ÇORUM - Bir zamanlar Hititlere başkentlik yapmış, şimdilerde "dünyanın merkezi" olduklarına kendilerini inandırmış olan Çorum’u bu referandumu büyük sürprizler bekliyor. Alevilerin, “Burada Filistin’de yaşar gibi yaşıyoruz” dedikleri ve kesin hatlarla iki toplumun birbirinden ayrıldığı Çorum’da sağ kesimden de "Hayır"a yönelik ciddi bir kayma var.
Referandum çalışmalarını izlerken kendimizi dünyanın merkezinde bulduk. Memleketten bu kadar uzaklaştığımızın farkında değildik, lakin “Dünya’nın merkezi Çorum’a hoş geldiniz” tabelasıyla ayıldık. Bir ara gündeme oturan “Çorum dünyanın merkezi” söylentilerini AK Parti’de milletvekilliği de yapmış olan Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, tarafından tabelaya dönüştürülmüş.
KEŞKE HER ŞEY BU KADAR EĞLENCELİ OLSAYDI
Ama Çorum’da her şey bu kadar eğlenceli değil. 1980 yılında onlarca insanın hayatını kaybettiği Çorum katliamı kenti kesin hatlarla ikiye bölmüş. Alevi Mahallesi olarak bilinen Milönü, bir üçgen şeklinde 3 tarafı sağ kesimlerin kaldığı mahalleler tarafından kuşatılmış. Gazi Caddesi doğal bir sınırına dönüşmüş iki kesim arasında. Üstelik verilen bilgilere göre, iki toplumun bir araya geldiği çarşı merkezi denilen sınırlı bir alan var. Onun dışında çok mecbur kalınmadıkça kimse kimsenin bölgesine geçmiyor. İnsanların fırınlara atılarak diri diri yakıldığına işaret edilen bu kentte o insanların yakıldığı fırında halen ekmek pişiriliyormuş. Çorumluların özellikle de alevi kesimin hafızasında o katliamın halen dünkü gibi tazeliğini koruyor.
KATLİAMDAN KURTULAN HDP İL BAŞKANI: BARİKATLAR BİZİ KURTARDI
Şimdi HDP İl Başkanlığı yapan Ümit Küçükbayatlı, katliam sırasında lise öğrencisiymiş ve olaylar başlar başlamaz emniyetteki MHP’li polisler tarafından gözaltına alınmış. Ardından gelen POL-DER’li polisler tarafından serbest bırakılıp, kendi deyimiyle kendisini barikatların arkasına atmasaymış o da katliamda hayatını kaybedecekmiş. Küçükbayatlı, hayatta kalmalarını o dönemki örgütlenmelerine bağlıyor: “Maraş katliamı bizi uyandırdı. O katliamdan sonra biz bir şeyler olabileceğini gördük. Hazırlıklarımızı yaptık. Bütün sol örgütler bir araya geldi. Katliamda hayatını kaybedenler çoğunlukla evleri bekleyen savunmasız yaşlılardı. Biz iki ay boyunca barikatlarda yaşadık. Barikatlar ve örgütlü yapımız olmasaydı katliam çok çok daha büyük olacaktı.”
FİLİSTİN’DE YAŞAR GİBİ YAŞIYORUZ
Çorum’daki ayrışmayı Hacı Bektaş-ı Veli Kültür Derneği ikinci Başkanı Hüseyin Köse, “Biz kendi bölgemizde Filistin’de yaşar gibi yaşıyoruz” sözleriyle çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Köse başka hiç bir kentte böyle “ayrışmış bölgeler” olmadığını da sözlerine ekliyor ve şöyle diyor: “Çorum Belediyesi 30 yıl önce Refah Partisine geçtiği günden beri belediyede çalışan kadrolu tek bir alevi yok. Bizim bölgede Cami’den ve okullardan başka devlet kurumu yok.”
