URFA - AK Partili Haliliye Belediyesi, yine AK Partili müteahhit olan Mustafa Gül’ün yaptığı binaya 3 yıldır kesinleşmiş yargı kararlarına rağmen iskan ruhsatı vermiyor. Gül, “Rüşvet vermediğim için” ruhsatı alamadığını belirtirken, avukatı Adnan Yapıcı “Rüşvet” iddiasını doğruladı. Belediye yetkilileri ise iddialara yanıt vermekten kaçındı.
Urfa’nın merkez Haliliye ilçesi Ertuğrulgazi Mahallesi’nde 2010 yılında gerekli izinleri dönemin AK Parti belediyeden aldıktan sonra 5 katlı bina inşa eden ve kendisini AK Partili olarak tanıtan Müteahhit Mustafa Gül, hukuk kararlarına rağmen 3 yıldır belediyeden iskân (Yapı kullanma izni) alamadığını ifade etti. Gül, Urfa 2. İdare Mahkemesi’ne taşıdığı kararın lehine sonuçlandığını, itiraz üzerine, Antep Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay 6. Dairesi tarafından da haklı bulunduğunu, ancak AK Partili Haliliye Belediyesi’nin iskân vermemekte direttiğini söyledi. Gül, kesinleşen yargı kararına rağmen iddiasına göre, “Rüşvet vermediği” için belediyenin ruhsat vermediğini savundu.
AK PARTİLİLER: SEÇİLMİŞLERİ MAHKEME YARGILAYAMAZ
Belediye yetkililerinin kendisine “Biz seçilmişiz. Cumhurbaşkanı dahi bizim kararımızı değiştiremez. Mahkeme bizi yargılayamaz, dolayısıyla biz müdürlerimizi de mahkemeye göndermeyebiliriz” dediğini ileri süren Gül, “Buraya iskân vermiş olsalardı, şu anda ben burayı bitirmiş ve satmış olacaktım. Bundan alacağım para ile yeni iki site açacaktım. Ancak bu yaklaşımları ile engel oldular. Bu durumda ben kime gideyim, nereye başvurayım? Mahkemenin üstünde bir merci varsa oraya gideyim” diye konuştu.
‘DAİRE VER ÖNÜNÜ AÇALIM’
Belediye yetkililerinin kendilerine “daire verilmesi” koşulluyla iskân vereceklerini söylediğini öne süren Gül, “Bana 'sen bir kat fazla yapmışsın' dediler. Bende bir kat fazla yapmış isem, burayı kendi elimle yıkacağımı söyledim. Gelip kontrol ettiler. Öyle bir durumun söz konusu olmadığını tespit ettiler. Birkaç kez ‘bize birer daire ver, belediyeye ver, oraya buraya ver, biz senin önünü açalım’ dediler. Bende o tür şeylere karşı olduğum için hukuki süreci başlattım. Eğer karşı olmasaydım, işim görülürdü. Benim binanın arkasındaki arsa Belediye Başkanı Fevzi Demirkol’un akrabası olduğu için 7 kat verdiler. Ama ben 2 yıl uğraştım bana 7 kat için izin vermediler. Gelsinler benim burada hatamı tespit etsinler ben binayı yıkayım. Veyahut yıkım kararı alsınlar. Hatta demişler bu ihlallerden dolayı biz ruhsatlandıramayız. O halde ruhsatlandırmadıkları bir binanın yıkım kararını istiyorum. Yıkım kararını veremiyorlar ise, iskânımı verip önümü açsınlar” diye konuştu.
Kendisi ve ailesinin AK Partili olduğunu vurgulayan Gül, "Biz bu sorunları yaşarken, normal vatandaş acaba ne sorunlar yaşıyor, düşünmeden edemiyorum” dedi.
