ANKARA - Siyasetin deneyimli isimlerinden eski milletvekili Kamil Ateşoğulları, referandum sonucunu katılım oranının belirleyeceğini söyledi. Erdoğan’ın mitinglerine dikkat çeken Ateşoğulları, “Kalabalık çok ama 'Evet' diyecek yok. Zaten anketleri yayınlatmıyorlar” dedi.
Siyasetin deneyimli isimlerinden 18. dönem Ankara Milletvekili ve hukukçu Kamil Ateşoğulları, referandum sonuncu katılım oranın belirleyeceğini söyledi. Anayasaların çoğulcu, katılımcı, demokratik içerikli ve toplum tarafından tartışılacak zemin yaratılarak hazırlanır diyen Ateşoğulları, “Ama bizde tam tersi. AK Parti ve MHP vekilleri oturdu maddeleri yazdılar. Sonunda böyle bir metin çıktı. Bunu onaylatıyorlar" diye hatırlattı.
'CUMHURUN KENDİSİ YOK'
Ateşoğulları, anayasa değişiklik sürecinde halkın olmadığını söyledi ve "Cumhur adına bir şey yapıyorsan cumhurun görüşünü almalısın. Mondros sürecinden Meclis'in açılışına kadar Anadolu'da çeşitli kongre hükümetleri vardı. Halk kendi sorunları yerelde bu kongre hükümetleriyle çözüyordu. 1920'lerde bunu yapan halk imkan verildiğinde 21 yüzyılda neler yapmaz! Zaten bunu için sonuç odaklı yaptılar. Çünkü 7 Haziran'da gördüler. Halk seçimini yaptı. Bekledikleri oy gelmediği için zaten bu süreci yaşıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
'TOPLUMDA CİDDİ BİR ÖRGÜTLENME VAR'
Hayır cephesinin moral üstünlüğünün olduğunu ifade eden Ateşoğulları, şöyle devam etti: "Türkiye'de 5 referandum oldu, şimdi 6'ıncısını oylayacağız. Geçmişte her zaman siyasi partiler yürüttü bu süreci. Ama bu gün farklı çalışmalar yürüyor. Şu anda partilerin dışında çok fazla girişim, platform ve yerel meclisler var. Bir parti için değil yeni gelecek rejime karşı çalışıyorlar. Ciddi bir örgütlenme var toplumda ve atmosfer çok iyi."
Ekonomik sorunların da tabandan hissedilmeye başlandığını sözlerine ekleyen Ateşoğulları, "Çalışma yasası değişecek, kıdem tazminatı işçiden alınacak. Grevsiz sendikasız bir ortamda kölelik rejimi gelecek. İşsizlik arttı, esnaf kepenk kapatıyor. Ekonomi dibe vurdu. Halk artık farkında. Geçmişte AK Partiye oy verenler dahil çok iyi bir 'Hayır' kitlesi var" diye konuştu.
'BAŞAK VAR DENE YOK'
Hükümetin bir sıkışma yaşadığını ve bunun anketlere yansıdığını da dile getiren Ateşoğulları, “Evet” mitinglerinde toplanan kalabalığı "yığılma" olarak değerlendirdi. Ateşoğulları, "Çoğu insan zorla getiriliyor. Bir memur düşüncesini açıklayamıyor. Okullar tatil edilip öğrenciler getiriliyor. Devlet daireleri çalışmaya ara veriyor. O meydandakilerin hepsi 'evet' oyu vermeyecek. Kalabalık çok ama 'Evet' diyecek yok. Zaten anketleri yayınlatmıyorlar. Çünkü kalabalıklar anketlere yansımıyor" dedi.
'ALEVİLERDEN GÜÇLÜ BİR HAYIR ÇIKACAK'
Alevi kimliğiyle de tanınan Ateşoğulları, tabanı olmayan bazı kurumların Alevilere yönelik "evet" çalışması yaptığını söyledi. Ateşoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kürtler zaten Newroz'da 'Hayır' diyeceğini gösterdi. Bunu hep söylediler. Aleviler de 'Hayır' diyecektir. Bazı tabanı olmayan kurumlar 'evet' çalışması yapmaya çalışıyor. Ama bu tutmaz. Zaten Aleviler bu tür insanları yol düşkünü ilan etti. Kendi inançlarına ters düşüyorlar. Aleviler ne yapacağını biliyor ve Alevi bölgelerinde güçlü bir Hayır çıkacak."
EŞİSİZ KOŞULLAR
Referandum sürecinin eşitsiz koşullarına dikkat çeken Ateşoğulları, tarihten örnekler vererek şunları hatırlattı: "Ancak bunlar önemli değil. 1950 seçimlerinde tüm imkanlar CHP'nin elindeydi ama Demokrat Parti seçimleri kazandı. 1954 seçimleri sonrası da tüm devlet imkanları Demokrat Parti'nin elindeydi ama CHP yükselişe geçti. ANAP ya da DSP. Bunların hepsinde devlet olanakları vardı. Bazı şeyler matematiksel olarak aynı sonucu vermiyor. Önüne geçemiyorsun. Mesela bir yığın HDP'li yönetici tutukladı. Neden, çalışma yapmasın diye. Ama bu durumlar bazen ters sonuçlar veriyor. 16 Nisan'da da öyle olacaktır."
'KATILIM OLURSA HAYIR KAZANACAK'
Ateşoğulları, referandum sonucunda "Hayır" çıkacağına inandığını vurgulayarak, şöyle dedi: "Korkunun ecele faydası yok. Korkmanın da gereği yok. Herkes gidip oyunu kullanması lazım. Herkesin ne olursa olsun korkmadan sandık başına gitmesi, gidemeyecek olanların sandık başına taşınması ve sandıklara sahip çıkılması. Bu 3 konu çok önemli. Katılım olursa 'Hayır' rahat kazanacak. Hayır'ın çıkması, demokrasi için ilk etaptır."