Açlık grevindeki aileler: Direnmekten başka yol yok

DİYARBAKIR - Süresiz dönüşümsüz açlık grevinin 56'ncı gününe girdiğ cezaevlerinde kimi bir, kimi iki, kimi ise dört çocuğu bulunan anne ve babalar, "Sessiz kalmayacağız" diyerek Diyarbakır'da açlık grevi başlattı. "Direnmekten başka yol yok" diyen aileler, talepler karşılanana kadar grevlerini sürdüreceklerini söyledi.

“PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve cezaevlerindeki hak ihlallerin son bulması” için tutukluların başlattığı açlık grevi 56’ncı gününe girerken, taleplerinin karşılanması ve seslerinin duyurulması için aileler ve siyasetçiler de Diyarbakır’da süresiz dönüşümlü açlık grevine başladı. Türkiye’nin farklı cezaevlerinde 56 gündür açlık grevinde olan tutuklulara destek veren aileler, taleplerin bir an önce karşılanması istiyor. Açlık grevine başlayan aileler, çocuklarının haklı davasının arkasında olduklarını ve taleplerinin karşılana dek direnişlerini sürdüreceklerini ifade etti.

‘KOŞULLAR HİÇBİR ZAMAN DEĞİŞMEDİ’

Cezaevlerinde 56 gündür süresiz dönüşümsüz açlık grevi eyleminde olan tutuklularla dayanışmak amacıyla Diyarbakır’da 2 günlük süresiz dönüşümlü açlık grevine girenlerden biri de Güler Yüksekbağ. 24 yıldır Elazığ, Adıyaman, Batman, Şakran, Siverek son olarak Urfa’da cezaevinde kalan Rakip Yüksekbağ 56 gündür açlık grevinde bulunan tutuklulara destek için 5 günlük açlık grevine girdi. Şimdi de eşi Güler Yüksekbağ dışarıda açlık grevine girerek eyleme destek oluyor. 24 yılı bir ömür olarak değerlendiren Yüksekbağ, eşinin Türkiye’de uğradığı haksızlıklarla 24 yıldır cezaevlerinde kaldığını ve kendisinin de her dönemine tanıklık ettiği adaletsizliğe isyan ediyor. Türkiye’de cezaevi koşullarının hiçbir zaman değişmediğini ve her geçen gün daha da ağırlaşan koşullar karşısında tutsakların her dönemde direndiğini anlatan Yüksekbağ, şimdi bir kez daha cezaevinde yaşanan hukuksuzluğa, onursuzluğa dur demek için tutsakların direndiğini dile getirdi.

‘KAZANAN BİZ OLACAĞIZ’

Yıllardır eşinin yanında olduğunu ve cezaevi cezaevi gezdiğini anlatan Yüksekbağ, cezaevi yönetimi ve gardiyanlar içerde tutuklulara kötü muamele, çıplak arama, işkence gibi insanlık dışı uygulamalarla iradelerini kırmaya çalışırken, görüşe giden ailelere de benzer uygulamalarla cezalandırılmak istendiğini anlattı. Yüksekbağ, “24 yıldır nasıl eşim tüm zorluklara, onursuzluğa karşı direndiyse biz de dışarıda aynı direnişte yanlarında olduk. Bugün de tutsakların yanındayız. Onların talepleri bizim taleplerimizdir. Şakran’da 56 gündür açlık grevi sürüyor. Buna sessiz nasıl kalacağız. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve tutsaklar üzerindeki baskıların kaldırılması gibi talepler en doğal taleplerdir. Buradan bir kez daha Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sesleniyoruz, cezaevlerinde yaptıklarınız zorbalıklardan sonuç alamazsınız. Çocuklarımızın talepleri için biz de gerekirse ölüm orucuna yatacağız. Kazanmak direnişle oluyor, biz de bugün direniyoruz. Elbette ki kazanan biz olacağız” diye konuştu.

‘YAŞANANLARA SESSİZ KALMAYACAĞIZ’

Açlık grevlerinin ilk başladığı Şakran 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde ilk grupta yer alan Nejdet Kaya (32) 56 gündür açlık grevini sürdürürken, Diyarbakır’da ise 54 yaşında olan anne Mekbule Kaya oğlunu ve tutukluların taleplerinin karşılanması için açlık grevine girdi. “Canım oğlumunkinden daha değerli değildir” diyen anne Kaya, cezaevlerinde çocuklarının onursuzluğa, baskıya karşı açlıkla, bedenleriyle de olsa karşı koyduğunu söyledi. Oğlunun tıpkı bugün olduğu gibi her zaman üzerine düşen sorumluluğu yerine getiren bir kişi olduğunu anlatan Kaya, cezaevinde yaşananların artık sessiz kalınamayacağı bir duruma geldiği için bu direnişin başladığını söyledi.