BABASI FIRINDA YAKILAN DEDE
Çorum’da Alevi Dedesi olarak bilinen Hüseyin Solmaz, katliam sırasında fırında diri diri yakılan Veli Solmaz’ın oğlu. Yaşadıklarını, “Acı unutulmaz, Kerbela unutulabilir mi ki Çorumu unutalım” sözleriyle anlatan Hüseyin Solmaz, mecbur olmadıkça aleviler ile diğer kesimlerin bir birlerinin bölgelerine girmediğini söylüyor.
ÇORUM’DA DEĞİŞİM İŞARETLERİ
İşte böyle bir ortamda referanduma giden Çorum’da kentteki algının bu kez değiştiğine ilişkin önemli işaretler var. AK Parti’nin diğer kentlerde de olduğu olduğu neredeyse her köşe başında bir Evet çadırı var. Fakat çadırların tamamı neredeyse boş ve görevliler dışında kimse çadırlara uğramıyor. Hayır çalışmaları henüz bir form tutmamış ancak tabanda ciddi bir Hayır hareketliliği var. Neredeyse her kesimden Hayır için çalışan gönüllü insanlar var ve buradaki çalışmaları daha çok halk yürütüyor. HDP saldırı altında olduğu için çalışmasını kimi bölgelerle sınırlandırmış. Küçükbayatlı HDP olarak sandık görevlileri belirlediklerini, ancak Hayır’ın ciddi olarak güç kazandığını söylüyor: “Bu kentte benim tahminime göre yüzde 50’ye yüzde 50 sonuç çıkacak. Biz her şeye rağmen çalışıyoruz çünkü şer cephesinin gitmesini istiyoruz.” Böyle bir sonuç çok önemli çünkü 527 bin nüfuslu Çorum’da AK Parti, 7 Haziran’da yüzde 54, 1 Kasım’da yüzde 61, Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 63, 2014 yerel seçimlerinde yüzde 50, 2010 referandumunda yüzde 67 oranında oy almış. Evet cephesinde yer alan MHP’nin de yüzde 12-18 oranında değişen oy oranı var kentte.
EN BÜYÜK İBADET
Hüseyin Köse’nin beklentisi biraz daha farklı. “Dindar ve kindarlar Evet, mazlum ve mağdurlar Hayır diyor” diyen Köse, “Bizim için zalime başkaldırmak en büyük ibadettir” şeklinde konuşuyor. Aynı zamanda mobilyacılık yapan ve ekonomik durumun kötü olduğunu belirten Köse, “40 yıldır ticaretle uğraşıyorum, eskiden kira veriyordum, yine kazanıyordum. Şimdi kiram yok ama bin TL’yi bir arada göremiyorum” diyor. Köse, FETÖ örgütlenmesi üzerinden Çorum’da neredeyse Hacı Bektaş Veli’nin bile ele geçirilmeye çalışıldığını da sözlerine ekliyor.
AYAKTA KALMAK EN BÜYÜK KAZANÇ
Haydar Yalçın Çorum’da kasaplık yapıyor ve et sektörüne ilişkin çok ilginç bilgiler veriyor. Referanduma gelince, “Hayır diyen farklı kesimler var, yarıya yakın Hayır çıkar” diyerek gözlemlerini paylaşıyor. AKP tabanından itirazların yükseldiğini belirten Yalçın, ekonomik durumlarına ilişkin de, “Bu dönem ayakta durmak en büyük kazanç” diyor.
