İhraç edilen akademisyenler 'Sokak Akademisi'nde ders verdi

İSTANBUL - KHK ile ihraç edilen akademisyenler, "Sokak Akademisi"nde referandumu tartıştı. Marmara Üniversitesi'nden ihraç edilen akademisyenlerden Prof. Dr. Yüksel Taşkın, “Hayır’ı tartışmamızı istemiyorlar” diyerek, bu seçimin filler ve karıncalar arasında olduğunu söyledi.

İstanbul Kadıköy’deki Yoğutçu Parkı'nda referandumu tartışarak, “ Hayır’ı tartışmamızı istemiyorlar. Maalesef bu seçim filler ve karıncalar arasında olacak” dedi

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen, açığa alınan ya da hakkında soruşturma başlatılan akademisyenlerin başlattığı "Sokak Akademisi"nde dersler verilmeye devam ediyor.

Bu haftaki dersi, Kadıköy Yoğutçu Parkı'nda, Marmara Üniversitesi'nden ihraç edilen akademisyenlerden Araştırma Görevlisi Tansu Keten ve Prof. Dr. Yüksel Taşkın ile İstanbul Üniversitesi'nden ihraç edilen Yrd. Doç. Dr. Mustafa Görkem Doğan verdi.

Dersin anlatıldığı alanı rengarenk “Hayır” balonları ile donatan öğrenciler alana, “KHK’lara inat Bize Her yer Üniversite” yazılı pankart asıldı.

Referandumun tartışıldığı derste konuşan Marmara Üniversitesi Siyasi Bilgiler Fakültesi'nden ihraç edilen Prof. Dr. Yüksel Taşkın, ihraçlarının hayatlarında çok ciddi bir kayıp olmadığını belirterek, öğrencilerine olan güvenini bir kez daha dile getirdi. Taşkın, “ Ben her zaman öğrencilerime inanan biriyim. Onlar da beni haksız çıkarmadı şimdiye kadar” dedi.

‘DOĞRU YERDEYİM’

Hakikatin yanında olmanın her zaman zor olduğunu belirten Taşkın, Türkiye’de özgür bir tartışma ortamının olmadığını söyledi. Referandumda çıkacak olan “Hayır” oylarına çok güvendiğini fakat eğer eşit ve doğru tartışma ortamları olsaydı “Hayır’ın” çok büyük bir farkla önde olacağını vurguladı. Taşkın, “Burada duran insanlar da çok hakikatli insanlar. Türkiye’de özgür tartışma ortamları olsaydı her şey daha farklı olabilirdi. Doğru yerde olduğumu biliyorum” dedi.

‘HAYIR’I TARTIŞTIRMAK İSTEMİYORLAR’

“Hayır’ı tartışmamızı istemiyorlar” diyen Taşkın, bu seçimin filler ve karıncalar arasında olduğunu söyledi. Bu seçimde hakikatin para ile alınıp alınamayacağını göreceklerini dile getiren Taşkın, “Parayla hakikatin inşa edilip edilemediğini göreceğiz bu seçimde" diye konuştu. Yeni Anayasa paketinin yeni bir Türkiye değil, parti devleti kurmak için atılan en büyük adım olduğunu belirten Taşkın, “İran’da bile seçimden önce siyasi liderler bir platformda toplanıp tartışabiliyorken, Türkiye’de bu mümkün değil maalesef. Bu ülke kendi ayağına ateş ediyor” şeklinde konuştu.

‘SUÇLARINA ORTAK OLMADIĞIMIZ İÇİN HEDEF ALINDIK’

Taşkın’ın ardından söz alan Marmara Üniversitesi'nden ihraç edilen Araştırma Görevlisi Emre Tansu Keten, akademilerin ve akademisyenlerin her zaman hedefte olduğunu, bunun sebebini ise, işçinin, kadının, hak ihlali ile karşılaşan herkesin yanında yer almalarına bağladı. Ketenci, “Hedef alınan akademisyenler sıradan kişiler değildi. Metal iş sendikasında işçilerin yanında olan hocalardı. Yapılan hukuksuzluklara karşı gelen hocalardı. Son olarak Kürt illerinde yapılan hak ihlallerine karşılık ‘Bu suça ortak olmayacağız’ dememizle hedef alındık” dedi.

Ketenci, iletişim ve hukuk fakültelerine saldırıların nedenini ise şu sözlerle açıkladı: "Toplum ile birebir etkileşim halinde bu alanlar. Buraları muhaliflerden temizlemek yerine kendilerinin istediği beyinler yetiştirmek isteniyor. Kendi hukuklarını kendi medyalarını oluşturmak istiyorlardı. Yandaş medya dediğimiz alanlar sayesinde büyük bir medya alanını zaten kendilerine bağladılar. Hukuku da öncelikle ihraçlar ve okuldan atmalar ile sonrasında kendilerine yakın kişiler yetiştirerek oluşturmak istiyorlar.”

Ders, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.