İSTANBUL - “Hayır” sesinin en yüksek çıktığı ve referandumda İstanbul’un "Hayır" rekoruna aday ilçelerin başında gelen Büyükada’da oturan ada sakinleri, adadaki çok renkli yapının Türkiye geneline yansıması için tercihlerini "Hayır"dan yana kullanacak.
Referanduma sayılı günler kala “Hayır” sesinin en yüksek çıktığı İstanbul ilçelerinin başında Büyükada geliyor. 1 Kasım genel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) yüzde 46 oy aldığı Büyükada'yı, sırasıyla yüzde 27 AK Parti, yüzde 17 HDP ve yüzde 6 oy oranı ile MHP izledi. 15 bine yaklaşan nüfusuyla içerisinde barındırdığı Ermeni, Rum, Kürt, Türk, Alevi, Hıristiyan gibi birçok kimlik ve inançtan halklarla çok renkliliği yakalamış ender yerlerden olan Büyükada, tercihini "Hayır"dan yana kullanacak.
Tarihi ve doğal güzellikleriyle yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktalarından olan Büyükada'da, şimdilerde ise ülkenin içinde bulunduğu siyasal süreçten kaynaklı eski canlılığını kısmen kaybettiğini görmek de mümkün.
ADA SAKİNLERİ YÜZDE 80 ORANINDA HAYIR’DA HEMFİKİR
Büyük oranda turizm ile geçimini sağlayan Büyükada sakinlerinin “Hayır”a yönelik gerekçeleri ise oldukça fazla. Büyükadalıların en büyük temennisi de adada yarattıkları çok renkliliğin anayasaya da yansıması. Adada mümkün olan bu yapının Türkiye geneline yansıması için tercihlerinin "Hayır"dan yana kullanacak ada sakinleri, yüzde 80 oranında "Hayır" çıkacağına olan inançla çalışma yürüten CHP ve HDP’lilerin iskele önünde açtıkları stantlara da oldukça ilgi gösteriyor.
ADADA REFERANDUM RENKLİLİĞİ
Sermayesi güneş olan ve hemen her gün yüzlerce kişinin ziyaret etmek amacıyla geldiği Büyükada, referandumdan kaynaklı renkli görüntülere de sahne oluyor. Seçim şarkıları eşliğinde çekilen halaylar, aynı görüşe sahip olmayan esnafların karşılıklı tatlı atışmaları, birbirine karışan bisiklet ve fayton sesleri ile AK Partililerin açtığı "Evet" standında bulunanlara adanın hoşgörü yapısı gereği verilen "Hayır"lı olsun" selamları... Beton yığınlarıyla öldürülmeyen doğası ile yaşamaya alışmış Büyükada sakinleri ile referandumdaki tercihlerinin ne olduğunu konuştuk.
‘ALEVİYİM, ANAYASADA TEMSİL EDİLDİĞİMİ DÜŞÜNMÜYORUM’
Adanın yerlilerinden olan ve emekli olduktan sonra şapka satarak geçimini sağlayan Hüsnü Ateş (80), tercihi "Hayır"dan yana olan bir esnaf. Memleket ve çocukların geleceği için "Hayır" diyeceğini söyleyen Ateş, “Ben bir Aleviyim ve anayasada temsil edildiğimi düşünmüyorum” diyerek en büyük gerekçesinin bu olduğunu belirtti. Adanın yaşanan ekonomik krizden kaynaklı artık eskisi gibi olmadığını belirten Ateş, bu gerekçelerden dolayı da pek çok kişinin "Hayır" diyeceği görüşünde.
‘ADADA YAKALANAN KARDEŞLİK TÜRKİYE GENELİNDE NİYE OLMASIN?’
Turistleri gezdirmek amacıyla kullandığı küçük arabasına astığı "Teslim alınmış yargıya Hayır” yazısı ile adada gezenlerin dikkatini çeken Arif Aydın da (58) ada sakinlerinden biri. Adanın Kürt, Alevi, Ermeni, Yahudi, Çerkezlerden oluşan yapısıyla birçok kültürü içinde barındırdığını söyleyen Aydın, “Hiçbir yer bu kadar kombine olmuş bir yer değil. Çok güzel bir yaşam alanı Adalar. Adada bu kardeşliği yakalamışız. Türkiye genelinde de yakalamak için bir el uzatılsa bu başarılacak. Ama nedense yapmıyorlar” dedi.
Adalar’dan yüzde 80 oranında "Hayır" çıkacağını belirten Aydın, “Sanayicisi memnun değil, köylüsü, çiftçisi, emeklisi, genci, kadını memnun değil… Gözümüze soka soka 'Evet’ demenin de bir anlamı yok” dedi.
Adaların emekliler için yaşanabilecek en güzel yer olduğunu ifade eden Aydın, eskiye nazaran düşen turist sayısından ve çeşitliliğinden bahsetti. “Eskiden buraya Avrupalı turist gelirdi. Şimdi bir tane bile görmeniz zor. Şimdi Arap ülkelerinden İran, Ürdün, Yemen, Katar'dan turist gelmeye başladı. Niye Avrupa’dan turist gelmiyor bize? Kesinlikle AKP politikalarının ülkeyi ne duruma getirdiğinin bir örneğidir” sözleriyle tepki gösterdi. Aydın, son olarak ülkede yaratılmaya çalışılan baskı politikasından kaynaklı insanların "Hayır" dan yana olduklarını ifade edemediklerini belirterek, “Sen yanmazsan, ben yanmazsam nasıl çıkacak karanlıklar aydınlığa?” diye sordu.