'DİRENMEKTEN BAŞKA YOL YOK'

Kaya, “OHAL diyerek çocuklarımızın görüşünü kısıtladılar. Çıplak aramayı dayattılar. İşkence yaptılar. Bizlere hareket ediyorlar. Tabi ki de bunları kabul etmiyoruz. Sadece bedenimizle de olsa direneceğiz. Biz anneler olarak sorun olmadan talepler karşılansın. Biz aileler olarak da bir damla kanımız kalsa da direneceğiz. Çocuklarımızın yanında olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

56 gündür açlık grevinde olan oğluyla en son Pazar günü koştuğunu anlatan Kaya, oğlunun, “Anne biz çok iyiyiz. İrademizle bu yolu seçtik. Direnmekten başka bir yol yoktu. Kazanan biz olacağız merak etmeyin” dediğini aktardı.

‘OĞLUM HER ŞARTTA HAKSIZLIĞA KARŞI DURDU’

Cezaevindeki 2 oğlundan biri süresiz dönüşümsüz açlık grevinde olan Behiye Duran (55), yıllardır çocuklarının bir yerden bir yere sürgün edildiğini, işkencelere maruz kaldığını ve bunları kabul etmedikleri için de her zaman olduğu gibi direndiklerini söyledi. 50 günü aşkındır Muş’ta oğlu Murat Duran’ın açlık grevinde olduğunu dile getiren Duran, “Düşünün bir insan haksızlığa karşı bedenini ortaya koyuyor. Ve büyük bir direniş ortaya koyuyor. Korkan çocuklarımız değil bu sistemi dayatanlardır. 21 yıldır oğlum cezaevinde her dönemde her şartta haksızlığa karşı durdu” dedi.

Çocuklarını kendilerinden binlerce kilometre uzaklara sürgünlere göndererek görüşe gitmelerine dahi engel olmak isteyen bir zihniyetin cezaevinde çocuklarına neler yapacağını siz düşünün diyen Duran, o kadar zorlukla görüşe gidip 20 dakika görüşme yapıp geri geldiklerini söyledi. Duran, “Çocuklarımızın talepleri karşılanmadan biz de bu yoldan dönmeyeceğiz” dedi.

'KAZANAN ÇOCUKLARIMIZIN DİRENİŞİ OLACAK'

Balıkkesir Bandırma T Tipi Kapalı Cezaevi’nde ilk günden bu yana açlık grevinde olan Ragıp Pervane’nin babası Mehmet Pervane, çocuklarının taleplerinin karşılanması ve gündem olması için aileler olarak da açlık grevine başladıklarını söyledi. Pervane, “Biz de insan değil miyiz, insanca yaşamak hakkımız değil mi? Bize teslimiyeti dayatanlara karşı biz de direniyoruz. 90’lı yıllarda köylerimizi yakıp bizi şehirlere sürdüler. Geldik Sur’a yerleştik bu sefer ilçelerimizi, şehirlerimizi yıktılar. Kürtlerin yokluğu üzerinde kendilerini var etmek isteyen bir devlet var bugün. 12 Eylül döneminde Kenan Evren cezaevlerinde Esat Oktay Yıldıran vardı. Biz Kenan Evren’i, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, Hitleri, Saddam’ı da çok iyi tanıyoruz. Katilimizi çok iyi tanıyoruz. Onun için biz çok iyi biliyoruz cezaevinde çocuklarımızın başına neler getirdiklerini. Diyarbakır’da 5 Nolu’da Kemaller, Mazlumlar direnip kazandıysa bugün de cezaevlerinde direnenler kazanacak. Kürt halkının direnişi devletin zulmüne yenilmeyecek. Kazanan çocuklarımızın direnişi olacak” diye konuştu.

‘ÇOCUKLARIMIZIN DİRENİŞİNE OMUZ VERİYORUZ’

4 çocuğu farklı cezaevlerinde olan baba Şefi Hayme (57), adeta bir Türkiye gerçeği gibi duruyor. Bolu, Edirne, Rize ve Diyarbakır’da çocuklarının cezaevinde olduğunu anlatan Hayme, Bolu’daki oğlunun açlık grevinde olduğunu ve bugün de hem tutukluların taleplerinin karşılanması hem de yaşanan haksızlıkları gözler önüne sermek için açlık grevine girdiğini söyledi. Hayme, “Çocuklarımızın talepleri var. Bu talepler karşılanmadan da direnişten vazgeçmeyecekler. Bizler de bugün onların yanında yer alarak, direnişe omuz veriyoruz. Kürt halkına dayatılmak istenen onursuzluğu kabul etmediği için bu kadar büyük direniyor. Kürler öldürmekle bitmeyecek. Biz davamızda haklıyız, kazanacağız. Kimsenin ölmesini elbet istemiyoruz. Ama sonunda ölüm de olsa çocuklarımızın yanındayız. Yolumuzdan geri dönmeyeceğiz. Talepleri de bir an önce karşılanmasını istiyoruz” dedi.