HABER MERKEZİ - HDP'nin referandum kampanyası dur durak bilmiyor. Antalya mitinginde konuşan HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, Erdoğan'ın sürekli BM Güvenlik Konseyi'ne gönderme yaptığı "Dünya 5'ten büyüktür" sözlerine atıfta bulunarak, "Kusura bakma 80 milyon da 1'den büyüktür" dedi.
ANTALYA
HDP Antalya İl Örgütü tarafında “Hayır Birlikte Kazanalım” şiarı ile düzenlenen miting coşku ile başladı. Antalya’nın hemen hemen tüm ilçe ve mahallelerinden gruplar halinde gelenlerin olduğu görülen miting alanında polisin yanı sıra HDP gençlik ve kadın meclisleri de 120 kişiden oluşun güvenlik ekibi oluşturdu. Kitle öğlen saatlerinden itibaren Kepez Arena önündeki miting alanına akmaya başlarken, alana girişler iki farklı noktada yapılan aramaların ardından yapıldı.
Yoğun katılım sağlayan kadınların giydiği rengarenk yöresel kıyafetler miting alanın renk cümbüşüne dönüştürdü. "Hayır-Na” flamaları ile donatılan alanda, kitle çalınan müzik eşliğinde halaya durdu. Kadınların çocukları ile birlikte katıldığı mitingde, Kürtçe ve Türkçe şarkılar eşliğinde “Biji HDP” ve “Jin jiyan azadi” sloganları atılıyor. Yine tutuklu HDP milletvekillerinin mesajlarının dinletildiği alanda HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın mesajının dinletilmesi sırasında kitle sloganlar atarak, eşbaşkanların serbest bırakılmasını haykırması coşkulu anlar yaşattı.
Binlerin buluştuğu miting, "Çerxa Şoreşe" marşı eşliğinde yapılan saygı duruşu ile başladı. Ardından HDP Kepez İlçe Eşbaşkanı Necati Aslan, katılanları selamladı. HDP Antalya İl Eşbaşkanı Songül Şarklı, tutuklu HDP'liler ve yaşamını yitirenler için "Hayır" çağrısında bulundu.
'7 HAZİRAN'DA HAYIR'IMIZI SÖYLEDİK'
HDP MYK üyesi Beyza Üstün de, Halkların 7 Haziran'da referandum yaptığını belirterek, "Biz 7 Haziran'da 'Hayır'ımızı söyledik. Ekim ile birlikte bu topraklarda bu halklara savaş açtılar. İnsanlar onlara karşı direndi. Cizre'de direndi. Nusaybin'de, Sur'da direndi. Antalya'da Alakır Vadisi'nde, Ahmetlerde direndi. Bu referandumu direnerek kazandık. Selam olsun direnenlere. Selam olsun direnen halklara. Selam olsun cezaevlerinde direnen devrimcilere. Bizleri eve tıkamayacaklar. Kadınları evlere kapatmak istiyorlar. Bu topraklarda kadınlar her yerde şiddete maruz kalıyor. Biz bunlara 'Hayır' diyeceğiz. Biz onlara boyun eğmeyeceğiz. Bu sisteme 'Hayır' diyeceğiz. Bir tek HDP onları durdurabilir. Onun için korkuyorlar. Korksunlar. Biz direne direne kazanacağız. 16 Nisan'da onlara en güzel cevabı vereceğiz. 7 Haziran'da 'Hayır'ımızı söyledik biz. Anlamadılar ise eğer 2017 Newrozu'na baksınlar. Anlamadılar taşıma ile yaptıkları mitinglere değil bu alanlara baksınlar. 16 Nisan'da bir kez daha cevap vereceğiz" diye konuştu.
'İKTİDAR VASFINI YİTİRMİŞTİR'
HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım ise, tarihi günlerden geçildiğini vurgulayarak, şunları aktardı: "Bu iktidar 15 yıllık iktidarı sonucu iktidar vasfını yitirmiştir. Şimdi ömrünü tüketmiştir. Şimdi ömrünü tüketen bu iktidar ve partisi ömrünü uzatmak için yeni bir sistem getirmeye çalışıyor. 7 Haziran'da biz bu mücadeleyi kazandık diye halkımızın üzerine bombalar yağdırdılar. Umutlarımızın kısmi olarak yükseldiği dönem 2013, 2014, 2015 yıllarında yaşadığımız çözüm süreci vardı."