‘AYRIMCILIK BAŞKANLIK SİSTEMİ İLE DAHA DA ŞİDDETLENECEK’
30 yıldır Büyükada’da oturan Gülizar Baştuğ (58) ise, yaratılan ötekileştirme politikaları ile eski komşuluk ilişkilerinin kalmamasından dert yakındı. Baştuğ, “İnsanlar birbirine düşman oldu, hep dost arkadaştık. Kapıdan çıktım mı birbirimize merhaba derdik. Ama şimdi herkes yüzünü döndü ayrımdan dolayı. Gelecek başkanlık sistemi ile birlikte bu ayrımın daha da şiddetleneceğini düşünüyorum. Bu yüzden de ‘Hayır’ diyorum” dedi. “Geleceğimiz, sorunlarımız, çocuklarımız için bir adama güven verilir mi?” diye soran Baştuğ, Anayasa'da bir Alevi olarak temsil edilmediğini söyleyerek, gerekçelerini şu sözlerle açıkladı: “Bizim hakkımızı vermiyorlar, ama vergimizi alıyorlar. İbadet yaptığımızı yeri bile kendi imkanlarımızla yapıyoruz. ‘Hayır’ diyerek buna karşı oy veriyorum.”
‘E SINIFI EHLİYET ALAMAYAN GENÇ Mİ ÜLKEYİ YÖNETECEK?’
"Hayır" standı başında karşılaştığımız Tanay Garip (26) de, 2002 yılından beri ülkede yaşanılanları ve kendi geleceklerini düşünerek sandığa gideceğini söyleyen gençlerden. Anayasa'da milletvekili seçilme yaşının 18 olacağı yönündeki değişikliği gülerek hatırlatan Garip, devamında “21 yaş altı bir genç, E sınıfı ehliyet alamadığından otobüs kullanamıyor. Ama milletvekili olup ülkeyi yönetebilir. Şimdi siz buna inanabiliyor musunuz? Herhangi bir gencin seçilebileceğine? 25 yaşında milletvekili var mı şu an mecliste, yok. O yüzden hiç inandırıcı gelmiyor. Sadece kendi çocuklarını askerden muaf tutmak için yapılan bir madde” dedi. “Biz aynı zamanda cumhurbaşkanımızı da koruyoruz” diyen Garip, “Çünkü tek adamların sonu hep belli. Biz onun önüne geçmek için de uğraşıyoruz. Çocuklarımız ve geleceğimiz için uğraşıyoruz ve sonuna kadar da ‘Hayır’ diyoruz” diye konuştu.
40 yıldır adada oturan ve ada halkının özgürlüğüne düşkün olduğu için ‘Hayır’ diyeceğini belirten Figen Aydın (62), “Yeni Anayasa'nın ada gibi çok sesliliği yansıtacağını düşünmüyorum. Bunun için ‘Hayır’ diyoruz” dedi.
EN BÜYÜK ‘HAYIR’ GEREKÇESİ HÜKÜMETİN KADIN POLİTİKASI
15 yıldır iktidarda olan AK Parti hükümetinin kadınların elde ettikleri kazanımlarına göz koyduğunu belirten Gülşin Gürkan (48), kadınlara "yaşamı kolaylaştırıyoruz" diye sunulan paketlerin üstü kazındığında altında kadın düşmanlığının çıktığına vurgu yaptı. En büyük "Hayır" gerekçesinin de bu olduğunu belirten Gürkan, “Demokrasiyi daha çok yaşamak istiyoruz. Demokrasi adına kazandığımız küçük adımlar var, onları da kaybediyoruz. Ada çok kültürlülüğün yaşanması gereken bir yer ama Hristiyan halkların rengini burada hissedemiyorsun. Çünkü belli bir korku var ve hissediliyor. Türkiye tarihinden, geçmiş yaklaşımından geliyor bu korku. AKP de bunu sürdürüyor. Hristiyanlar daha bir tedirginler muhafazakar bir hükümetin olmasından” diye konuştu.
‘ANAYASADA İŞÇİLERE GÖRE BİR MADDE GÖREMİYORUZ’
“Ter döken kişi her zaman emeğinin karşılığını alamaz” diyen inşaat işçisi Ersin Tunç (28), “Anayasa'da işçilere göre bir madde göremiyoruz. İşçiler en son sınıf olarak görülüyor. Lüks bir dairede oturanla benim gibi bir işçi bir olur mu? Başkanlık sistemi ile bu fark daha da belirginleşecek. Ben emeğimin karşılığını almadığım için ‘Hayır’ diyorum. Ben memleketimden gelip neden burada çalışayım? Hakkımızın olmadığını düşünerek ben ‘Hayır’ diyorum” dedi.
‘İSTANBUL’UN REKORU MUTLAKA ADALAR’DA OLACAK’
Adalarda büyük oranda "Hayır" çıkacağını ve bu "Hayır"ları çoğaltmak gerektiğini belirten HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, adanın durumunu belli dönemlerde gelip kalan Ermeni sakinlerinden biri olarak, “Çoğulculuğun çok kimliğin memleketimizde var olduğu ender yerlerden birisi Adalar. İstanbul’un rekoru mutlaka Adalar’da olacaktır. Buna eminiz. Bu tekçi anayasaya en büyük ‘Hayır’ı çoğulcu Adalar verecektir” sözleriyle özetledi. Paylan, insanların birbirlerine dokundukları zaman nefret söylemlerinin işe yaramadığını göstermek açısından en önemli örneğin Adalar olduğunu ifade etti.
Faytoncular Kahvesi’nde mikrofon uzattığımız Fuat Dalma (42), Büyükada’nın en önemli turizm ve ekonomik gelirlerinden biri olan faytoncuların yaşadığı sıkıntıları anlattı. Belediyenin yer ve yem konusunda ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığını belirten Dalma, geçim sıkıntısından dolayı "Hayır" diyeceğini söyledi.
Necla Demir / Asya İnedi - dihaber