Açlık grevindeki tutuklular: Önceliğimiz İmralı tecridinin kaldırılması

HABER MERKEZİ - Şakran’da 53 gündür açlık grevinde olan tutuklu Necdet Kaya, önceliklerinin İmralı’daki tecridin kaldırılması olduğunu belirterek, “Eylemimizde kararlıyız, sonucu ne olursa olsun direneceğiz” dedi.

İzmir Aliağa’da bulunan Şakran Cezaevi’nde “PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve cezaevindeki hak ihlallerinin son bulması” talebiyle 15 Şubat’ta başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevi 53’üncü gününe girdi.

Şakran T2’de 53 gündür açlık grevinde olan Necdet Kaya, aile görüşünde eylemlerine dair konuştu. Kaya, önceliklerinin İmralı Cezaevi’nde uygulanan ağır tecridin olduğunu belirterek, cezaevi koşullarının kendileri için ikinci bir gündem olduğunu ifade etti.

“Önceliğimiz İmralı’daki tecridin kaldırılmasıdır” diyen Kaya, şunları söyledi: “OHAL ile birlikte cezaevlerinde de koşullar çok ağırlaştırıldı, insanlık onuruna yakışmayacak dayatmalarda bulunuldu. Bunları da kabul etmedik. Bu koşullar bizim için ikinci bir gereklilikti. Fiziki ve psikolojik işkenceye maruz kalınıyor, bunlar da bir sebeptir; ama önemli olan Öcalan’ın üzerindeki ağır tecrit ve haber alınamamasıdır. Kamuoyu bunu böyle bilmeli. Herkesi bu konuda görev almaya davet ediyoruz. Eylemimizde kararlıyız, sonucu ne olursa olsun direnmeye devam edeceğiz. Talepler kabul edilmediği sürece açlık grevleri daha da yaygınlaşacaktır.”

İSKENDERUN M TİPİ: SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ

Öte yandan geçtiğimiz hafta İskenderun M Tipi Kapalı Cezaevinde tahliye olan Mahsum Çetinkaya cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini ve açlık grevlerinde olan tutukluların durumunu aktardı. Cezaevinde siyasi tutukluların yan tarafında bulunan adli koğuşlardan siyasi koğuşlara kişiye zarar verebilecek cisimlerin atıldığını kaydeden Çetinkaya, bu atılan cisimlerden dolayı birçok siyasi tutuklunun yaralandığını ve bunu cezaevi yönetimine aktardıklarında hiçbir önlem alınmadığını belirti.

Hastaneye görülen tutuklulara kelepçeli muayene dayatıldığını dile getiren Çetinkaya, "Hastaneye götürülen arkadaşlar cezaevine getirildiğinde asker tarafından fiziksel şiddete maruz kalıyordu. Arkadaşlar fiziksel şiddetti cezaevi idaresine bildirildiklerinde cezaevi yönetimi tarafından arkadaşlara disiplin cezaları veriliyordu" diyerek anlattı.

İskenderun Cezaevi’nde bulunan tutukluların bütün sosyal haklarının ellerinden alındığını kaydeden Çetinkaya, "Gardiyanlar görüşe gelen ailelere sıkıntılar çıkartarak aileler ve tutsaklar üzerinde psikolojik baskı oluşturuyor" dedi. Çetinkaya, koğuş aramaları sırasında tutukluların itiraz etmelerinde gardiyanlar tarafından "Ses ederseniz asker size saldırır, biz engel olamayız" tehditlerine maruz kalındığını belirti.

Çetinkaya, cezaevinde baskıların artmasıyla dönüşümlü açlık grevlerinin 15 Mart'ta başladığını ve bazı tutukluların 31 Mart'tan sonra dönüşümsüz süresiz açlık grevlerini girdiğini belirtti. Açlık grevinde bulunan tutukluların taleplerinin net olduğunu kaydeden Çetinkaya, açlık grevinde bulunan tutukluların grevlerine nefesleri yetene kadar devam edeceklerini dile getirdi.

AĞRI'DAN KAMUOYUNA ÇAĞRI

Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan 42 siyasi tutuklunun, cezaevlerinde başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevlerine destek amacıyla başlattığı dönüşümlü açlık grevi devam ediyor. Yakınları aracılığıyla sorunlarını dile getiren 42 tutuklu, talepler kabul edilene kadar dönüşümlü açlık grevine devam edeceklerini duyurdu.

5 grup halinde başlatılan dönüşümlü açlık grevini her hafta bir grubun devraldığını belirten tutuklular, son grubun eyleminin 14 Nisan’da son bulacağını duyurdu. Siyasi tutuklular bu süre zarfında cezaevi yönetiminin tutumuna göre tekrar açlık grevine başlanacağını belirtti.

Tutuklulardan Fırat Büyük, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaparak, “Cezaevinde kitap, dergi, gazete, çay ve kahve kısıtlaması var. Hak ihlalleri yaşanıyor. Bir heyetin gelip cezaevi ile görüşmesini istiyoruz. Cezaevi yönetimi taleplerimizi geri çeviriyor” mesajını iletti.