Özgürlükçü Demokrasi gazetesi, referandum sürecine ilişkin sosyal medyada ortak yayına başladı. Moderatörlüğünü ETHA editörü Derya Okatan'ın yaptığı yayının ilk canlı yayın konuğu Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit oldu.
Referanduma ilişkin soruları yanıtlayan Koçyiğit, çalışmaları hakkında bilgi verdi. AK Parti'nin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Evet" propagandası için tüm devlet olanaklarını harekete geçirdiği ve eşitsiz koşullarda umutlu bir mücadele verdiklerini dile getiren Koçyiğit, "Bizimle beraber 'Hayır' diyen pek çok kesim var. Herkes kendi 'Hayır'ını büyütmek için ciddi bir çaba içinde. HDK olarak niçin 'Hayır' dediğimiz anlatıyoruz. Afişlermiz, bildirilerimiz Türkiye'nin tüm illerinde halka dağıtılıyor" dedi.
'REFERANDUMUN ASIL BELİRLEYİCİSİ KADINLAR'
HDP milletvekilleri ve HDK bileşenlerinin temsilcileriyle ortak mitinglerin de başlatıldığını hatırlatan Koçyiğit, halkın olduğu her yere gittiklerini ve "Hayır"ı örgütlediklerini dile getirdi. 16 Nisan referandumunda asıl belirleyicisi olan kesimin kadınlar olacağını ifade eden Koçyiğit, "HDP/HDK kadın meclisleri olarak, Hayır Diyen Kadınlar'ın bileşeniyiz. Etkinliklerine aktif olarak katılıyoruz. Antalya, Mersin, Aydın, İstanbul gibi kentlerde birlikte sokağa çıktık. Kadınlara ulaşarak niçin 'Hayır' demeleri gerektiğini anlatıyoruz" diye belirtti.
Dün İstanbul'da büyük bir halk şöleni gerçekleştirdiklerini belirten Koçyiğit, "Çok coşkulu bir etkinlikti. Salondan taştığımız bir şölen oldu. Bundan sonrada etkinliklerimizi bu şekilde devam ettireceğiz" şeklinde konuştu. Türkiye'nin batısında çalışmaların HDP ile organize edildiğini anımsatan Koçyiğit, bölgede is HDP, DTK, DBP ve TJA bileşenleriyle çalışmaların bölge turları biçiminde devam ettiğini kaydetti. Koçyiğit şunları aktardı: "Türkiye'de çeşitli yerlerde mitinglerimiz olacak. 8-9 Nisan'da Mersin'de, Adana'da, İzmir'de, İstanbul'da, Van'da mitinglerimiz olacak. Organizasyonunda HDP ve HDK ortak olarak çalışma yürütüyoruz."
Olağanüstü Hâl (OHAL) döneminde yoğun bir tasfiye süreci başlatıldığını dile getiren Koçyiğit, "Başkanlık sistemi istikrar değil, istikrarsızlık demektir. Bir kesimin, tek bir fikrin hakim olduğu yerde diğer düşünceler baskı altında kalacaktır. Bu istikrarsızlığı daha da artıracaktır" ifadelerini kullandı.
'KARARSIZLAR ÜLKENİN GELECEĞİNİ DÜŞÜNMELİ'
16 Nisan referandumuna ilişkin anketlerde kararsız kesimlere yönelik sonuçları değerlendiren Koçyiğit, "Verecekleri kararın çok belirleyici olduğunu söylemek gerek. Türkiye'de genel eğilim çok partizancıdır. Bir kişiye, lidere aşırı bağlılık, ikincisi ideolojik bağlılık var. Partisinin her söylediğini doğru kabul eden bir bağlılık bu. Bu seçim partileri aşacağımız, Türkiye halklarının ortak menfaate doğru evrilteceğimiz bir seçim" yorumunda bulundu.
'ORTAK BİR AKLA İHTİYACIMIZ VAR'
Tek kişiye bağlı yönetim sisteminin bugün Türkiye'nin çıkarına olmadığını vurgulayan Koçyiğit, "Yoksulluk, işsizlik, barış gibi sorunlar var. Bu sorunları çözmek için ortak bir akla ihtiyacımız var" dedi.
Geçmişte birçok parti olduğunu hatırlatan Koçyiğit, şöyle devam etti: "Onların hatalarının bedelini hepimiz ödüyoruz. Otoriter bir Anayasa'nın bedelini çocuklarımız ve torunlarımız ödeyecektir. Ülkenin geleceği için ne yapılması gerekiyor bunu sormak gerek. Başkanlık sorunlarımızı çözer mi diye sormak gerek. Çözseydi, 15 yıldır neden çözmedi hükümet. Demekki mesele bu değil. Kararsızların, kararlarını bu çerçevede vermeleri yararlı olacak."
'YÜZDE 60'A KARŞI ÇIKMALARI MÜMKÜN DEĞİL'
"Hayır çıkarsa Cumhurbaşkanı bu sonucu tanır mı?" sorusuna yanıt veren Koçyiğit, "Bu referandum AKP için Tayyip Erdoğan için hayat-memat meselesi. 'Evet' çıkaramadıkları sürece baş aşağı gidilecek sürecin başlangıcı olur. Darbe sürecinden sonra şimdi ülkeyi tam da ikiye bölecekleri bir referandum süreciyle karşı karşıya bıraktılar. Çünkü kendilerini koruma zırhına ihtiyaçları vardı. 'Hayır' çıktığı noktada tanımama diye bir şey olamaz. Sonrasında başkanlık meselesini rafa kaldırdık argümanıyla gelebilirler" ifadelerini kullandı.