'TELEVİZYONLARDA YALAN RÜZGARLARI OYNUYOR'
Medyada partilerine yönelik uygulanan ambargoya değinen Yıldırım, "Televizyonlar bize kapatılmış. Televizyonlara çıkan konuşmacılara bir bakın. Öyle bir konuşuyorlar ki değişiklik dışında her şeyi konuşuyorlar. Birbirlerine hakaretler edip duruyorlar. Ağza alınmayacak hakaretler ediyorlar. Ama kimse referandumu konuşmuyor. Birbirlerine hakaret ediyorlar. Sanki televizyonda tartışılan referandum değil de yalan rüzgarları dizisi oynuyor" dedi.
'TOPLU AÇILIŞ YAPIYOR KURDELE, HARÇ YOK'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti tarafından yapılan toplu açılış törenlerini eleştiren Yıldırım, şöyle devam etti: "Allah aşkına ortada bir kurdele yok. Bir harç dökme yok. Başlıyor referandum. Bitiyor referandum. Bu devletin imkanları ile referandum çalışmalarını yürütüyorlar. Bu dini biraz anlayan insanlar bir düşünsünler. Bu neyin israfıdır. Bu kadar işsizlik, bu kadar yoksulluk varken bu neyin israfıdır. Bizim devletin imkanlarına da ihtiyacımız yok. Biz halkımıza gönülden bağlıyız. Halkımız ile kampanyamızı yürütüyoruz."
'SAVAŞ SUÇUNDAN YARGILANACAKLAR'
Kürt illerinde yaşanan sokağa çıkma yasakları döneminde görev yapan askeri komutanların şimdi cezaevinde olduğunu hatırlatan Yıldırım, Cizre, Sur, Nusaybin ve diğer kentleri yakanların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde yargılanacağını söyledi. Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 1 Nisan'da Diyarbakır'da yaptığı mitingi anımsatan Yıldırım, Erdoğan'ın Diyarbakır konuşmasını "1 Nisan şakası" olarak nitelendirdi.
'ÖZÜR BORCUMUZ VAR'
Cezaevlerinde devam eden açlık grevlerine dikkat çeken Yıldırım, Adalet Bakanlığı'na seslenerek, bir kişinin bile açlık grevinde zarar görmesi durumunda hesabının verilemeyeceğini belirterek, uyarıda bulundu. Halka borçlu olduklarını ifade eden Yıldırım şunları aktardı: "Öyle bir rejim İnşa etmek istiyorlarki, işledikleri suçların hesabını vermesinler. Öyle bir rejim inşa etmek istiyorlarki, günahlarının ve suçlarının yargılanmamasını istiyorlar. Ama 16 Nisan'da biz buna artık bir dur diyeceğiz. Bu savaşı başlatanlar bizler değiliz. Ama bu savaşı durduracak olan bizleriz. Çünkü biz bu ülkeye barışı getiremediğimiz için bu halka bir özür borcumuz var."
'80 MİLYON BİRDEN BÜYÜKTÜR'
Erdoğan'ın sürekli Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine gönderme yaparak "Dünya 5'ten büyüktür" sözlerine atıfta bulunan Yıldırım, "Kusura bakma 80 milyon da 1'den büyüktür" dedi.
'BİNALİ YILDIRIM DA 'HAYIR' DİYECEK'
Halkların olmadığı bir Anayasa değişikliğine "Evet" demeyeceklerini belirten Yıldırım, "İnanın ki Binali Yıldırım 'Hayır'a basacaktır. Bir Başbakan kendi siyasi hayatının sonunu getiren bir paketi onaylar mı yahu? (Binali Yıldırım) Şehir şehir dolaşarak yaptığı bu mitingleri korkusundan yapıyor. İnanın ki o da 'Hayır' diyecek" dedi.
İSTANBUL
Tevgera Jinen Azad (TJA) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP), referandum çalışmaları kapsamında İstanbul Bağcılar Yeni Mahalle'de kadın şenliği düzenledi. Şenliğin yapıldığı alana, Kürtçe ve Türkçe "Hayır" yazılı flamalar asıldı. Rengarenk kıyafetleri ve yazmaları ile çok sayıda kadının katıldığı etkinliğe, HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan ve PM üyeleri Elif Bulut ile Gülsüm Ağaoğlu da katıldı. Program öncesi çalan ezgiler eşliğinde halaya duran kadınlar ve küçük çocuklar renkli görüntülere sahne oldu. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "Seni başkan yaptırmayacağız" konuşmasının sık sık dinletildiği etkinlikte, kadınlar alkış ve zılgıtlarıyla karşılık verdi. Alanda sık sık “Direne direne kazanacağız” ve “Na” sloganları atıldı.
