İhmalle suçlanan Suruç eski emniyet müdürü mahkemeye gelmedi

URFA - Suruç katliamında "Görevi kötüye kullanma ve ihmal"den hakkında dava açılan dönemin ilçe emniyet müdürü Mehmet Yapalıal duruşmaya katılmazken, mağdur yakınları avukatının tüm talepleri reddedildi.

Urfa'nın Suruç ilçesinde Amara Kültür Merkezi'nde 20 Temmuz 2015'te DAİŞ'in canlı bomba saldırısında 33 Sosyalist gencin katledilmesinin ardından, hakkında "Görevi kötüye kullanma ve ihmal"den dava açılan dönemin ilçe emniyet müdürü Mehmet Yapalıal’in ikinci duruşması Suruç Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Yapalıal'ın katılmadığı duruşmaya mağdur aileleri ve avukatları hazır bulundu. Mağdur ailelerin avukatının soruşturma dosyasının üzerindeki gizlilik kararının kaldırılması ve davanın ağır ceza mahkemesinde görülmesi talebi ile başlayan davada, katliamda babası İsmet Şeker'i kaybeden Yağmur Şeker dinlendi. Mahkemede verdiği ifadede katliamdan bir kaç saat önce babası ile konuştuğunu ve kültür merkezi etrafında herhangi bir güvenlik olmadığı bilgisini babasından aldığını ifade eden Şeker, şöyle devam etti: "Bu gün Suruç'a geldiğimde kültür merkezinin çok yakınında emniyet müdürlüğü binasını gördüm. Bomba ihbarı var ise neden güvenlik güçleri arama yapmadılar. İnanıyorum ki olaya ilişkin kamera görüntüleri vardır. Yine olayda söz konusu olan emniyet müdürünün buraya getirilmesini istiyorum."

Mağdur aileleri avukatı Selin Uçar'ın Mehmet Yapalıal'ın mahkemede bulundurulması, soruşturmanın bağlantılı olduğunu düşündükleri Ankara Katliamı dosyasının celp edilmesi, Urfa Adliyesi'nde görülen Suruç katliamı dosyasının celp edilmesi talepleri reddedilirken, "esas hakkında beyanda bulunması için süre verilmesi", talebinden sonra dava 9 Ocak 2017 tarihine ertelendi.

Duruşmadan sonra adliye önünde açıklama yapan mağdur ailelerin avukatı Selin Uçar, katliamın üzerinden 16 ay geçmiş olmasına rağmen bir ilerleme kaydedilmediğini ve Mehmet Yapalıal'ın duruşmaya getirilmesini istediklerini ifade etti.

Mahkeme salonundan ayrılan aileler ise, katliamın yaşandığı Amara Kültür Merkezini ve Suruç katliamında yaşamını yitiren ve mezarları Suruç'ta bulunan Osman Çiçek ve Kasım Deprem'in mezarını ziyaret ettikten sonra Urfa Adliyesi'ne gelerek, katliam davasını takip eden savcı ile görüşmek istediler. Ancak savcı avukat ve aileler ile görüşmeyi reddetti.

Urfa Adliyesi önünde açıklama yapan avukat Uçar, "Maalesef yargılamada taleplerimizin hiçbiri kabul edilmedi. Bugün de Suruç dosyasının savcısı ile görüşmek istedik. Katliam soruşturmasını yürüten üçüncü savcı. Katliamın üzerinden 16 ay geçmesine rağmen anlamlı hiçbir şey yapılmadı. Bugün Suruç Asliye Ceza Mahkemesi'nde adeta göstermelik bir yargılama yapılıyor. Yetkililer sadece bir kişiyi yargı önüne çıkarıp 'evet biz görevimizi yapıyoruz' süsü vermeye çalışıyor. Asıl faillerle ilgili herhangi bir işlem yapılmış değil. Yapalıal bunun küçük bir parçası. Onun yargılanması önemli ancak yeterli değil" dedi.

Katliamda yaşamını yitiren Uğur Özkan'ın babası Mehmet Özkan ise, "Bu gizlilik kararı kaldırılsın. Çocuklarımızın eşyası delil değil, artık delille bir ilgisi kalmadı. AKP'nin parmağının olduğu bu katliamın sebebi olanların da ciğeri yansın. Adalet yok kanun yok. Her şey tek kişinin elinde. Onun krallığı ne zaman son bulacak bilmiyoruz. Üstelik bu katliamı DAİŞ üstlenmedi. Demek ki altında başkaları var" ifadesini kullandı.

Katliamda oğlu Emrullah Akhamur'u kaybeden Mehmet Şerih Akhamur'da 33 gencin Kobanê'yi yeniden inşa etmeye geldiklerini, ancak bu durumdan rahatsız olanların orayı patlattığını dile getirdi. "Bu bombacı tek gelmedi kim yardım etti buraya nasıl geldi" sorularını soran Akhamur, "Asıl bunların üzerinde durulmalı" diye konuştu.