SİİRT - Siirt’te katıldığı cenaze törenleri ve basın açıklamaları nedeniyle 114 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan DBP’li Siirt Belediye Eş Başkanı Tuncer Bakırhan tahliye edilmedi.
Gözaltına alındıktan sonra 16 Kasım 2016’da tutuklanan ve görevden uzaklaştırılan Siirt Belediyesi Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan hakkında 114 yıla kadar hapis açılan davanın yargılamasına Siirt 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Siirt’e 2014 ve 2016 yılları arasında katıldığı eylem ve etkinlikler nedeniyle 18 kez, “örgüt propagandası yapmak”, 2 kez “Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemek veya yönetmek” ile “örgüt üyesi olmak” iddialarıyla yargılanan Bakırhan, duruşmaya tutuklu bulunduğu Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan SEGBİS ile katıldı. Avukatların hazır bulunduğu duruşmayı, Siirt Baro Başkanı Nizam Dilek, Barış Anneleri Meclisi, HDP ve DBP yöneticileri, belediye çalışanları da izledi. Yapılan yoklamanın ardından Bakırhan savunma yaptı.
BAKIRHAN: CENAZELERE KATILMAK İNSANİ HAKTIR
Kendisi hakkında hazırlanan iddianameye bakıldığında hakkında suç teşkil edecek bir eylem olmadığını vurgulayan Bakırhan beraatını talep etti. Daha önce yaptığı savunmaları tekrar eden Bakırhan, “Bu davada cenazelere törenlerini ve taziyelere katıldığım için suçlanıyorum. Cenaze törenlerine katılma Ortadoğu’da önemli bir yere sahip olup, bir gelenek ve b inancımızın gereğidir. Kuranı Kerim’de bile kardeşi Habil’i öldüren Kabil’e cenazeyi gömme sorumluluğu verilmiş. İslam Peygamberi bile öldürdüğü düşmanlarını gömmüş. Düşmanda olsa bir cenazenin gömülme hakkı vardır. Ölen bir kişinin cenaze törenine katılmak, ailesine taziyede bulunmak insani bir haktır. Bende o cenazelere bir insan ve belediye başkanı olarak gittim. AİHM kararlarında da bu bir haktır ve suç teşkil etmez. Cenazesine katıldığı bazı kişilerin çatışmalarda yaşamını yitiren örgüt mensuplarının olması da suç teşkil etmez. Cenazelere katıldığım kişilerin kimliğini, kim olduklarını bilmiyorum. Bir belediye başkanı olarak bu cenaze törenlerine ve taziyelere katıldım ve ailelerin acısını paylaştım. İddianamede yer alan görüntülerde anlaşıldığı gibi benim herhangi bir konuşmam insanları şiddete teşvik eden bir eylem olmadığı açıkça görülüyor. Bu nedenle hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum” şeklinde konuştu.
‘SORUŞTURMA KONJÖKTÜREL’
Bakırhan’ın ardından söz alan avukatı Deniz Doğan, aynı mahkemede görülen onlarca benzer davada Yargıtay, AİHM ve Anayasa kararlarına atıfta bulanarak beraat verildiğini hatırlattı. Doğan “ İddianameye bakıldığında yasa dışı hiçbir eylemden bahsedilmemiş” diyerek tahliye talebinde bulundu. Avukat Mesut Beştaş ise Bakırhan’ın tutuklanması ve hakkında dava açılmasının Siirt Belediyesi’ne kayyum atama operasyonunun bir parçası olduğuna dikkat çekerek, Bakırhan’ın önce gözaltına alınmasını sonra da tutuklanarak görevden alınmasının “kumpas” olduğuna dikkat çekti. Beştaş “ Belediyeye kayyum atamak için müvekkilimiz hakkında soruşturma açılmış ve yerine kayyum atandığı için bu soruşturma amacına ulaşmış bir operasyon olmuştur. Müvekkilim cenazelere katıldığı için ‘örgüt üyeliği’ ile suçlanıyor. Bu suç teşkil etmez. Hırsızın cenazesine katılan hırsız mı oluyor? Eğer tüm bu eylemler suçsa neden ilk işlendiği zaman almadınız? Bu konudaki mevzuat gayet açıktır. Yaşamını yitiren herkesin cenaze törenine katılına bilir” dedi. Avukat Şivan Cemil Özen ise, Bakırhan’ın basmakalıp ve her seferinde aynı şekilde tekrarlanan gerekçeyle tutukluluk halinin devamına karar verilemeyeceğini belirterek, Bakırhan’ın tahliyesi edilmesini istedi.
Savunmaların ardından mütalaasını açıklayan duruşma savcısı mevcut delil durumu ve “adli kontrol şartının yetersiz kalacağı gerekçesiyle Bakırhan’ın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Kısa bir aranın ardından ara kararına açıklayan mahkeme heyeti, Bakırhan’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, davayı 1 Haziran’a erteledi.