Şenlikte konuşan Buldan, “Ne zaman bu meydanda toplansak burada biriken insanların sayesinde hep kazandık. Bu sefer de kazanacağız” diyerek Türkiye halklarının kazanacağını söyledi.
‘HER ALANDA MİLYONLARCA DEMİRTAŞ VE YÜKSEKDAĞ VAR’
Anayasa değişikliği paketinde Kürtleri, kadınları ilgilendiren hiçbir maddenin olmadığını hatırlatan Buldan, şöyle devam etti: “AKP son bir buçuk yıllık içerisinde her türlü acıyı, haksızlığı yaptı. Bize ne yaptı? Cizre’de, Şırnak’ta, Nusaybin’de, Yüksekova’da kentlerimizi yıktı, yaktı ve insanlarımızı katletti. Siyasetçilerimizi cezaevinde rehin aldı. Selahattin Demirtaş’ı rehin tutmalarındaki neden ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ sözünden kaynaklıdır. Onlar cezalandırdıklarını sanıyorlar oysa bugün her yerde her alanda milyonlarca Selahattin Demirtaş var. Sizler her biriniz Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’sınız.” Bu sırada alandakiler “Biji Berxwedana zindana” sloganları ile karşılık verdi.
‘AVUCUNUZU YALARSINIZ’
Kürtlerin bu referandumda ‘Evet’ diyeceklerini iddia edenlere, “Avucunuzu yalarsınız avucunuzu. Hiçbir şerefli Kürt bu kadar acı yaşanmışken sizin politikalarınıza ‘Evet’ demeyecek. Elbette ki size ‘Hayır’ diyecek” diyerek sandıklara sahip çıkma çağrısında bulundu.
Yapılan konuşmalar ardından etkinlik halaylarla son buldu.
KARS
Referanduma 5 gün kala çalışmalarına ara vermeden devam eden Halkların Demokratik Partisi (HDK) Kars İl Örgütü’nün çalışmalarını değerlendiren HDP MYK Üyesi Arife Çınar, OHAL’e, saldırı ve baskılara rağmen halkın büyük bir kararlılıkla sandığa gedeceğini söyledi. Eşit ve demokratik koşullarda bir seçim sürecinin geçmediğine dikkat çeken Çınar, bu süreçte en büyük gücü kadınlardan aldıklarını vurguladı. Çınar, “Kadınlar haksızlığa ‘dur’ diyen en temel öznedir” dedi.
'KAŞ GÖZ İŞARETLERİ İLE ANLATIYORLAR'
Tutuklu Kürt siyasetçileri hatırlatan Çınar, her gün neredeyse onlarca HDP, DBP üyesi ve çalışanının tutuklanmasına, gözaltı ve baskılara rağmen çalışmaların büyük bir kararlılıkla yürütüldüğünü dile getirdi. İnsanların açık olmasa da “Hayır” diyeceğini ifade eden Çınar, şunları aktardı: “Sokak çalışmalarımız da ‘Hayır’ı açık olarak demeyen ama bunu kaş göz işareti, mimikler ile ifade eden çok kişiyle karşılaştık. Ya da ceketinin altında zafer işareti yaparak bize işaret etmeye çalışıyor. Bu korku aslından bu ülkenin ayıbı. Seçim denilen şey, demokratik koşullarda gerçekleşmesi gerekirken, insanlar korku ile bastırılmaya çalışılıyor. ‘Evet’ demenin ülke de daha çok korkuya, sindirmeye neden olacağının farkındalar. Bu sessizliğin ‘Hayır’a örüleceğine inanıyoruz” diye belirtti. Çınar, 16 Nisan’da herkesi sandığa gitmeye ve sandığına sahip çıkmaya çağırdı.
VAN
Van’ın Muradiye ilçesinde referandum çalışması kapsamında “Demokrasi İçin Hayır Platformu” üyeleri ilçe merkezinde çalışma yürüttü. “Neden Hayır Demeliyiz” yazılı bildiriler dağıtan platform üyelerine yurttaşlar yğun ilgi gösterdi. Gürpınar ilçesin de referandum çalışmaları mahalle ziyaretleri ile devam ediyor. HDP Van Milletvekili Lezgin Botan, DBP ve HDP’li yöneticilerin katıldığı çalışma renkli görüntülere sahne oldu. Öveçli, Elaçmaz, Sütlüce mahallelerini ziyaret eden Botan ve beraberindekiler halkın yoğun ilgisi ile karşılandı.