‘O HALDE RÜŞVET VAR’
Gül’ün avukatı ve aynı zamanda Urfa İmar ve Şehircilik Komisyonu Başkanı Adnan Yapıcı ise, asıl problemin Urfa’nın büyükşehir olmasından sonra başladığını söyledi. Yapıcı, iddialara ilişkin şunları söyledi: “İşlemler bitirildi, daireler hazırlandı. Her şey tamamlandı. Yapı denetimden sonra iskân verilir. İskân verilmesi için belediyeye başvuru yaptığımızda, belediye bize binanın eksiklerinin olduğunu söyledi. Ne eksiği olduğunu bize yazılı bir şekilde söyleyin, bizde gidip eksiklerimizi tamamlayalım dedik. Bize dediler ki 'sizin imar projeniz eksik. Bundan dolayı biz size iskân vermiyoruz.' Belediyeler kanunu açıktır. Ruhsat almadan önce bütün evraklarını eksiksiz bir şekilde tamamlarsın, ondan sonra ruhsat verilir. Şimdi müvekkilim 2 kez ruhsat almış. 2 kez ruhsat aldığı bir yerden hiçbir evrakının eksik olmaması lazım. Eğer ki müvekkilim bu ruhsat ve evrakları eksiksiz bir şekilde alıyorsa ve sonradan 'eksiklik var' deniliyorsa ya müvekkilim bunlara rüşvet vererek bu evrakları eksiksiz bir şekilde almıştır. Ya da rüşvet yiyip müvekkilime eksik bir şekilde ruhsat vermişlerdir.”
‘ADALETİ BELEDİYE Mİ DAĞITIYOR?’
Haliliye Belediye başkanının müvekkiline “Ben mahkemenin kararını tanımıyorum. Mahkeme beni yargılayamaz” dediğini aktaran Yapıcı, şöyle devam etti: “Eğer ki ülkemizde yargı belediyelerden üstün değilse, biz adalet mahkemelerinin hepsini belediyelere taşıyalım. Artık belediyelerden hukuk ve medet arayalım. Yok, eğer hukuk belediyelerden üstün ise, iddia makamı gereğini yapsın. Belediyeye, 'Bu adam hakkını kazanmış, sen neyin derdindesin' desin ya da belediyeye, bize, bu izinleri verenler hakkında soruşturma başlatsın.”
‘CEZAYA RAZI OL ÖNÜNÜ AÇALIM’
Yapıcı, Danıştay kararından önce ve sonrasında belediye yetkililerinin müvekkiline rüşvet teklif ettiğine ilişkin, “Müvekkilim daha önce yaşadığı sorunları gidermek için belediyeye gittiğinde, o dönemdeki kurum yetkilileri 'bize bir, iki daire ver senin önünü açalım' diye bizatihi teklifleri vardır. Yargıdan aldığımız kararlardan sonrada bu sefer belediye müvekkilimi çağırarak ‘Kardeşim gelin bu olayı husumetsiz bir şekilde halledelim, biz size bir ceza keselim. Siz de cezanıza razı olun. Bu şekilde olayın üstünü kapatalım’ dediler" diye konuştu. Yapıcı, açık bir şekilde rüşvet teklif edildiğini, isteniyorsa tarafsız müfettişlerin inceleme yapabileceğini, eksiklik var ise cezaya razı olacaklarını belirterek, "Fakat bizim hiçbir eksiğimiz yoksa onlarında yaptığı bu usulsüzlük, rüşvet isteme, dolayısıyla görevlerini kötüye kullanma gibi bütün suçlardan yargılanmalarını talep etmekteyiz” dedi.
İMAR MÜDÜRÜ İŞ YOĞUNLUĞUNDAN İDDİALARI CEVAPLAMADI!
Söz konusu iddialar ile ilgili Haliliye Belediyesi Ruhsat biriminden adını vermek istemeyen bir yetkili, projenin ruhsata uygun olmadığı gerekçesi ile iskân verilmediğini, kesin bilgi alınması için de imar müdürünün aranması gerektiğini söyledi. İmar Müdürlüğü ile sağlanmak istediğimiz irtibat, önce iş yoğunluğu ardından da belediye santral numarasının devre dışı bırakılmasından sağlanamadı.