'Hayır' cephesinin Türkiye'nin yüzde 50'sinden fazlasına tekabül ettiğini dile getiren Koçyiğit, "7 Haziran'ı tanımadılar. Çünkü devletin bütün güçleri, MHP'si, Ergenekonu vardı. O dönemin içinde olan başka partiler de vardı. 7 Haziran'da halkların vekillerinin Meclis'e girmesiyle başlayan yeni süreci tanımadılar. Ama yüzde 60'a karşı böyle bir süreç işletmeleri asla mümkün olamaz" dedi.
'CİDDİ BİR HAYIR DALGASI VAR'
"Hayır" çıkacağından emin olduklarını dile getiren Koçyiğit, şöyle devam etti: "Hayır çıkacak. Sahadaki bütün veriler, anketler bize çok açık şey gösteriyor. Bir sessiz 'hayır'cılar var, bir de bunu açık açık ifade edenler var. Bunları birleştirdiğimizde çok ciddi bir 'Hayır' dalgası var. AKP'nin politikalarına yüzde 60'ın 'Hayır' demesi anlamına geliyor. Ondan sonraki süreç yeni bir demokratik Anayasa'nın yapılması süreci. Sandıktan 'Hayır' çıkarmak çok önemli, ikincisi 'Hayır'ların takipçisi olmak, 'Hayır'a yönelik baskılara karşı oylarımıza sahip çıkmak, bir direniş hattı yapmak, her alanda takipçisi olmak çok önemli."
Meşruluğu düşmüş bir hükümetin iş başında olduğunu dile getiren Koçyiğit, "En hızlı şekilde hükümetin yenilenmesi gerek. Bu antidemokratik uygulamalara kırmızı kart gösterilmesi anlamına gelir. Eş genel başkanların, milletvekillerinin, belediye eş başkanlarının tutukluluğunun sona ermesi gerekir. Biz bunları çok yüksek sesle dile getirmeye devam edeceğiz" dedi.
'17 NİSAN'A MERHABA DENİLECEK'
16 Nisan'ın 7 Haziran gibi ertesi güne "Zaferle merhaba" denilecek bir gün olacağını dile getiren Koçyiğit, "Sokaklar daha hareketli olacak. Kadınlar, işçiler, gençler, daha fazla sesini yükseltecek, demokrasi mücadelesini sürdürecek ve AKP'ye geçit vermeyecektir" diye belirtti.
'SANDIĞIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'
7 Haziran seçimlerinde sandık güvenliği konusunda önemli deneyim edindiklerini belirten Koçyiğit, şöyle devam etti: "Hassasiyetimiz var. Çağrılarımızı yineliyoruz. Biz yalnız değiliz. Farklı siyasi partiler var, sivil toplum örgütleri var. Herkes 'Hayır'ına sahip çıkacaktır. HDP'nin sandık başkanlıklarına birçok yerde el konuldu. Sandık kurulu üyeliklerimiz var, müşahit bulundurma hakkımız var. O kurullar aracılığıyla o sürecin takipçisi olacağız."
Seçmenlerin oyların sayılması sırasında bulunma hakkı olduğunu hatırlatan Koçyiğit, "Herkes bir bütün gibi hareket ederse, güvenliği alırsa tek bir 'Hayır'ımızı kaybetmeyiz" dedi.
'NEWROZ MEYDANLARI HAYIR'I AÇIKÇA GÖSTERDİ'
Kürt halkının seçim sonuçlarında önemli bir belirleyici olacağını vurgulayan Koçyiğit, "Kürtler ne yapacak tartışmaları Newroz ile son buldu. Newroz meydanları oyların ne olduğunu açıkça gösterdi. Kürtlerin 'Hayır' dışında hiçbir seçeneği olduğunu düşünemeyiz. Bu seçimin temel belirleyeni Kürtlerdir, kadınlardır, işçi sınıfıdır. AKP'nin tasfiye etmeye çalıştığı kesimlerdir" diye belirtti.
Kürdistan'da süren savaşa ilişkin BM raporlarını hatırlatan Koçyiğit, "Yıkılmış kentler görüyoruz. Bu kadar ağır bir savaş yaşayan, aylarca evine giremeyen, yaşam hakları dahil pek çok hakları gasp edilen, dili, inancı reddedilen, siyasi iradesi tutsak edilen, yerel iradesine kayyum atanan bir halkın ne demesini bekliyorlar?" diye sordu.
'DAHA ÇOK ÇALIŞALIM, SONRASI ZAFER'
Programın sonunda artık referanduma sayılı günler kaldığını anımsatan Koçyiğit, şunları aktardı: "Çok az süre kaldı. Bütün arkadaşlarımızın bu süreyi düşünerek daha fazla çalışmalarını istiyoruz. Tam bir seferberlik halinde çalışmamız gerek. 13 gün daha yorulalım, sonrası zafer, sonrası 'Hayır' diyorum."