ÇORUMLU KADINLARLA REFERANDUM SOHBETİ
Yalçın Ciğerciden çıkıp çarşı merkezine yürürken, bir telefon dükkanına giriyoruz. Dükkanda Halit Eraslan var, dükkana emaneten baktığını söylüyor, “olsun” diyoruz ve referanduma ilişkin yaklaşımını soruyoruz, önce bizi süzüyor kim olduğumuzu anlamaya çalışıyor, sonra, “Ben daha kararsızım, Evetçilerin söylediklerine Hayır diyenlerin itirazlarına bakacam ve son güne kadar bekleyeceğim” diyor. Çorum şivesiyle konuşan iki kadın giriyor dükkana bize konuşmaktan çekinen esnaf bu kez kadınlara dönüyor, “Bakın bu arkadaşlar basından, referandumu soruyorlar, siz ne düşünüyorsunuz” diyerek bizim adımıza kadınlara soru yöneltiyor. Kadınlardan yaşlıca olanı gülerek, “Ben bilmem gari, anlamam o işlerden” diyor. Esnaf üsteliyor, “Ne var çekinecek” diyor, kadın geri adım atmıyor, “Valla anlamam o işlerden be, beyim bilir” diyor. Biz giriyoruz araya, “Eşiniz bir karar vermedi mi” diye soruyoruz, “Aman ne olcek gitçez ve oyumuzu atcez. Allah büyük” diyor gülerek ama ısrarla renk vermeden.
Eczacı Kemal Uzun, uzun yıllardır kentte yaşıyor. “İlk kez bu kadar heyecansız bir seçim yaşıyorum” diyor. AK Parti milletvekili Ahmet Sami Ceylan’ın kısa süre önce miting yaptığını ve meydana gidenlerin bir birlerine, “Belki paket dağıtıyorlar diye geldik” şeklinde takıldıklarını söylüyor. Çorum’un bir yanıyla Yozgat ve Çankırı’ya benzediğinin altını çizen Uzun, “Ama MHP’de çok belirgin bir çatlama var. Bence Çorum’da hayır yüzde 50’yi geçer” diyor kendisinin de hayır gerekçelerinin çok olduğuna işaret ediyor.
TEK LİDER VAR O DA CEZAEVİNDE!
Oradan İşçi Kahvehanesine geçiyoruz. Kocaman Atatürk resmi ile Hz. Ali’nin resimleri duvarları süslemiş. Kahvehane tık tıklım. Kahveci gazeteci olduğumuzu anons ediyor içeri ve masamızda Ali Demir, Sami Öztürk, Arap Ali Şahan, Yaşar Öz, kahvehaneci ile çok sayıda kişi oturuyor. Ortaya karışık herkes söze giriyor. Hayır diyorum. Cumhuriyet elden gidiyor, padişahlık tek adamlık gelecek.
Yargının bağımsızlığını istiyoruz, Yargı tek insanın eline bırakılamaz. Demokratik bir ortamda yaşamak istiyoruz. Yargı giderse biz kime güveneceğiz. Hepimiz boştayız, çocuklarımızı okutuyoruz onlarda diplomalı işsiz oluyor. Niye evet diyelim? Ayrıca onlarda eveti anlatamıyor.
Bakın Cumhurbaşkanı geçen bir açılışta getirin bu KHK’yi imzalayayım diyordu anında güzellik salonları ile ilgili kanun yaptı. Yarın öbür gün diyecek kafam bozuldu getirin şu KHK’yi şunu şunu yasakladım diyecek. Buna kim engel olacak.
Sohbet derinleşiyor, masaya yeni gelenler oluyor. Tam kalkacağız ki, bir amca oradan söze giriyor, “Bak yeğenim, bu partilerde iş yok. Bu adamı onlar başımıza bela etti. CHP’de MHP’de lider yok. Bir tane lider var o da hapishanede” diyor. Kim olduğunu soruyoruz, “Bunu bilmeyecek ne var, bu ülkenin en genç genel başkanı kim” diyerek Selahattin Demirtaş’ı işaret ediyor.
TEK ADAM REJİMİ BAŞLADI
Oradan CHP il binasına geçiyoruz. Yıldız Bek isimli CHP Çorum İl Genel Meclis Üyesi, Çorum İl Genel Meclisinde AK Parti’nin komisyonların sayısını 5 kişiden 3 kişiye indirdiğini belirterek, “Bizi diskalifiye ediyorlar. Tek adamlık sürecini şimdiden başlattılar” diyor. Bek, CHP olarak kentte çalışma yaptıklarını ve komisyonlar kurduklarını söylüyor. Bek ayrıca insanların korktuğunu da sözlerine ekliyor.
