İSTANBUL - Hrant Dink cinayetine ilişkin yenilenen davaya itiraflar ve pişmanlıklar sıraya girdi. Mahkeme heyetinin “FETÖ” araştırması ve soruların ardından İstihbarat Daire eski Başkan Yardımcısı Fikret Salmaner, tutuklu yargılanan Ali Fuat Yılmazer'i “cemaatin has adamı” olarak anlattı.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin yenilenen davanın 13’uncu duruşması İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Duruşma öncesi Hrant’ın arkadaşları bir kez daha, “Hrant için, adalet için” diyerek adalet istedi. Yapılan açıklama ardından içerisinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Garo Paylan’ın da içerisinde bulunduğu Hrant’ın arkadaşları duruşmayı takip etmek için adliyeye geçti.
22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu sanıklar dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ile dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek hazır bulundu. Bazı tutuklu sanıklar Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya katıldı.
Mahkeme heyetinde üye hakimlerden birinin değiştirilmesi dikkat çekti.
SARI: ETKİN PİŞMANLIKTAN YARARLANMAK İSTİYORUM
Trabzon Emniyeti'nde İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yapan Faruk Sarı’nın 20 Aralık 2016 tarihli emniyet ifadesi okundu. Sarı, “FETÖ üyesi değilim, ama bildiğim her şeyi söylerim. Etkin pişmanlıktan yararlanmak istiyorum” dedi.
Savunmasının devamında Sarı, “Erzurum’a gitmek istemedim. Cavit Çelik ile görüştükten sonra gitmemim uygun olacağını söyledi. Avrupa’ya gittim. Sonra tayin istedim. 2006 yılı Mayıs ayında Reşat Altay’ın tayinin Trabzon'a çıkması üzerine ben de Trabzon'da görevlendirildim. 2014 yılında birinci sınıf emniyet müdürü olarak Ankara’ya atandım. Sonrasında da emekli oldum” diye konuştu.
Sarı, Gülen Cemaati ile ilişkilerinin nasıl başladığına dair ise, “Sıra arkadaşım olan İrfan Akkaya’nın evine davet etmesi üzerine gittim. Burada tanıştığım kişilerin ilişkileri olduğunu düşünüyorum. Ömer isimli şahısla İrfan Akkaya’nın evinde bir ay sonra kadar bir daha görüştüm. Sonrasında beni bir adamla tanıştırdı. 3-4 ay sonra İrfan ile aynı eve gittik. Burada Fethullah Gülen isimli kişinin görüntülerini izlettirdi. Katıldığımız sohbetlerde iktidara yönelik eleştirileri oluyordu. 2010 yıllarının sonlarında İrfan Akkaya ile evinde sohbetimizde iktidara çok sert eleştirileri oldu. 2012’de İrfan Akkaya’nın gitmesi ile benim tüm bağlantılarım kesildi. İrfan Akkaya ile görüşmemiz eskiden olan arkadaşlığımdan kaynaklı devam etti” ifadelerinde bulundu.
Sarı, savcılıkta ise verdiği ifadesinde “Trabzon’da görev yaptığım sürece kadar FETÖ’nün hiçbir ilişkisi olmadı benimle. Hrant Dink cinayetine sonrası üzerimde olan baskılardan kaynaklı sohbetlere katılmaya devam ettim” dedi.
İrfan Akkaya ise 24 Ekim tarihli ifadesinde “Akif Baysal, Ramazan Akyürek sohbetlere katılıyorlardı. Faruk Sarı cemaat evlerinde bu sohbetlere katılıyordu” dedi.
'YILMAZER CEMAATİN HAS ADAMI'
Tanık olarak dinlenen İstihbarat Daire eski Başkan Yardımcısı Fikret Salmaner ise ifadesinde İstanbul İstihbarat Şubesi eski Müdürü Ahmet İlhan Güler'in Ankara'da Recep Güven'in evinde Coşkun Çakar'la yaptığı görüşmeye ilişkin konuştu. Salmaner, “Ahmet İlhan Güler, Recep Güven'in evine kahvaltıya gitmeyi istedi ve ben götürdüm. Evde Coşkun Çakar kendisine 'İstanbul'da istenmiyorsun' dediler. Güler, bunu müdürlerle görüşeceğini söyledi. Akyürek'le görüşmeye gittik. Akyürek 'Arkadaşlar ne istiyorsa o olacak' dedi. Güler, İl Emniyet Müdürü ile görüşeceğini bel altı vurmamalarını söyledi” dedi. Salmaner, Ali Fuat Yılmazer'i “cemaatin has adamı” olarak niteledi.
YILMAZER ÇAPRAZ SORGUYA ALINDI
Duruşmada savunmasını tamamlayan Ali Fuat Yılmazer'in çapraz sorgusuna geçildi. Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu'nun “Yasin Hayal'in Ermenilere kin beslediği ve İstanbul'da eylem yapacağına ilişkin istihbarat raporu dikkatinizi çekti mi?” sorusu üzerine Yılmazer, “Ben genel anlamda değerlendirdim bunu. Tehdit potansiyelinin göstergesi bu. Örgütsel ciddiyet anlamında bir şey bulamadık Yasin Hayal ile ilgili” yanıtını verdi. Bakırcıoğlu'nun “Danıştay saldırısı sonrası azınlıklara yönelik saldırı olabileceği yönünde daire başkanlığı olarak bir değerlendirme yaptınız mı?” sorusuna ise Yılmazer, “Siyasal istikrarlaştırma planlı eylemlerdi. Eylemin azmettiricisi Salih Kunter ile sınırlandıramazsınız. Onun arkasına kafa yormak gerek. Ankara, Muzaffer Tekin ve Veli Küçük bağlantısını bulmuş. Ama biz illere çalışma yaptıramamışız. Muzaffer Tekin ile ilgili çalışma yapılabilseydi bunlar daha etkinken arkasında gelenler bıçak gibi kesilirdi. Bu insanlar bu eylemleri devletin desteklediğine inanmış. Devlet adına yaptığına inanmışlar” diye cevapladı.
Gelen belgelerin okunmasının ardından Ali Fuat Yılmazer’in çapraz sorgusuna devam edildi. Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu’nun sorularına Yılmazer, “Biz örgütsel bir taraf bulamadık Yasin Hayal’in” diye yanıt verdi.
Yaşanan gelişmeleri Hrant Dink cinayetine zemin hazırladığını düşündünüz mü?” sorusuna ise Yılmazer, “Böyle bir hareket, şiddet söylemine girmiş hareket Hrant değil, başkası olur. Benzer aynı işlevi görecek bir şey yapar. Önemli olan tehdidi ortadan kaldırmak gerekir. Kişi bazlı düşünmüş değilim. Daha genel ve analitik düşündüm” dedi.
Duruşma verilen öğle arasından ardından Yılmazer’in çapraz sorgusu ile devam edecek.