Yılmazer: Bu fotoğrafı Samsun Jandarma sızdırdı

İSTANBUL - Hrant Dink cinayetinden saatler sonra Ogün Samast ile askerlerin karakolda çekilmiş Türk bayraklı fotoğrafa ilişkin konuşan Ali Fuat Yılmazer, “Emniyet istihbarat, güvenlik şube ve Jandarma tarafından çekiliyor. Bu görüntüler nasıl sızdı bilmiyoruz. Kimden sızmış biliyor musunuz? Samsun Jandarma tarafından sızdırılmış” dedi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin açılanan davanın 13’üncü duruşması, verilen öğlen arasının ardından dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in çapraz sorgusu ile İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam etti.

Yılmazer, Dink ailesinin avukatlarının sorularını yanıtladı. Yılmazer, “Muzaffer Tekin’e dair yapılmış bir çalışma yok” dedi.

Yılmazer, Muzaffer Tekin ve ilişkide olanlara teknik takip yapılıp yapılmadığına dair ise, “Muzaffer Tekin’in dinlenip dinlenilmediği tam olarak bilmiyorum, ama Hanifi Avcı’nın kitabında yer alan bilgiler var. Muzaffer Tekin’i dinlemişsiniz. O zaman ilişkide olanları da dinlemişsiniz. Hanifi Avcı’nın o zaman istihbarat ile bir ilişkisi yok. Nasıl edinmiş bu bilgiler peki. Hanifi Avcı’nın kendi başına elde ettiği bilgiler değil bunlar. Peki bu bilgiler elinizde olmasına rağmen neden resmi kayıt altına alınmamış. Benim gördüğüm İstanbul bunu görmüş ve arşivlere sokmamış. Bu öyle izah edilecek bir şey değil” dedi.

‘DİNK’E DAİR BİR İHBAR YOK DENİLDİ’

Yılmazer, “Terör şubeden bize ‘Hrant Dink’e dair gelen bir ihbar var mı yok mu?” diye sorarak, “ Bana gelen bilgide de yok denildi. Bu gelen bilgi için bana bilgiyi getirenlerin imzasını istedim. Bülent Köksal bundan çok rahatsız oldu. Konu Cerrah’a gitti. Ama ellerinde bir bilgi var. TEM Şube cambazlık yapmış. Kendi ellerindeki bilgiyi gizlemiş. Selim Kurtkan’ın neden gizlediği onlara sorulması gerekirken bana soruldu” diye konuştu.

‘HUKUK NE DEDİYSE ONU YAPTIK’

“Başbakanlık müfettişlerine ne anlattınız?” sorusuna ise, Yılmazer, “Gelir gelmez odama geldiler. Bana soruşturma kapsamında olmadığımı söylediler. Bir oda tahsis ettim müfettişlere. Ne istedilerse hepsini temin ettik. Arkadaşlara özel bir talimatım olmadı. Belki o zaman enerji düşüklüğüm olamamıştır. Benim toplantıda olmamam müfettişlerin rahatlatmasını sağlıyordu. Benim tek temin edemediğim istekleri telefon kayıtları… Bunlardan sonra gelen mülkiye müfettişleri tahkikat raporunun sahte olduğunu söylediler. Baktık ki meğerse müfettişler diğer tarafa hiç gitmemiş. Hep hukuk ne dediyse onu yaptık. Ama bu iftiralar atılıyor. Bir insan neden durduk yere yalan söyleme ihtiyacı duyar. Benim ağzımdan çıkmayanı yazmışlar. Demek ki birileri en baştan beri manipüle etmeye çalışıyor ve bunu başardılar, geldiğimiz nokta açısından” diye yanıt verdi.

Avukatlar ardından iddia makamı Yılmazer’e soru soruldu. Yılmazer, “Muhittin Zenit’in Erhan Tuncel ile görüşmesini ben istemedim. Bunu kendisi de söyledi. Ercan Demir bunu istemişti. Erhan Tuncel’in de o aşama da dinlendiğini bilmiyordum” dedi.

İddia makamının sorusunun ardından, tutuksuz yargılanan sanık Emniyet İstihbarat eski Daire Başkanı Sabri Uzun, Yılmazer’e soru yöneltti.
Uzun, Yılmazer’e, Dink cinayeti öncesinde olay yakınında sivil görülen jandarma Muharrem Demirkaya isimli kişiyi tanıyıp tanımadığını sorması üzerine “Asker ile ortak yaptığımız operasyonlarda tanıştık. Urfa’da ilk olarak tanıdım. İstanbul’a geldi sonrasında” yanıtını verdi.

‘SAMASTIN FOTOĞRAFI İSTİHBARAT TARAFINDAN ÇEKİLDİ’

Ogün Samast ile askerlerin cinayetten sonra çekilmiş görüntülerine dair ise Yılmazer, “Emniyet istihbarat, güvenlik şube ve Jandarma tarafından çekiliyor. Bu görüntüler nasıl sızdı bilmiyoruz. Kimden sızmış biliyor musunuz? Samsun Jandarma tarafından sızdırılmış” dedi.

Uzun’un soruları ardından mahkeme heyeti, duruşmaya yarına kadar ara verdi.