MUŞ
Muş’ta ise Malazgirt ilçesine bağlı Çayırdere köyünde halkla bir araya gelen “Hayır”ın anlatıcıları bildiri dağıttı. HDP Muş milletvekili Burcu Çelik Özkan’ın da katıldığı köy ziyaretine halk yoğun ilgi gösterdi. Çelik “Hayır” bildirilerini dağıtırken kadınlar "Geleceğimiz ve kendimiz için ‘Hayır' diyeceğiz" şeklinde cevap verdi.
Heyet, çalışma kapsamında gittiği köylerde gençlerle sohbet ederek referandumun önemini anlattı.
IĞDIR
Iğdır’da referandum çalışmaları kapsamında kadınlar bir araya geldi. TJA üyeleri kadınlarla sabah kahvaltısında buluşarak, “Hayır”ı anlattı. Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman, DBP MYK Üyesi Semra Demir, görevden alınan Iğdır Belediyesi Eşbaşkanı Şaziye Önder ile çok sayıda kadın katıldı. Referandumda tekçi bir anayasanın dayatıldığını söyleyen Demir, “Toplumun hiçbir kesimi özgür değildir. Bunun için biz ‘Hayır’ diyoruz. Alanlarda ‘Hayır’ demeye devam edeceğiz” dedi.
EĞİTİM SENLİLER: 12 EYLÜL'DEN DAHA KÖTÜ
DİYARAKIR
Anayasa oylanacağı 16 Nisan gününe kısa bir süre kala Eğitim Sen 1, 2 ve 3 Nolu Diyarbakır Şubeleri, 1 Nolu Şube binasında ortak açıklama yaptı. Eğitim Sen 1 Nolu Eşbaşkanı Abbas Şahin, oylanacak anayasa metninin toplumsal mutabakatla değil AK Parti iktidarı tarafından siyasi geleceği için topluma dayatılan bir anayasa metni olduğunu söyledi.
Toplumun ihtiyacı toplumsal yapılar tarafından kabullenen demokratik katılımcı bir anayasa olduğunu dile getiren Şahin, “Bu anayasa metni tek kişinin anayasasıdır ve bütün yetkilerin tek elden toplandığı ve ülkeyi bir şirket gibi görüp halkıda şirket çalışanı olarak gören noktadadır” dedi.
Anayasa referandum çalışmalarının eşit olmayan koşullarda yapıldığına dikkat çeken Şahin, şunları söyledi: “16 Nisan’da sandıktan ‘Evet’ çıkması durumunda, ülkenin sürekli OHAL koşullarında ve Cumhurbaşkanı’nın çıkaracağı KHK’ler ile yönetilmesini gündeme getirecek, 15 Temmuz sonrasında ülke nasıl yönetiliyorsa, öyle yönetilmeye devam edilecek, OHAL uygulamaları olağan yönetim biçimi haline getirilecektir.
16 Nisan referandumu hem ülkemiz açısından, hem de nüfusun büyük bölümünü oluşturan emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları ile gelecekleri açısından önemli bir dönemeç olacaktır. Eğitim Sen olarak, eğitimin gerçek anlamda ana dilde demokratik, bilimsel ve laik bir içerikte örgütlenmesi, herkese eşit ve parasız eğitim hakkı için tüm halkımızı, çocuklarının ve ülkenin geleceğinden endişe eden velilerimizi, bütün eğitim ve bilim emekçilerini 16 Nisan referandumunda güçlü bir şekilde ‘Hayır’ oyu kullanmaya davet ediyoruz.”
MERSİN
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Mersin Şubesi, referanduma sayılı günler kala "Hayır" çağrısında bulundu. Şube binasında düzenlenen toplantıda konuşan Eğitim Sen Mersin Şube Başkanı Sinan Muşlu, siyasi iktidarın Olağanüstü Hal (OHAL) ve Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile tüm toplumu baskı, tehdit ve sindirmelerle referandum seçimine gittiğini belirterek, bu politikaların günümüzde ki Başkanlık sisteminin bir prototipi deneyimi olduğunu söyledi.
Muşlu, çok inançlı, çok kültürlü ve çok kimlikli Türkiye toplumunun kutuplaştırıldığını ve halkların karşı karşıya getirilerek bölündüğünü ifade etti. 16 Nisan'da demokrasinin, eşitliğin, temel hak ve özgürlüklerin oylanacağını vurgulayan Muşlu, herkesi 16 Nisan'da "Hayır" demeye çağırdı.