ERZURUM - Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi tutuklular, anadilde savunma haklarının yasal düzenlemeye rağmen mahkemeler tarafından engellendiğini belirterek, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.
Erzurum H Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi tutuklular, anadilde savunma haklarının mahkemeler tarafından engellendiğini savunarak, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu. İnsan Hakları Derneği (İHD) Erzurum Şubesi’ne siyasi tutuklular Mehmet Zeki Savun, Okan Çelik, Ali Haydar Güneş, Doğan Kanat, Yılmaz Gülçiçek, Mehmet Kamış, Edip Aslan, Erhan Karakaya, Yavuz Oran, Yaşar Alaca, Harun Gül, Kadir Gümüş, Sedat Yıldız, Sinan Taş, Halit Yılmaz, Celal Sarıdemir, M. Emin Akyüz, Veysel Karabudak ve Yavuz Karabudak’ın ortak imzasıyla gönderilen mektupta savunma hakkının engellenmesinin anayasal suç niteliğinde olduğuna dikkat çekildi.
‘PARA KARŞILIĞINDA SAVUNMA DAYATILIYOR’
Anadilde savunma haklarının yasal düzenleme olmasına rağmen işletilmediğinin vurgulandığı mektupta, ”Yaşanan darbe girişimiyle birlikte cezaevlerinde de bir kaos hali hakim olmuştur. Birçok baskı ve hukuk dışı uygulama devreye girmiş. Bu hukuk dışı uygulamalardan biri de anadilde savunma hakkının kısıtlanmasıdır. Bu konuda yasal bir düzenleme olmasına rağmen bu tam işletilmiyor ve kimi sorunlar yaşanıyor. Anadilde savunma hakkımız engelleniyor, tercüman sorunları yaşanıyor. Bir insanın en doğal hakkı olan anadilde savunma, bir ücrete tabi tutuluyor. Para karşılığında kendini savunma dayatılıyor” denildi.
‘KÜRTÇE HALA BİLİNMEYEN BİR DİL’
Tutukluların anadilde savunma hakları engellendiği için haksız yargılama ile karşı karşıya kaldığına işaret edilen mektupta, mahkeme heyetlerinin halen Kürtçeyi “bilinmeyen dil” olarak kayıtlara geçirdiğine dikkat çekildi. Tutukluların mahkemelerin keyfi tutumlarına bırakıldığının belirtildiği mektupta, “Bu sorun nedeniyle tutuklu kalma süreleri uzatılıyor, mahkemeler erteleniyor. Sanık kendini tam savunamadığı için haksız cezalar alıyor. Yaşadığımız sorunlardan biri olan ve bizler için hayati önem arz eden bu soruna çözüm bulmak için girişimlerde bulunmanızı istiyoruz. Köklü bir çözüm olmadığı için kimi mahkeme ve heyetleri yukarıda belirttiğimiz sorunları yaşatıp kendi anlayışlarına göre yaklaşarak yasal hakkı işletmiyorlar” ifadelerine yer verildi.
Kamuoyuna çağrıda bulunulan mektupta şöyle denildi: “Tercümanlık görevini yapmak ve bunun için resmi başvuruda bulunan insanlar engelleniyor. Bu hem insani hem de maddi olarak bizleri mağdur ediyor. Bu mağduriyetimizin giderilmesi ve mahkemelerde tıkanmanın engellenmesi için gerekli müracaatlarda bulunmanızı talep ediyoruz.”