CHP’Lİ VEKİLLERLE AYAKÜSTÜ SOHBET
CHP Çorum İl Başkanlığından iniyoruz ve çarşı merkezine doğru yürürken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş, Çorum Milletvekili Tufan Köse, il yöneticileri ve genel merkez yöneticilerinden oluşan bir grup CHP’li ile karşılaşıyoruz. Merhabalaşıp kendimizi tanıtıyoruz. Dihaber’den geldiğimizi duyunca soru sormamıza izin vermeden Güneş söze giriyor, “Gençler Diyarbakır’da durum nasıl? Yani şunun için soruyorum. Biraz önce bir halk toplantısındaydık. Orada sordular, Diyarbakır ve bölgenin durumunu. Ben yüzde 70 üzerinde hayır çıkacağını söyledim” diye ekliyor. Ardından biz soruyoruz “Çorum’da hava nasıl, referanduma hangi eğilim önde” diye, Güneş “Genelde Hayır önde, AKP’de ciddi bir Hayır oyu çıkacak. Ama Çorum’u Çorum milletvekilimize sorun” diyor. Tufan Köse konuşuyor, “Yoğun bir Hayır ilgisi var. AKP’liler ve MHP’liler ile konuşuyoruz. Burada en kötü ihtimal ile yüzde 40-45 oranında Hayır çıkacak” diyerek durumu özetliyor.
LEBLEBİCİLER KETTUM
Oradan Çorum’un meşhur leblebilerinin yapıldığı çarşıya geçiyoruz. Yol üzerinde fotoğraf çektiğimizi gören bir amca uzaktan sesleniyor: “Çek yeğenim çek” diyor ve yanındakini işaret ederek, “Aha şunu da çekin, gerçi kendisini Evetçi ama olsun o da insan” diyerek arkadaşına takılıyor. Karakuş Leblebicisine giriyoruz, Çorum’da 43 çeşit leblebi yapıldığı bilgisini alıyoruz. İşlerin bu aralar durgun olduğunu belirtiyor Abdullah Yaşar ile Tekin isimli genç. Referandum sorusuna ise doğrudan cevap vermek istemiyorlar, “Abi biz çalışanız bize bir şey demek düşmez” diyorlar.
47 YILLIK MHP’LİNİN KARARI
Oradan Çorum Organize Sanayi Bölgesine geçiyoruz. Bu bölge geçmiş seçimlerde ağırlıklı olarak AK Parti’den yana tercih kullanmış. Bölge esnafının verdiği bilgiye göre Organize Sanayi Bölgesinin yarısından biraz fazlası referandumdan “Hayırdan” yana tercih bildiriyormuş. Şeref Kara’da bu gözlemleri verdiği bilgiler ile doğruluyor. Üstelik emekli olmasına rağmen şimdi o bölgede “Ömür” diye küçük bir market işleten Kara, katı bir MHP seçmeni. 47 yıllık bir MHP’li olduğunu söylüyor, Türkeş’ten bu yana MHP ve onun çizgisindeki partiler dışında kimseye oy vermemiş. “Çorum olayları sırasında Çorum’da olmadığını asker olduğunu” söylüyor, bu kez referandumda partisinin tercihi dışında bir tercih kullanacağını belirtiyor. Evet diyenlerin neden Evet dediklerini bilmediklerini belirten Kara, “Oysa hayır diyenler bu tercihlerinin nedenlerini biliyorlar. Benimde Hayır demek için çok fazla gerekçem var” diyor ve madde madde karşı çıkma gerekçelerini sıralıyor. “Bu yüzden Hayır diyorum” diyen Kara, “Bahçeli’nin siyasi yaklaşımlarını tasvip etmiyorum” diyor. Görüntü alıp alamayacağımızı soruyoruz Kara, “gizli saklı bir şey yok, çekin herkes bilsin” diye de sözlerine ekliyor.
Kenan Kırkaya / Barış Boyraz - dihaber